Sabah uyandığımda servisi kaçırmama 15 dk kalmıştı, koştur koştur hazırlanıp çıktım. Yine yoğun bir gündü. Öğlene kadar işlerimi toparlayıp ,izin aldım. İşimin biraz uzun süreceğini söylediğim halde erken gelmeye gayret et diyen patronuma tamam diyerek çıktım. Önce kursa yazılmaya sonrada hastaneye gidecektim. Metroya bindim, adresi almayı unuttuğumu hatırladım, arkadaşıma mesaj atıp adresi istedim. Metroda olduğum için telefonda çekmiyordu. Yanlış durakta inmişim ,indikten sonra mesaj geldi tekrar metroya binip döndüm. Kursa ulaşmak için uzun süre yürümek zorunda kaldım, adres sormak için rahatsız ettiğim bayanda aynı yere gidiyormuş bana eşlik etti sağolsun. Öğle saatine geldiği için yarım saat kadar beklemek zorunda kaldım. Sonrasında saçma sapan isteklerde bulunup, biraz uğraştırdılar. İşim bittiğinde saat iki buçuk olmuştu. Hastaneye gidip gitmemek arasında kararsızlık yaşadığım anda bir dolmuş gördüm üzerinde iş yerimin bulunduğu semtin ismi yazıyordu. Hastaneye gitmekten tamamen vazgeçtim, o kadar yolu geri yürüyemeyeceğimi düşündüğüm ve geç kaldığım için. Neyse dolmuşa bindim, Sıhhıye'ye geldik, son durak dedi adam =) Nasıl yani? ..... yazıyordu üzerinde dedim, ters yönden binmişsiniz dedi. Dolmuştan inip, başka bir dolmuşa binip geri döndüm. Rehavet çökmüştü üzerime, uyumamak için kendimi zor tutuyordum. İş yerime geldiğimde hemen bir kahve ile ağrı kesici içtim. Gün boyu sersem sersem çalıştım. Akşam eve gider gitmez yatıp, uyudum.