Şirk kelimesi, ortaklık demek olup, tevhid kelimesinin zıddıdır. Şerik ise, ortak demektir. Kur'ân-ı Kerîm insanları tevhide, yani, Allah'ın birliğini kabûle dâvet etmiş, O'na zâtında, sıfat ve fiillerinde başkalarını şerik (ortak) kılmaktan şiddetle men'etmiştir. Kur'ân-ı Kerîm, ayrıca şirkin pek büyük bir günah ve zulüm olduğunu, Hak Teâlâ'nın kendisine şirk koşulmasını asla afvetmiyeceğini, bundan başka olan günahları - dileyeceği kimseler için - afv edeceğini de bildirmiştir. Yeryüzündeki herşey kendi emrine ve hizmetine verilmiş ve idaresine terkedilmiş olan insanın, kendi hizmetinde olan bâzı varlıkları ilâh kabûl ederek Allah'ı bırakıp onlara ibâdet etmesi ve onları Allah'a şerik koşması gerçekten son derece ağır bir günah, büyük bir zulümdür. Şirkin günah ve zulüm oluşu, sadece Allah'ın hukukuna karşı bir tecavüz, iftira ve hakaret oluşu sebebiyle değildir. Şirk aynı zamanda kâinatın ve umum mahlûkatın hukuklarına karşı da büyük bir hakaret ve tecavüzdür.