Tasavvufta İlham nedir ?

toprak

Deneyimli Üye
Kademeli
Tasavvufta ilham konusu; nefs perdeleri ve seyr-i sülukla beraber anılır ama biz özellikle -ilham- konusu üzerinde durmaya çalışıcaz. Seyir halindeki sufinin, muhabbet ve zikirle latifleşmesinin neticesinde, bütün mevcudata karşı bir hikmet nazarı ortaya çıkar. Bu konunun detayında, insan vücudunun farklı yerlerindeki letaiflerin latifleşerek asıl vazifeleri olan Allâh (c.c) zikre başlamaları vardır ki, bunun detayına şimdilik inmicez.
İlham, en basit anlamda, şeytanın vesvesesinin tam zıddıdır diyebiliriz.
Nasıl ki, şeytanın insanın aklını ve kalbini sürekli meşgul ederek, amellerden men etme, yasaklardan gafil kılma savaşı-imkanı-müsadesi var ise; melaike-i kiram ve tasarruf sahibi hak dostlarının da, taliplinin kalbine ilham verebilme imkanı vardır. Tabi hiç şüphesiz ki, bütün bunlar Allâh (c.c)'nün izni ile olmakta, aradakiler buna vesile olmaktadırlar.
Burada özellikle, İLHAM konusuna değinmek istememdeki sebep; vesvese konusunun çok sık işlenmesine karşılık, şeytanın bu silahına karşı koymak (misilleme) için kullanılabilecek en etkili silah olmasına rağmen çoğu kişi tarafından bilinmemesi.
Bu konuyla ilgili, birebir yaşanmış misalleri yeri geldikçe paylaşmaya çalışıcam inşAllâh.
İlham; bir sırrın veya hakikatin, zaman ve mekan sınırı olmadan insanın düşüncesinde belirmesi hadisesidir ki, başı ve sonucu itibarıyla da hikmet içerir.
Şu anda çok fazla zamanım da olmadğı için bir örnek verip kapatıcam bu konuyu.
" Bir keresinde yakın bir dostum, hiç sebepsiz, durup dururken bulunduğumuz yerden ilçe merkezine gitmek istedi.
Bana da, görevini yap ve gel dedi. Gittim peşi sıra, giderken nereye diye sordum, herhalde bir hizmet var, gidince görürüz dedi.
Yola çıktığımızda, henüz birkaç dakika geçmeden önümüzde bir araç durdu ve nereye gitmek istediğimizi sordu. Biz de şehir merkezine deyince, buyurun binin dedi.
Bindik ve sonra şehir merkezinde bir yerde indik.
İndiğimiz yerden bir yöne doğru ilerlerken, tanıdığımız bir derviş halli birine rastladık.
Bizi görünce gözleri parladı ve "çok şükür, ben de sizi arıyordum, burdamısınız..." deyince hikmet tecelli etmişti.
Orada bir hizmet vardı, gereken yapıldı ve geri gelindi.
Bu hamur daha çok su kaldırır da, şimdilik vaktimiz dar, gerekirse yazarız inşAllâh.
Kelime ve cümle hataları bizdendir, hakkınızı helal ediniz. ..
 

yEmRe

Kıdemli Üye
Kademeli
hay maşAllah... Allah razı olsun..
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
Üst