Bir müslüman Arap kadını bazı şeyler satmak üzere Kaynuka oğulları pazarına gidip, satacağını sattıktan sonra bir kuyumcunun dükkanında oturmuştu. Orada bulunan yahudiler kadının yüzünü açmak istedilerse de kadın bunda diretti. Kuyumcu kadının elbisesinin arka eteğini sırtına iliştirdi. Kadın ayağa kalkınca edeb yeri göründü. Yahudiler gülüşmeye başladılar. Kadın feryad etti. O sırada oralarda bulunan müslüman birisi Yahudi kuyumcunun üzerine atladı onu öldürdü. Yahudilerde toplanıp onu öldürdüler.
Müslümanlarla anlaşmayı bozan yahudilerin ilki bunlar idi.
Taberi ile Vakidi'nin rivayetlerine göre bu olay hicretin ikinci yılı şevval ayının ortasında oldu
Olay Efendimiz (SallALLAHü aleyhi ve sellem) 'e intikal edince müslümanlar bir müddet Kaynukoğullarını kuşatma altına aldı. Sonunda Efendimiz (SallALLAHü aleyhi ve sellem)'in kararına boyun eğdiler.
Görünüyorki bu hadisenin sebebi Yahudilerin Müslüman Arap kadınının yüzünü açmak istemeleri üzerine cereyan etmiştir.
Bu olay gösteriyorki İslamın kadına farz kıldığı örtünme, kadının yüzünüde içine almaktadır. Yok eğer böyle olmasaydı kadının yüzünü örterek yolda yürümesine gerek kalmazdı. Müslüman kadının yüzünü örtmesi kendisine emredilen dini bir hükmü yerine getirme duygusuyla olmamış olsaydı, elbette Yahudiler kendilerini bunu yapmaya iten birşey bulmazlardır.
Bu delilin dışında başka delillerde vardır.
Buhari'nin Hz. Aişe (RadiyALLAHu Anh)'den İhrama giren kişinin giyeceği elbise bahsinde rivaet ettiği şu söz bunlardan birisidir. Hz. Aişe (RadiyALLAHu Anh) şöyle demiştir. " İhrama giren kadın ağzını burnunu örtemez, yüzünü peçe vs. ile örtemez. Za'feran veya Vers sürülmüş elbise de giyemez"
Bunun bir benzerini de İmam Malik Muvatta'ında Vafi'den, o da Abdullah b. Ömer'den (RadiyALLAHu Anh) rivayet etmiştirki, "ihramlı kadın yüzünü peçe ile örtemez, eldiven giyemez."
Kadının hacda ihram esnasında yüzünü yaşmaklaması veya peçe takmasının yasaklanmasının anlamı nedir ?
Bu yasak erkeğe değilde niçin kadına konulmuştur?
Bu yasağın o zaman Müslüman kadının günlük hayatta yüzünü peçe ile kapamasından ve yaşmaklamasından dolayı meydana geldiğinde şüphe yoktur. Öyle ise var olan bu hüküm hacda bu istisnayı gerekli kıldı. Yani kadının sadece namazlarda elini ve yüzünü açmasının dışarıda serbest olacağı anlamına gelmez.
Müslimin ve diğer hadis imamlarının rivaet ettiği Fatıma Binti KAys hadisi ise yine bunlardan biridir. Fatıma Binti Kays'ı kocası boşamıştı. Boşama işi kesinleşince. Efendimiz (SallALLAHü aleyhi ve sellem) ona; Ümmü Şerik'in evinde iddetini beklemesini emretmişti. Sonra Efendimiz (SallALLAHü aleyhi ve sellem) ona haber gönderdi ve Ümmü Şeri'in evini ashabının sık sık ziyaret ettiğini bildirerek ona şöyle emretti: "Sen amcanın oğlu İbn. Ümmü Mektum'un yanında iddetini bekle çünkü gözleri görmeyen birisidir sen yüzünü açtığın zaman o seni görmez buyudu.
Bu hadis kadının yüzünün ve vucudunun diğer kısımlarının yabancı erkeklere karşı örtmesinin farz olduğuna delalet etme cihetiyle varid olmuştur.
Erkeğin kadının yüzüne bakmasının haram olmasına delalet eden bir çok hadisi şerif mevcuttur.
İmam Ahmed, Ebu Davud ve Tirmizinin Berire'den rivayet edilen bir hadis-i şerifte
Efendimiz (SallALLAHü aleyhi ve sellem) Hz. Ali'ye (RadiyALLAHu Anh) şöyle buyurdu: Ya Ali! Birinci bakıştan sonra tekrar bakma, zira birinci bakış senin için ciaz ise de, ikinci bakış değeildir.
Yine Buhari bu konuda İbn. Abbas'tan şunu rivayet eder.
Efendimiz (SallALLAHü aleyhi ve sellem) kurban gününde Mina'da Fadl b. Abbas'ı bineğinin arkasına almıştı. Bu esnada Has'am kabilesinden genç ve güzel bir kadın Efendimiz (SallALLAHü aleyhi ve sellem)'e fetva sormak için gelmişti. Bu sırada Fadl b. Abbas kadına bakmaya başladı. Bunun üzerine Efendimiz (SallALLAHü aleyhi ve sellem) Fadl'ın çenesini tutup kadına bakmasın diye yüzünü başka tarafa çevirdi.
Bu hadislerde iki yasağın bir araya geldiği mevcuttur. Biri kadının yabancı erkekler karşısında yüzünü ve vucudunun bir başka yerini açmasının yasak oluşu. Diğeri ise erkeğin kadına bakmasının yasak oluşu.
Ancak kadın öğrenme,şahidlik,tedavi zarureti gibi özel durumlarda yüzünü açabilir.
Bazı imamlar ise kadının yüzünün ve ellerini avret olmadığı görüşündedirler.
Fakat bütün imamlar kadının vucudundan herhangi bir yere şehvetle bakmanın caiz olmadığında günah işlemenin yaygınlaşıp kadına bakan fasıkların ve kötü niyetlilerin çoğunluğu teşkil ettiği zaman ve zeminde kadının yüzünü örtmesinin vacib olduğunda ittifak etmişlerdir.
Bu günkü müslümanların durumu Fıskı fücurun kötü ahlak ve terbiyesizliğin yaygınlaştığı gözönünde bulundurulunca bu durumda kadının yüzünü açmasının caiz olduğunu söylemeye imkan bulunmadığı anlaşılmış olur.
İslam topluluğu bu tehlikeli dönemi atlatıncaya , dizginleri eline alıncaya kadar daha dikkatli yürümeleri ve daha tedbirli olmaları gerekir.
Genel bir islami program dahilinde tutacak meşru hududu aşmaktan ve ölçüyü kaçırmaktan alıkoyacak dini ve içtimai bir akım icad edilmediği sürece: dini ruhsatlara yönelmek kişinin ayağını kaydırır, vacibleri terk etmeye ve herşeyi mubah görmeye götürür.
Ayrıca örtünme ile ilgili zamanın değişmesiyle hükümleri değiştiren bir zaruret görünmemektedir. Bazı insanlar zaman değişmesiyle hükümlerde değişir anlayışı ile hareket ederek vacibleri terk etmeyi mubah kılmışlardır.Bu çok yanlıştır.
kaynaklar:
FKHU'S-SİYRE - Ramazan (Şam Üniversitesi Şeriat Fakültesi Öğretim üysei ve Dekanı Ehli Sünnetin çok değerli alimlerinden)
Buhari ,Muvatta,Taberi,Tabakat,İbn.Hişam, Müslim , Tirmizi, Ebu Davud
Hanefi mezhebinde kadının elinin için ve yüzü hariç tüm bedeni avrettir fakat fitne zamanda yani günümüzde bu kısımlarında örtünmesi alimlerin ittifaki ile vacibtir
çünkü Hanefi mezhebinin görüşüde şudur ki şehvet vuku bulduğunda örtmesi gerekir
çünkü günümüzde kadınların el ve yüzlerine , dudaklarına , gözlerine bakıpta tahrik olan ve rahatsız edenler bulunmakta
:tşk::gula::art: