Sakızın Zararları

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
sakizzararlari1.jpg

Çocuk yaşlarda kazanılan ve olgunluk çağına gelene dek vazgeçilmesi zor olan alışkanlıklarımızdan bir tanesidir sakız çiğnemek. Eski zamanlarda, herhangi bir zararı olmayan sakızın günümüzde içerisinde bulunan birtakım katkı maddeleri sebebiyle oldukça ciddi zararlara yol açılabileceği uzmanlar tarafından araştırılmış ve kanıtlanmıştır. Sakızın zararlarının yol açtığı rahatsızlıklar, tedavisi mümkün olan rahatsızlıklardır ancak bu gibi durumlarda sakız kullanımının bırakılması gerekmektedir.
Gündelik yaşantımızda fark edilemese de, sakız 10 kişiden 7′sinin çantasında, çalışma masasında, ceplerinde, arabasında bulunan rahatlatıcı bir alışkanlıktır. Kimi kişiler ise, sigaranın zararlarına karşı açtığı savaşta, silah olarak sakızı tercih ederler. Sigarayı bırakmak için, sakızın zararlarından habersiz sakız kullanımını sıklaştırırlar. Maalesef ki bu da yanlış bir tercihtir.
Peki nedir sakızın zararları ? Böylesine masum görülen sakızın içerisinde ne olabilir ki insan vücudunu ve sağlığını tehdite düşürecek?
Sakızın içerisindeki maddeleri tanımlayarak sakız çiğnemenin zararlarını hep birlikte gözden geçirelim..
Çoğu sakızın içerisinde bulunan sorbitol isimli tatlandırıcı madde, ince bağırsak tarafından çok zor emilimi olan bir maddedir. Eşdeğerde rahatsızlıkları olan iki bayan üzerine kurulmuş bir araştırmada ki bu rahatsızlıkların başında aşırı kilo kaybı, şiddetli karın ağrısı ve diyare bulunmaktadır. Araştırmanın sonucunda bu iki bayanda da bünyelerinde bulunan sorbitol isimli maddenin rahatsızlığa sebep olduğu tespit edilmiştir. Araştırmayı daha da detaylandırırsak iki bayanında sakız bağımlısı olduğu ortaya çıkmış ve sakız çiğnemenin zararlı bir alışkanlık olduğunu kanıtlamıştır.

Peki sakızın zararları bu kadar mı ?
Kesinlikle değil.. Sadece sorbitol bulunmuyor sakızın içerisinde, diğer maddelere de kısaca değineceğiz.
Aspartam ; kansere yol açabilen tatlandırıcı madde. İnsan üzerinde etkileri, baş dönmesi , kısırlık, adet düzensizliği, bulantı.. Aynı zamanda sadece sakızlarda değil diğer tüketim ürünlerinde de bu maddeden bulunmaktadır. Şekerleme ve çikolatalar gibi…
Sukraloz ; günümüzde en son çıkan tatlandırıcılardan biridir. Normal şekere oranla 600 kat daha etkili bir tatlandırıcı olarak bilinir. Kanserojen ağırlıklıdır.
Mannitol ; öldürücü derecede kalp krizlerine sebebiyet verebilir. Sistemi üzerinde tahribatlara yol açabilir.
Msg ; tatlandırıcı özelliği olmayan bu madde insanlar üzerinde bulunan tat alma duyusunu tetikler. Ve yediğimiz ürünlerin lezzetini arttıran bir özellik kazandırır. Kalpte ritim bozukluklarına, çarpıntıya, nörolojik rahatsızlıklara yol açabilmektedir.
Saymış olduğumuz bu maddeler, sadece en önemlileridir. Bunlara benzer daha birçok katkı maddeleri kullanılmakta ve biz tüketicilere sunularak beden sağlığımızı risk altına sokmaktadır.
Bu sebeple alışverişlerimizde, belkide çoğumuz yapmadığı bir alışkanlığı başlatmamız ve aldığımız besinlerin içerisindeki katkı maddelerini, ürünü almadan gözden geçirmemiz gerekmektedir.
Sakızın zararları bitmedi.. O da neymiş o kadar.. Daha neler.. Dediğinizi duyar gibiyiz. Ancak sakız çiğnemeyi seven çoğu kişiden birkaçı olarak sizlere bunları açıklamak ve araştırmakla yükümlü tutmaktayız kendimizi.
Sakız çiğnemenin zararları üzerinde durduk bir de sakız yutmak var değil mi? Sakız yutmanın zararları çok daha ciddi boyutlarda rahatsızlıklara neden olabilir.
Özellikle çocuklar tarafından bu alışkanlığın kazanılması, mutlaka engellenmelidir. Çocuk sağlığı üzerine yapılan araştırmalar sonucu, hazırlanan bir makalede 3 ayrı vakaadan söz edilmektedir.
İlki 4,5 yaşında bir erkek çocuğu 2 yaşından beri kazanmış olduğu sakız çiğneme alışkanlığı, sonunda 7 adet sakızın birden arka arkaya yutmaya çalışması sonucunda, boğazında tıkanıklığa yol açtığı ve doktorların son anda müdahale ile ellerini boğazına sokarak temizleyebildiği can alıcı bir vakaadır.
İkincisi; 1,5 yaşındaki bir çocuğun, sakızın içerisine oyun yaparak paraları sarıp yutması sonucunda acil servise kaldırılmak zorunda kalan vakaadır.
Bir diğeri ise; yine 4 yaşında sakızı yiyerek tüketen ve zamanla midesinde farklı sakızlardan kütle oluşan ameliyatla kurtarılan farklı bir çocuktur.


Malesef tüm bu anlatılanlar sakızın gözümüzde oluşan sempatisini tamamen yok ediyor. Sakız çiğnemekte, sakızı yutmakta oldukça zararlıdır.
Son olarak sakızın geçmişten günümüze kadar tarihçesini araştırmanızı tavsiye ederiz. Bir zamanlar araba lastiği üretici bir firmanın yanlışlıkla bulduğu bir madde sonucunda, tatlandırıcılarla oluşturulan sakızın meydana çıkış şekli oldukça ilginçtir.
 
Üst