Tedrici olarak yasaklanan hususlar(içki)

ma'vera

Emektar
Özel Üye
İçki, hicretin dördüncü yılında, Benî Nadir Yahudîlerinin yurtlarında sürgün edip çıkarıldıkları sırada haram kılınıp yasaklandı.

Resûl-i Ekrem Efendimiz Medine'ye teşrif ettikleri zaman Müslümanlar arasında da içki içiliyor, kumar oynanıyordu.Peygamber Efendimiz gelince, ondan içkinin ve kumarın hükmünü sordular. O sırada Hz. Ömer de, "Yâ Rabbi! İçki hakkında bize, açık ve kesin bir beyânda bulun" diye duâ etti.

Bir müddet sonra, "Sana içkiyi ve kumarı soruyorlar: De ki; 'Onlarda büyük günâh ve hem insanlar için bazı faydalar vardır. Fakat günahları, faydalarından daha büyüktür..."1 meâlindeki âyet-i kerime nazil oldu.
Bunun üzerine Müslümanlardan bir kısmı zararından dolayı içkiyi bıraktı, bir kısmı ise içmeye devam etti.

Ancak, içenler arasında bu arada bazı nâhoş durumlar meydana geldi. Hatta Ashabdan biri, akşam namazını kıldırırken, kıraâti yanlış ve ters mânâ çıkacak şekilde karıştırdı.

Hz. Ömer tekrar, "Allah'ım, içki hakkında bize açık ve kesin bir beyânda bulun" diye duâ etti.

Çok geçmeden şu âyet-i kerime nazil oldu:
"Ey îmân edenler! Sarhoş olduğunuz zaman ne söylediğinizi bilinceye kadar, cünüp olduğunuz zaman da eğer yolcu değilseniz, gusledinceye kadar namaza yaklaşmayın."2

Bu da yasağın ikinci safhasını teşkil ediyordu.
Bu âna kadar Müslümanlar arasında da bir hayli içki içen vardı. Bunun üzerine Müslümanlar, "Yâ Resûlallah, biz, namaz vakti yaklaşınca içki içmeyiz" dediler.

Peygamber Efendimiz, onlara cevap vermeyip sustu.

Namaz kılınacağı zaman da Resûl-i Kibriyâ Efendimizin emriyle "Hiçbir sarhoş namaza yaklaşmasın" diye nidâ edilirdi.
Buna rağmen Müslümanın biri akşamleyin içki içip namaza geldi.

Hz. Ömer tekrar, "Allah'ım, içki hakkında bize açık ve kesin bir beyânda bulun" diye duâ etti. O zaman da şu âyet-i kerime nâzil oldu.
"Ey îmân edenler! İçki, kumar, putlar ve kısmet çekilen fal okları hep şeytanın işinden birer pisliktir ondan kaçının ki kurtuluşa eresiniz."
"Şüphesiz şeytan, içki ve kumarla, aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçtiniz, değil mi?"3

Bundan sonra Müslümanlar, "Artık içkiden, kumardan vazgeçtik Rabbimiz" dediler.

Bu da içki yasağının üçüncü safhasıydı. Ve, böylece içki bütün Müslümanlara haram kılınıyordu.

Bu âyetlerin nâzil olması üzerine Peygamberimiz (s.a.v.)in emriyle tellal, "Haberiniz olsun ki; içki haram kılınmıştır" diyerek Medine sokaklarından nidâ etti.

Bu emri duyan Müslümanlar evlerinde bulunan bütün içkileri derhal döktüler. Dökülen içkiler, Medine sokaklarından sel gibi aktı.
Konu ile ilgili bir kaç hadîsi de nakledelim:

"Muhakkak ki Allah, içkiye, onu yapana, yapılan yere, onu içene, içirene, taşıyana, taşıtana, satana, satın alana, onun bedelini ve kazancını yiyene lânet etmiştir."4

"Her sarhoş edici şey içkidir ve her sarhoş edici içki haramdır.

"Kim dünyada devamlı içki içer ve tevbe etmeden ölürse, âhirette o kimse, âhiret şerbeti içemez!"5

"İçkiden uzak durunuz! Çünkü, o, her kötülüğün anahtarıdır."6

"İçki, bütün murdarlıkların, kötülüklerin anasıdır."7

"Çoğu sarhoş edenin, azı da haramdır."8


1. Bakara Sûresi, 219.
2. Nisa Sûresi, 43.
3. Mâide Sûresi, 90-91.
4. Ebû Davud, Sünen, 2:292.
5. Müslim, 5:100.
6. Hakim, Müstedrek, 4:145.
7. Dare Kutnî, Sünen, 4:247.
8. Ebû Davud, Sünen, 2:294.
alıntı
 
Üst