Altdaki Menakıb-ı Çihar-ı Yari Güzin den alıntı yapılan Otuzdokuzuncu Menakıb çoğu müslümanın kendisinden bi haber olduğu ilimlerden bahsetmektedir, özellikle yeni evlenen ve evli olanların bu hadisi şerifleri hıfz (ezber) etmeleri kendilerini birçok sıkıntıdan kurtarıp dünya ve ahıret saadetine nail olmalarına vesile olacaktır.
Otuzdokuzuncu Menâkıb: Hazret-i Fâtıma-tüz-zehrâyı "radıyallahü teâlâ anhâ" hazret-i Alîye "radıyallahü teâlâ anh" tezvîc (nikah) etdiklerinde buyurdukları vasıyyetleri beyânındadır.
Hazret-i Alî "radıyallahü teâlâ anh" rivâyet eder.
Resûlullah "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" buyurdular ki:
* Yâ Alî! Gelini kendi evine götürdüğün zemân, çorabını ayağından çıkar. Ayağını yıka. O suyu evin bütün köşelerine saç. Böyle yapınca, Allahü tebâreke ve teâlâ hazretleri senin evinden yetmiş dürlü fakîrliği dışarı çıkarır. Yetmiş dürlü bereketi evine dâhil eder. Yetmiş rahmeti sana nâzil kılar. O gelin ile ve onun bereketi evin köşelerine erişir. O gelin, delilikden ve diğer hastalıklardan emîn olur.
* Yâ Alî! Gelini ilk hafta, yoğurt yimekden, ayran yimekden, sirke ve ekşi yimekden men’ et! Hazret-i Alî "kerremallahü vecheh", "Yâ Resûlallah! neden ötürü bu şeyleri vermemem gerekdir", diye sordu. Buyurdu ki: (Ondan dolayı ki, turşu ve yoğurt ve ayran, rahmde evlâd olmasına mâni’ olur. Evde bir hasır olması, doğurmayan kadından iyidir.) Hazret-i Alî, dedi ki: Yâ Resûlallah! Sirkenin illeti nedir. Buyurdu ki: (Sirke yiyen kadının hayzı zahmetli olur ve temizliği uzar. Keşenç yimek, hayzı karında habs eder. Eğer Hak Sübhânehü ve teâlâ hazretleri bir evlâd verirse, doğumu zor olur. Ammâ ekşi elmâ yimek, hayz kanını keser. Onun ardından başka hastalık zuhûr eder.)
Sonra Resûlullah "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" hazretleri buyurdu ki:
* Yâ Alî, ayın evvelinde, ortasında ve sonunda ehline yakın olma ki, o hanımda ve o evlâdda cüzzam ve dîvânelik (delilik) ve pislik olmasından korkulur.
* Yâ Alî! Ehline asr (ikindi) nemâzından sonra yakın olma. Eğer Allahü tebâreke ve teâlâ bir evlâd nasîb ederse ahvel (şaşı) olur ve şeytân şaşı evlâda sevinir.
* Yâ Alî! Ehline yakınlık (cima) etdiğin vakit çok konuşma ki, eğer bir evlâd olursa, yiyici olur. Avret yerine bakma. Sohbet (cima) esnâsında gözünü yumma. Evlâda körlük getirir.
* Yâ Alî! Kendi ehline bir başka kadının şehveti ile yakın olma ki, eğer bir evlâd olur ise muhannes (kadına benzeyen erkek) olur. Kadınlara benzemeye çalışır.
* Yâ Alî! Cünüb olduğun zemân kat’i olarak Kur’ân-ı azîm-üş-şânı okumayasın ki, korkulur ki, gökden bir ateş inip, seni yakar. Cünüb hâlde sohbet (cima) etme. Senin bir su kabın, ehlinin bir su kabı olsun. Ayrı ayrı su kapları ile temizleniniz. Eğer bir su kabından ikiniz yıkansanız, şehvet şehvet üzerine düşer (tekrar cima ederseniz). Aranıza düşmanlık düşer. Korkulur ki, talâk ve iftirâka müncer olur.
* Yâ Alî! ikiniz de ayakda iken sohbet (cima) etmeyiniz, eşekler böyle yapar. Eğer çocuk olur ise, döşeğe bevl (idrar) eder.
* Yâ Alî! Ehlinle bayram geceleri buluşma! Eğer çocuk olur ise altı parmağı veyâ dört parmağı olur.
* Yâ Alî! Ehlinle meyve ağacı altında buluşma ki, eğer çocuk olur ise kâtil olur, kan dökücü olur. Halka zulm eder.
* Yâ Alî! Ay ışığında (Açık havada ay ışığının altında) ehline yakın olma. Meğer bir yerde örtünülmüş olasın. Eğer bir çocuk olursa, fakîrlikden ömür boyu kurtulamaz.
* Yâ Alî! Ezân ile ikâmet arasında ehline yakın olma ki, eğer bir çocuğunuz olur ise, kan dökmeğe hevesli olur.
* Yâ Alî! Hanımın hâmile olduğu zemân abdestsiz ona yakın olma. Eğer çocuk olursa kör gönüllü ve bahîl (cimri) elli olur.
* Yâ Alî! Şa’bânın ortasında, Berât gecesi ehline yakın olma, eğer aranızda bir çocuk olursa, derisinde, tüylerinde ve yüzünde kötü nişânlar olur.
* Yâ Alî! Hanımına bacısının (baldızının) şehvetiyle yakınlık etme ki, eğer bir çocuk olursa, hırsız olur ve halkın felâketi onun eli ile olur.
* Yâ Alî! Ehline etrâfında dıvâr olmıyan damda yakın olma ki, eğer aranızda bir çocuk olursa, münâfık ve mürâi, mübtedî’ (bid’at sâhibi) ve kumarbâz olur.
* Yâ Alî! Sefere çıkacağın gece ehline yakın olma ki, eğer bir çocuk olursa, malını harâm yerlere harc edici olur. Sonra meâl-i şerîfi "Malını saçıp dağıtanlar, şeytânın kardeşleridir" âyet-i kerîmesini okudular.
(İsrâ sûresi 27.ci âyet-i kerîmesi.)
* Yâ Alî! Üç günlük seferden geldiğin gecesi ehline yakınlık etme. Bir çocuk olursa zâlim olur.
* Yâ Alî! Pazartesi gecesi ehline yakınlık edersen, aranızda bir çocuk olursa, hâfız-ı Kur’ân olur. Allahü tebâreke ve teâlâ hazretlerinin kısmetine râzı olur.
* Yâ Alî! Salı gecesi ehline yakınlık edersen, çocuk hâsıl olursa, mü’min olur ve iyi huylu olur. Rahîm gönüllü (yumuşak kalbli), cömert elli, yalandan, bühtândan ve gıybetden temizlenmiş dilli olur.
* Yâ Alî! Perşembe gecesi ehline yakınlık et ki, eğer çocuk olur ise, hikmeti çok hakîm olur. Ve ilmi çok âlim olur ki, ilmi ile âmil olur. Perşembe günü öğleden evvel ehline yaklaşsan, eğer aranızda bir çocuk olursa, aslâ şeytân ona ölene kadar yaklaşamaz. Dünyâda ve âhıretde selâmetde olur. Eğer Cum’a gecesi ehline yakınlık edersen, bir çocuk olur ise, Kâri-i Kur’ân olur. Veyâ hatib olur. Veyâ Vâiz olur. Eğer Cum’a günü hanımına yakınlık edersen, bir çocuk olursa, âlim olur. Dindârlığı ile ma’rûf ve meşhûr olur. Eğer Cum’a gecesi îşâ (yatsı) nemâzından bir sâat sonra ehline yakınlık edersen, eğer bir çocuk olursa, ebdallar (velîler) cümlesinden olur.
* Yâ Alî! Ehline gecenin evvel sâatinde (başında) yakınlık etme ki, eğer bir çocuk olursa câdı ve kâhin olur. Dünyâyı âhıret üzerine tercîh eder.
* Yâ Alî! Benim vasıyyetlerimi ezberle ki, Allahü teâlânın izni ile sana fâide versin.
(Menakıb-ı Çihar-ı Yari Güzin)
Alıntı
Otuzdokuzuncu Menâkıb: Hazret-i Fâtıma-tüz-zehrâyı "radıyallahü teâlâ anhâ" hazret-i Alîye "radıyallahü teâlâ anh" tezvîc (nikah) etdiklerinde buyurdukları vasıyyetleri beyânındadır.
Hazret-i Alî "radıyallahü teâlâ anh" rivâyet eder.
Resûlullah "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" buyurdular ki:
* Yâ Alî! Gelini kendi evine götürdüğün zemân, çorabını ayağından çıkar. Ayağını yıka. O suyu evin bütün köşelerine saç. Böyle yapınca, Allahü tebâreke ve teâlâ hazretleri senin evinden yetmiş dürlü fakîrliği dışarı çıkarır. Yetmiş dürlü bereketi evine dâhil eder. Yetmiş rahmeti sana nâzil kılar. O gelin ile ve onun bereketi evin köşelerine erişir. O gelin, delilikden ve diğer hastalıklardan emîn olur.
* Yâ Alî! Gelini ilk hafta, yoğurt yimekden, ayran yimekden, sirke ve ekşi yimekden men’ et! Hazret-i Alî "kerremallahü vecheh", "Yâ Resûlallah! neden ötürü bu şeyleri vermemem gerekdir", diye sordu. Buyurdu ki: (Ondan dolayı ki, turşu ve yoğurt ve ayran, rahmde evlâd olmasına mâni’ olur. Evde bir hasır olması, doğurmayan kadından iyidir.) Hazret-i Alî, dedi ki: Yâ Resûlallah! Sirkenin illeti nedir. Buyurdu ki: (Sirke yiyen kadının hayzı zahmetli olur ve temizliği uzar. Keşenç yimek, hayzı karında habs eder. Eğer Hak Sübhânehü ve teâlâ hazretleri bir evlâd verirse, doğumu zor olur. Ammâ ekşi elmâ yimek, hayz kanını keser. Onun ardından başka hastalık zuhûr eder.)
Sonra Resûlullah "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" hazretleri buyurdu ki:
* Yâ Alî, ayın evvelinde, ortasında ve sonunda ehline yakın olma ki, o hanımda ve o evlâdda cüzzam ve dîvânelik (delilik) ve pislik olmasından korkulur.
* Yâ Alî! Ehline asr (ikindi) nemâzından sonra yakın olma. Eğer Allahü tebâreke ve teâlâ bir evlâd nasîb ederse ahvel (şaşı) olur ve şeytân şaşı evlâda sevinir.
* Yâ Alî! Ehline yakınlık (cima) etdiğin vakit çok konuşma ki, eğer bir evlâd olursa, yiyici olur. Avret yerine bakma. Sohbet (cima) esnâsında gözünü yumma. Evlâda körlük getirir.
* Yâ Alî! Kendi ehline bir başka kadının şehveti ile yakın olma ki, eğer bir evlâd olur ise muhannes (kadına benzeyen erkek) olur. Kadınlara benzemeye çalışır.
* Yâ Alî! Cünüb olduğun zemân kat’i olarak Kur’ân-ı azîm-üş-şânı okumayasın ki, korkulur ki, gökden bir ateş inip, seni yakar. Cünüb hâlde sohbet (cima) etme. Senin bir su kabın, ehlinin bir su kabı olsun. Ayrı ayrı su kapları ile temizleniniz. Eğer bir su kabından ikiniz yıkansanız, şehvet şehvet üzerine düşer (tekrar cima ederseniz). Aranıza düşmanlık düşer. Korkulur ki, talâk ve iftirâka müncer olur.
* Yâ Alî! ikiniz de ayakda iken sohbet (cima) etmeyiniz, eşekler böyle yapar. Eğer çocuk olur ise, döşeğe bevl (idrar) eder.
* Yâ Alî! Ehlinle bayram geceleri buluşma! Eğer çocuk olur ise altı parmağı veyâ dört parmağı olur.
* Yâ Alî! Ehlinle meyve ağacı altında buluşma ki, eğer çocuk olur ise kâtil olur, kan dökücü olur. Halka zulm eder.
* Yâ Alî! Ay ışığında (Açık havada ay ışığının altında) ehline yakın olma. Meğer bir yerde örtünülmüş olasın. Eğer bir çocuk olursa, fakîrlikden ömür boyu kurtulamaz.
* Yâ Alî! Ezân ile ikâmet arasında ehline yakın olma ki, eğer bir çocuğunuz olur ise, kan dökmeğe hevesli olur.
* Yâ Alî! Hanımın hâmile olduğu zemân abdestsiz ona yakın olma. Eğer çocuk olursa kör gönüllü ve bahîl (cimri) elli olur.
* Yâ Alî! Şa’bânın ortasında, Berât gecesi ehline yakın olma, eğer aranızda bir çocuk olursa, derisinde, tüylerinde ve yüzünde kötü nişânlar olur.
* Yâ Alî! Hanımına bacısının (baldızının) şehvetiyle yakınlık etme ki, eğer bir çocuk olursa, hırsız olur ve halkın felâketi onun eli ile olur.
* Yâ Alî! Ehline etrâfında dıvâr olmıyan damda yakın olma ki, eğer aranızda bir çocuk olursa, münâfık ve mürâi, mübtedî’ (bid’at sâhibi) ve kumarbâz olur.
* Yâ Alî! Sefere çıkacağın gece ehline yakın olma ki, eğer bir çocuk olursa, malını harâm yerlere harc edici olur. Sonra meâl-i şerîfi "Malını saçıp dağıtanlar, şeytânın kardeşleridir" âyet-i kerîmesini okudular.
(İsrâ sûresi 27.ci âyet-i kerîmesi.)
* Yâ Alî! Üç günlük seferden geldiğin gecesi ehline yakınlık etme. Bir çocuk olursa zâlim olur.
* Yâ Alî! Pazartesi gecesi ehline yakınlık edersen, aranızda bir çocuk olursa, hâfız-ı Kur’ân olur. Allahü tebâreke ve teâlâ hazretlerinin kısmetine râzı olur.
* Yâ Alî! Salı gecesi ehline yakınlık edersen, çocuk hâsıl olursa, mü’min olur ve iyi huylu olur. Rahîm gönüllü (yumuşak kalbli), cömert elli, yalandan, bühtândan ve gıybetden temizlenmiş dilli olur.
* Yâ Alî! Perşembe gecesi ehline yakınlık et ki, eğer çocuk olur ise, hikmeti çok hakîm olur. Ve ilmi çok âlim olur ki, ilmi ile âmil olur. Perşembe günü öğleden evvel ehline yaklaşsan, eğer aranızda bir çocuk olursa, aslâ şeytân ona ölene kadar yaklaşamaz. Dünyâda ve âhıretde selâmetde olur. Eğer Cum’a gecesi ehline yakınlık edersen, bir çocuk olur ise, Kâri-i Kur’ân olur. Veyâ hatib olur. Veyâ Vâiz olur. Eğer Cum’a günü hanımına yakınlık edersen, bir çocuk olursa, âlim olur. Dindârlığı ile ma’rûf ve meşhûr olur. Eğer Cum’a gecesi îşâ (yatsı) nemâzından bir sâat sonra ehline yakınlık edersen, eğer bir çocuk olursa, ebdallar (velîler) cümlesinden olur.
* Yâ Alî! Ehline gecenin evvel sâatinde (başında) yakınlık etme ki, eğer bir çocuk olursa câdı ve kâhin olur. Dünyâyı âhıret üzerine tercîh eder.
* Yâ Alî! Benim vasıyyetlerimi ezberle ki, Allahü teâlânın izni ile sana fâide versin.
(Menakıb-ı Çihar-ı Yari Güzin)
Alıntı