Kırmızının yanı dizi son yıllarda Japon turpu bi şekilde da bilinen ak turp üretimindeki artışa rağmen, uzmanlar afiyet için turpun kırmızısını öneriyor.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi diyetisyeni Özgen Arı’nın, yaptığı açıklamaya göre, ataların geçmişten
günümüze kadar halk arasında sıkça kullanılan "turp gibi sağlam"
sözünün, bu sebzenin sert yapısının yanı dizi içeriğindeki vitamin
değerlerinden kaynaklanıyor.
C vitamini, kalsiyum, potasyum ve demir kaynağı turp, cildi
güzelleştirip, bağışıklık sistemini güçlendirmesinin yanı dizi çok
sayıda hastalığa doğal şifa kaynağı bi şekilde gösteriliyor. Mide ve bağırsağı çalıştıran, sindirimi kolaylaştıran, öksürüğe, romatizmaya ve damar sertliğine iyi geldiği yaygın bi şekilde bilinen turp, bağırsakları adeta dezenfekte ediyor, kabızlığı gideriyor.
Turpun en büyük özelliği ise içeriğindeki antioksidan tesir. Bu etki
kırmızı turpta, turba rengini veren maddenin içeriğinden dolayı ak turptan daha çok bulunuyor. Turpun antioksidan etkisi, vücutta kanser hücrelerinin oluşumunu engelliyor. Bu kanser türleri arasında ise akciğer ve kalın bağırsak kanserleri ilk sırada mekan alıyor.
Turpun içeriğinde yüksek oranda bulunan folik asit ve demir vitamini kansızlığa iyi geliyor. Bu nedenle turpu hamile kadınların elbet tüketmesi öneriliyor. Turp, emziren annelere de süt yapıcı özelliği nedeniyle öğüt ediliyor.
Yüksek oranda potasyum kapsayan turp, bu özelliği birlikte yüksek tansiyon hastalarına da şifa kaynağı oluyor.
Uyarılar
Hasat döneminin kış mevsimi olması nedeniyle, bu mevsimde daha çok tüketilen turp, afiyet deposu özelliklerinin yanı dizi mide rahatsızlığı olanlarda midede yanma, geğirme ve gaz yapıyor. Bu nedenle, midesi rahatsız olanların tüketimde aşırıya kaçmamaları öğüt ediliyor.
Turp, buna ilave olarak bedenin iyot emilimini azaltıyor. Bu nedenle, fazla
miktarda turp tüketenlerin, iyot yönünden zengin besinleri ve iyotlu tuz almaları da öneriliyor. Ana vatanı Akdeniz bölgesi olan turp, yaygın bi şekilde Osmaniye’de üretiliyor. Osmaniye’nin Kadirli ilçesi Türkiye’nin toplam turp üretiminin yüzde 70’ini karşılıyor.
JulesVerne
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi diyetisyeni Özgen Arı’nın, yaptığı açıklamaya göre, ataların geçmişten
günümüze kadar halk arasında sıkça kullanılan "turp gibi sağlam"
sözünün, bu sebzenin sert yapısının yanı dizi içeriğindeki vitamin
değerlerinden kaynaklanıyor.
C vitamini, kalsiyum, potasyum ve demir kaynağı turp, cildi
güzelleştirip, bağışıklık sistemini güçlendirmesinin yanı dizi çok
sayıda hastalığa doğal şifa kaynağı bi şekilde gösteriliyor. Mide ve bağırsağı çalıştıran, sindirimi kolaylaştıran, öksürüğe, romatizmaya ve damar sertliğine iyi geldiği yaygın bi şekilde bilinen turp, bağırsakları adeta dezenfekte ediyor, kabızlığı gideriyor.
Turpun en büyük özelliği ise içeriğindeki antioksidan tesir. Bu etki
kırmızı turpta, turba rengini veren maddenin içeriğinden dolayı ak turptan daha çok bulunuyor. Turpun antioksidan etkisi, vücutta kanser hücrelerinin oluşumunu engelliyor. Bu kanser türleri arasında ise akciğer ve kalın bağırsak kanserleri ilk sırada mekan alıyor.
Turpun içeriğinde yüksek oranda bulunan folik asit ve demir vitamini kansızlığa iyi geliyor. Bu nedenle turpu hamile kadınların elbet tüketmesi öneriliyor. Turp, emziren annelere de süt yapıcı özelliği nedeniyle öğüt ediliyor.
Yüksek oranda potasyum kapsayan turp, bu özelliği birlikte yüksek tansiyon hastalarına da şifa kaynağı oluyor.
Uyarılar
Hasat döneminin kış mevsimi olması nedeniyle, bu mevsimde daha çok tüketilen turp, afiyet deposu özelliklerinin yanı dizi mide rahatsızlığı olanlarda midede yanma, geğirme ve gaz yapıyor. Bu nedenle, midesi rahatsız olanların tüketimde aşırıya kaçmamaları öğüt ediliyor.
Turp, buna ilave olarak bedenin iyot emilimini azaltıyor. Bu nedenle, fazla
miktarda turp tüketenlerin, iyot yönünden zengin besinleri ve iyotlu tuz almaları da öneriliyor. Ana vatanı Akdeniz bölgesi olan turp, yaygın bi şekilde Osmaniye’de üretiliyor. Osmaniye’nin Kadirli ilçesi Türkiye’nin toplam turp üretiminin yüzde 70’ini karşılıyor.
JulesVerne