Resulullah(sav)'in mübarek soyu

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
1-RESULULLAHIN SOYU

أَبُو هُرَيْرَةَ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " أَنَا سَيِّدُ وَلَدِ آدَمَ

1-Ebu Hureyreden; Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki ; Ben adem oğlunun efendisiyim.(İbn Sa'd,Tabakatül Kübrâ,1)

قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " إِنَّ اللَّهَ اصْطَفَى مِنْ وَلَدِ إِبْرَاهِيمَ إِسْمَاعِيلَ ، وَاصْطَفَى مِنْ وَلَدِ إِسْمَاعِيلَ بَنِي كِنَانَةَ ، وَاصْطَفَى مِنْ بَنِي كِنَانَةَ قُرَيْشًا ، وَاصْطَفَى مِنْ قُرَيْشٍ بَنِي هَاشِمٍ ، وَاصْطَفَانِي مِنْ بَنِي هَاشِمٍ "

2-Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki ; Allah İbrahim’in çocuklarından İsmail’i seçti, İsmail’in çocuklarından Benu Kinane’yi seçti, Bunu Kinane’den Kureyş’i seçti, Kureyş’ten Benu Haşim’i seçti, Beni de Benu Haşim’den seçti .(İbn Sa'd,Tabakatül Kübrâ,2)


جَعْفَرُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِيٍّ ، عَنْ أَبِيهِ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ ، أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : " قَسَمَ اللَّهُ الأَرْضَ نِصْفَيْنِ فَجَعَلَنِي فِي خَيْرِهِمَا ، ثُمَّ قَسَمَ النِّصْفَ عَلَى ثَلاثَةٍ فَكُنْتُ فِي خَيْرِ ثُلُثٍ مِنْهَا ، ثُمَّ اخْتَارَ الْعَرَبَ مِنَ النَّاسِ ، ثُمَّ اخْتَارَ قُرَيْشًا مِنَ الْعَرَبِ ، ثُمَّ اخْتَارَ بَنِي هَاشِمٍ مِنْ قُرَيْشٍ ، ثُمَّ اخْتَارَ بَنِي عَبْدِ الْمُطَّلِبِ مِنْ بَنِي هَاشِمٍ ، ثُمَّ اخْتَارَنِي مِنْ بَنِي عَبْدِ الْمُطَّلِبِ


Senet zinciri şöyledir; Cafer ibni Muhammed ibni Ali , o da babası Muhammed ibni Ali ibni Ebu Talib ;

3-Ebû Damra, Cafer b. Muhammed aracılığıyla babasından Nebi (sav)in şöyle buyurduğunu anlatır:
"Allah arzı ikiye ayırıp beni onun hayırlı kısmından yaptı. Sonra bu yarımı (ayırdığı kısmımı da) üçe ayırıp ben üçte birin en hayırlısından oldum, sonra insanlardan Arablan seçti, Araptan'da Kureyş'i, Kureyş'tende Haşim oğullarını, Haşim oğullanhdanda Abdulmuttalib oğullarını, Abdülmut-talib oğullanndanda beni seçti."

Bu senedce Mürsel bir hadistir
İbni Sa'd 1/20 Bu mürseldir. Çünki Caferin babası Muhammed b. Ali b. Hüseyin b. Ali sahabî değildir.

عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِيٍّ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " إِنَّ اللَّهَ اخْتَارَ الْعَرَبَ ، فَاخْتَارَ مِنْهُمْ كِنَانَةَ أَوِ النَّضْرَ بْنَ كِنَانَةَ ، ثُمَّ اخْتَارَ مِنْهُمْ قُرَيْشًا ، ثُمَّ اخْتَارَ مِنْهُمْ بَنِي هَاشِمٍ ، ثُمَّ اخْتَارَنِي مِنْ بَنِي هَاشِمٍ

4-Muhammed ibn Ali rivayet ediyor:Resulullah(sav) dedi ki: Şüphesiz Allah arapları seçti.Sonra onlardan Kinaneyi veya Nadr bin Kenaneyi seçti.Sonra onlardan Kureyşi seçti.Sonra onlardan haşim oğullarını seçti.Sonra Haşim oğullarından da beni seçti.

عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَيْرٍ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " إِنَّ اللَّهَ اخْتَارَ الْعَرَبَ فَاخْتَارَ كِنَانَةَ مِنَ الْعَرَبِ وَاخْتَارَ قُرَيْشًا مِنْ كِنَانَةَ وَاخْتَارَ بَنِي هَاشِمٍ مِنْ قُرَيْشٍ وَاخْتَارَنِي مِنْ بَنِي هَاشِمٍ " .

5-Abdullah ibni Ubeydullah ibni Umeyr dediki ; Resulullah sallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu : Şüphesiz ki Allah arapları seçti.Araplardan Kinaneyi seçti.Kinaneden Kureyşi seçti.Kureyşten Haşim oğullarını seçti.Haşim oğullarından da beni seçti.

عَنْ يُونُسَ ، عَنِ الْحَسَنِ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " أَنَا سَابِقُ الْعَرَبِ " .

6-Yunus o da Hasandan rivayet ediyor; Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki ; Ben Arap(lar)'ın geçeniyim.(üstünü ve öncüsüyüm)

عَنْ أَبِي صَالِحٍ ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ، فِي قَوْلِهِ تَعَالَى : " رَسُولٌ مِنْ أَنْفُسِكُمْ سورة التوبة آية 128 ، قَالَ : قَدْ وَلَدْتُمُوهُ يَا مَعْشَرَ الْعَرَبِ " .

7-Ebi Salih'in rivayet ettiğine göre ; İbn Abbas (Tevbe Suresi 128.ayetteki) , 'Resulun Min enfusikum'(Sizin içinizdeki Peygamber) hakkında '' Yani Ey Arap topluluğu (o sizin içinizden) doğan bir çocuk'' (dediği rivayet edilmiştir)


عَنْ مُجَاهِدٍ ، قَالَ : كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي سَفَرٍ فَبَيْنَا هُوَ يَسِيرُ بِاللَّيْلِ وَمَعَهُ رَجُلٌ يُسَايِرُهُ إِذْ سَمِعَ حَادِيًا يَحْدُو وَقَوْمٌ أَمَامَهُ ، فَقَالَ لِصَاحِبِهِ : " لَوْ أَتَيْنَا حَادِيَ هَؤُلاءِ الْقَوْمِ فَقَرَّبْنَا حَتَّى غَشَيْنَا الْقَوْمَ " ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " مِمَّنِ الْقَوْمُ ؟ " ، قَالُوا : مِنْ مُضَرَ فَقَالَ : " وَأَنَا مِنْ مُضَرَ وَنَى حَادِينَا فَسَمِعْنَا حَادِيَكُمْ فَأَتَيْنَاكُمْ " .

8-Mucahid anlatıyor : Peygamber efendimiz sallahu aleyhi ve sellem bir yolculukta gece yürüyor onunla beraber yanında bir adam yürüyordu.(eşlik ediyordu) Derken develerin daha hızlı yürümesi için şarkı söyleyerek topluluğunun önünde çobanlık yapan birininin sesini işittir.Nebi(sav) arkadaşına: "develere çobanlık yapan şu kavmin yanına gidelim" dedi. Böylece kavme yaklaştık. Nebi(sav): "Bu kavim kimlerdendir?" diye sordu. "Mudardandır." dediler. Efendimiz(sav) de : "Ben de Mudardanım. Bizim develeri yürüten çobanımız bitkin düştü. bu nedenle sizin çobanınızı işitince size (sizin kervanınıza) geldik. (tabi olduk)'' dedi.

Hadiyen: Deve sürme şarkıcısı
Yehdû : şarkı söyleyerek deve sürüyor
Hadiyun : şarkı söyleyerek teşvik edip develeri çabuk yürütüten,deve çobanı

عَنْ يَحْيَى بْنِ جَعْدَةَ ، قَالَ : لَقِيَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ رَكْبًا ، فَقَالَ : " مِمَّنِ الْقَوْمُ ؟ " ، فَقَالُوا : مِنْ مُضَرَ ، فَقَالَ : " وَأَنَا مِنْ مُضَرَ " .

9-Yahya ibni Ca'deh dedi ki ; Resulullah aleyhissalatu vesselam bir kervana rastladı,kavuştu.Dedi ki ; Bu kavim kimlerdendir? Dediler ki ; Mudardandır. (Bunun üzerine) Resulullah aleyhissalatu vesselam dedi ki ; Ben de Mudardanım.



قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ : إِنَّا رِدَافٌ وَلَيْسَ مَعَنَا زَادٌ إِلا الأَسْوَدَانِ ، قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " وَنَحْنُ رِدَافٌ مَا لَنَا زَادٌ إِلا الأَسْوَدَانِ التَّمْرُ وَالْمَاءُ " .

10-Mevkuf olarak rivayet edildigine gore ; Ya Resulallah terkimizde olan ancak şu iki siyah: (fazladan başka nimetimiz yoktur) Bunun uzerine Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki : Bizim de terkimizde (beraberimizde) azık olarak hurma ve su dışında başka bir şey yoktur.

Esvedeyn = iki siyah = su ve hurma

عَنْ طَاوُسٍ ، قَالَ : بَيْنَمَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي سَفَرٍ إِذْ سَمِعَ صَوْتَ حَادٍ فَسَارَ حَتَّى أَتَاهُمْ فَلَمَّا أَتَاهُمْ ، قَالَ : " وَنَى حَادِينَا فَسَمِعْنَا صَوْتَ حَادِيكُمْ فَجِئْنَا نَسْمَعُ حُدَاءَهُ ، فَقَالَ : " مَنِ الْقَوْمُ ؟ " . قَالُوا : مُضَرِيُّونَ ، فَقَالَ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " وَأَنَا مُضَرِيٌّ " ، فَقَالُوا : يَا رَسُولَ اللَّهِ ، إِنَّا أَوَّلَ مَنْ حَدَا ، بَيْنَمَا رَجُلٌ فِي سَفَرٍ فَضَرَبَ غُلامًا لَهُ عَلَى يَدِهِ بِعَصًا فَانْكَسَرَتْ يَدُهُ فَجَعَلَ الْغُلامُ يَقُولُ وَهُوَ يُسَيِّرُ الإِبِلَ : وَايَدَاهْ ! وَايَدَاهْ ! وَقَالَ : هَيْبًا هَيْبًا فَسَارَتِ الإِبِلُ .

11-Tavus anlatıyor: Resulullah (sav) ile bir seferdeyken deve çobanından ağıt şeklinde bir (ses) işitti ve oraya gitti ve şöyle dedi ; Bizim deve çobanımız uyudu sizin çobanınızın sesi bize geldi.Hangi kavimdensiniz? Şöyle dediler : Mudar kavmindeniz. Hz. Peygamber (sav) de şöyle dedi : ''Ben de mudar kabilesindenim.'' Dediler ki ; Ya Resulallah önce çobanımız seslendi. İçimizdeki biri kölesinin eline sopayla vurup kırdı. Köle develeri sürerek elim elim diye ağıt yakarak ve develeri güttü.



عَنْ يَحْيَى بْنِ جَابِرٍ ، وَكَانَ أَدْرَكَ بَعْضَ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، قَالَ : جَاءَتْ بَنُو فُهَيْرَةَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، قَالَ : فَقَالُوا : إِنَّكَ مِنَّا ، فَقَالَ : " إِنَّ جِبْرِيلَ لَيُخْبِرُنِي أَنِّي رَجُلٌ مِنْ مُضَرَ "

12-Yahya ibni Cabir (Resulullah'ın s.a.v. bazı sahabelerini hayatta görmüştür ki o) anlatiyor : Füheyre oğulları Resulullah'a geldi.Peygamber(sav)'e şöyle dediler ; Doğrusu Sen bizdensin.(Soyun bize dayanmaktadır) Bunun üzerine Allahın Elçisi (sav) dedi ki ; Cebrâil bana Mudar'dan biri olduğumu haber veriyor.''




عَنْ رِبْعِيِّ بْنِ حِرَاشٍ ، عَنْ حُذَيْفَةَ ، أَنَّهُ ذَكَرَ مُضَرَ فِي كَلامٍ لَهُ ، فَقَالَ : " إِنَّ مِنْكُمْ سَيِّدَ وَلَدِ آدَمَ ، يَعْنِي النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ " .


13-Hüzeyfe(ra) , Mudarın (Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem'e ) şöyle söylediğini zikretti ; Dedi(ler) ki ; Şüphesiz Siz Adem oğlunun seyyidi(efendisisiniz)


عَنِ الزُّهْرِيِّ ، قَالَ : جَاءَ وَفْدُ كِنْدَةَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَلَيْهِمْ جِبَابُ الْحِبَرَةِ وَقَدْ لَفُّوا جُيُوبَهَا وَأَكِمَّتَهَا بِالدِّيبَاجِ ، فَقَالَ : " أَلَيْسَ قَدْ أَسْلَمْتُمْ ؟ " ، قَالُوا : بَلَى ، قَالَ : " فَأَلْقُوا هَذَا عَنْكُمْ " ، قَالَ : فَخَلَعُوا الْجِبَابَ ، قَالَ : فَقَالُوا لِلنَّبِيِّ عَلَيْهِ السَّلامُ : أَنْتُمْ بَنُو عَبْدِ مَنَافٍ بَنُو آكِلِ الْمُرَارِ ، قَالَ : فَقَالَ لَهُمُ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " نَاسِبُوا الْعَبَّاسَ وَأَبَا سُفْيَانَ " ، قَالَ : فَقَالُوا : لا نُنَاسِبُ غَيْرَكَ ، قَالَ : " لا ، نَحْنُ بَنُو النَّضْرِ بْنِ كِنَانَةَ ، لا نَقْفُو أُمَّنَا ، وَلا نُدَّعَى لِغَيْرِ أَبِينَا " .


14-Zehriyye anlatıyor ; Kinde heyeti Resulullah aleyhissalatu vesselam'a geldi.Üzerlerinde (çizgili,keten ve pamuk karışımı kumaş) cübbeler vardı. Resulullah sallallahu aleyhi vesellem dedi ki ; Müslüman değil misiniz? Dediler ki ; Evet ,(Müslümanız) Bunun üzerine Allah Resulu ''Öyleyse sizden(üzerinizde ipekten ) olan bu (elbiseleri) bırakın'' Bunun üzerine cübbelerini çıkarıp attılar .(Sonra) Nebi Aleyhisselama ; Siz Abdi Menaf oğulları,Akilil Murar oğullarısınız (değil mi?) Bunun üzerine Peygamber aleyhissalatu vesselam onlara şöyle dedi ; (Bunlar) Abbas ve Ebu Sufyan'ın nesebleridir.Onlar dediler ki ''Bizim senin nesebinden başka (nesebimiz) yoktur.(Bizim ve senin soyun aynıdır)

Bunun üzerine Peygamberimiz şöyle buyurdular ; Hayır.Biz Nadr bin Kinane oğullarıyız.Anamızı iffetsizlikle itham etmeyiz.Babalarimiza olan nisbetimizi reddetmeyiz!

Cibab:Cübbeler
Hibera:çizgili,çubuklu,keten ve pamuk karışımı kumaş
Leff : sarmak , dürüp devşirmek , toplamak , dürmek , lef
El-Cüyub ise, el-Ceybin çoğuludur ve cep, yaka, gerdan anlamına gelir.
Dibâc: İpek giysi




عَنِ ابْنِ شِهَابٍ ، قَالَ : بَلَغَنَا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ لِوَفْدِ كِنْدَةَ حِينَ قَدِمُوا عَلَيْهِ الْمَدِينَةَ فَزَعَمُوا أَنَّ بَنِي هَاشِمٍ مِنْهُمْ ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " بَلْ نَحْنُ بَنُو النَّضْرِ بْنِ كِنَانَةَ ، لَنْ نَقْفُوَ أُمَّنَا ، وَلَنْ نُدَّعَى لِغَيْرِ أَبِينَا " .



15-İbn Şihâb anlatıyor; Resulullah aleyhissalatu vesselamın bize şöyle dediği ulaştı : ''Kinde heyetini belli bir zaman Medineye geldi.Onlar Resulullahın Beni Haşim(Haşim oğullarından) olduğunu zannettiler.Fakat Resulullah şöyle dedi ; Bilakis Biz Nadr bin Kinane oğullarıyız.Biz Annemize nisbet edilmeyiz , Babalarimiza olan nisbetimizi reddetmeyiz!







ابْنُ أَبِي ذِئْبٍ ، عَنْ أَبِيهِ ، أَنَّهُ قِيلَ لِرَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ هَهُنَا نَاسًا مِنْ كِنْدَةَ يَزْعُمُونَ أَنَّكَ مِنْهُمْ ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " إِنَّ مَا ذَلِكَ شَيْءٌ كَانَ يَقُولُهُ الْعَبَّاسُ بْنُ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ وَأَبُو سُفْيَانَ بْنُ حَرْبٍ لِيَأْمَنَا بِالْيَمَنِ ، مَعَاذَ اللَّهِ أَنْ نُزَنِّيَ أُمَّنَا ، أَوْ نَقْفُوَ أَبَانَا ، نَحْنُ بَنُو النَّضْرِ بْنِ كِنَانَةَ ، مَنْ قَالَ غَيْرَ ذَلِكَ فَقَدْ كَذَبَ " .



16- İbni Ebi Zi'b babasından ediliyor : Resulullah (sallallahu aleyhi vesellem)'e denildi ki : Doğrusu burada Kindeden bir kısım insanlar senin onlardan olduğunu iddia ediyorlar,söylüyorlar.

Bunun üzerine şöyle dedi : Doğrusu onların dedikleri şey Abbas b. Abdilmuttalib ve Ebu Süfyan b. Harbtır.O İkisi Yemenin emindirler.Allaha sığınırız Annemize zina nispet etmekten.Veya babamızı iffetsizlikle suçlamaktan.Ve Biz Benu Nadr b. Kinaneyiz.Kim bundan ğayrisini söylerse gerçekten yalan söylemiştir.




عَنِ الأَشْعَثِ بْنِ قَيْسٍ ، قَالَ : قَدِمْتُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي وَفْدٍ مِنْ كِنْدَةَ لا يَرَوْنِي أَفْضَلَهُمْ ، قَالَ عَفَّانُ : فَقُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ ، إِنَّا نَزْعُمُ أَنَّكُمْ مِنَّا ، قَالَ : فَقَالَ : " نَحْنُ بَنُو النَّضْرِ بْنِ كِنَانَةَ ، لا نَقْفُو أُمَّنَا ، وَلا نَنْتَفِي مِنْ أَبِينَا " ، قَالَ : فَقَالَ الأَشْعَثُ بْنُ قَيْسٍ : لا أَسْمَعُ أَحَدًا يَنْفِي قُرَيْشًا مِنَ النَّضْرِ بْنِ كِنَانَةَ إِلا جَلَدْتُهُ الْحَدَّ .


17-Eş'as ibni Kays rivayet ediyor ; Resulullah aleyhissalatu vesselama Kinde heyeti olarak(onlarla ile beraber) geldim.Beni kendileri arasında en üstün bir kimse olarak görmüyorlardı.Affan devamla anlatıyor ; Dedim ki ; Ya Resulallah , Sizin bizden olduğunuzu zannediyoruz(düşünüyoruz).

Bunun üzerine Allah Resulu şöyle cevap verdi ; Biz Nadr bin Kinane oğullarıyız.Anamızı iffetsizlikle itham etmeyiz.Ve babamıza olan nesebimizi inkar etmeyiz

.Eş´as dedi ki:

- Vallahi Nadr b, Kinane soyundan bir kimsenin, Kureyşlilerin nesebini reddettiğini duyduğum zaman mutlaka ona had değneğini vururum!"



عَنْ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : " أَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ " ، فَانْتَسَبَ حَتَّى بَلَغَ النَّضْرَ بْنَ كِنَانَةَ ، فَمَنْ قَالَ غَيْرَ ذَلِكَ فَقَدْ كَذَبَ " .

18- Amr İbni As rivayet ediyor,Resulullah(sav) buyurmuşki ; Ben Abdullah oğlu Muhammedim.Böylece Nadr bin Kinaneye ulaşana kadar intisap olunmuştur.Kim bundan gayrısını söylerse yalan söylemiştir.



عَنْ قَيْسِ بْنِ أَبِي حَازِمٍ : أَنَّ رَجُلا أَتَى رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، فَقَامَ بَيْنَ يَدَيْهِ فَأَخَذَهُ مِنَ الرِّعْدَةِ ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " هَوِّنْ عَلَيْكَ فَإِنِّي لَسْتُ بِمَلِكٍ ، إِنَّمَا أَنَا ابْنُ امْرَأَةٍ مِنْ قُرَيْشٍ كَانَتْ تَأْكُلُ الْقَدِيدَ " .





19-Kays ibni Hazimden rivayet edilmiştir ; Bir adam Resulullaha aleyhissalatu vesselam'a geldi.Onun önünde durdu.Böylece Onu bir titreme aldı.Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem dedi ki ; Sen Rahat ol ! Şüphesiz ki Ben Melik(Kral) değilim.Ben ancak kuru ekmek yiyen Kureyşten bir kadının oğluyum.



أَبِي مَالِكٍ ، قَالَ : كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَوْسَطَ النَّسَبِ فِي قُرَيْشٍ ، لَيْسَ مِنْ حَيٍّ مِنْ أَحْيَاءِ قُرَيْشٍ إِلا وَقَدْ وَلَدُوهُ ، قَالَ فَقَالَ اللَّهُ لَهُ : " قُلْ لا أَسْأَلُكُمْ عَلَى مَا أَدْعُوكُمْ إِلَيْهِ أَجْرًا إِلا أَنْ تَوَدُّونِي فِي قَرَابَتِي مِنْكُمْ وَتَحْفَظُونِي " .



20-Ebî Malik anlatıyor ; Resulullah (sallallahu aleyhi vesellem) Kureyş kabilesi içinde nesebi evsat (mü'tedil,orta,hayırlı) olan idi.Kureyşten hiç bir canlı yoktur ki onun akrabası olmasın.

(İbn malik) dedi ki; Dolayısıyla ALLAH o (Resülüllah)a ; (ey habibim) de ki; Ben sizden sizi islama çağırmamdan dolayı bir ücret (karşılık) istemiyorum ancak bana olan akrabalık (haklarınızı) gözetmenizi ve beni korumanızı istiyorum'' (demesini) buyurdu.





عَنِ الشَّعْبِيِّ ، قَالَ : أَكْثرُوا عَلَيْنَا فِي هَذِهِ الآيَةِ : قُلْ لا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ أَجْرًا إِلا الْمَوَدَّةَ فِي الْقُرْبَى سورة الشورى آية 23 . فَكَتَبَ إِلَى ابْنِ عَبَّاسٍ فَكَتَبَ ابْنُ عَبَّاسٍ ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ أَوْسَطَ النَّسَبِ فِي قُرَيْشٍ ، لَمْ يَكُنْ حَيُّ مِنْ أَحْيَاءِ قُرَيْشٍ إِلا وَقَدْ وَلَدُوهُ ، فَقَالَ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى : " قُلْ لا أَسْأَلُكُمْ عَلَى مَا أَدْعُوكُمْ إِلَيْهِ أَجْرًا إِلا الْمَوَدَّةَ تَوَدُّونِي لِقَرَابَتِي وَتَحْفَظُونِي فِي ذَلِكَ " .



21- Şa'bi şöyle diyor; Bize çokça okunup(sorulan) bu ayeti '' (Ey habibim) de ki; Ben sizden sizi islama çağırmamdan dolayı bir ücret (karşılık) istemiyorum ancak bana olan akrabalık (haklarınızı) gözetmenizi ve beni korumanızı istiyorum'' ayetini İbn Abbas'a yazıp gönderdim.

O da Nebi(sav)'in nesebinin Kureyşte (nesepçe) en mu'tedil olduğunu , Kureyşten herkesin onun nesebinden geldiğini yazdı.

Ve (Şa'bi şu ayeti okudu) (Ey habibim) de ki; Ben sizden sizi islama çağırmamdan dolayı bir ücret (karşılık) istemiyorum ancak bana olan akrabalık (haklarınızı) gözetmenizi ve beni korumanızı istiyorum''







عَمْرُو بْنُ أَبِي زَائِدَةَ ، قَالَ : سَمِعْتُ عِكْرِمَةَ ، يَقُولُ فِي قَوْلِ اللَّهِ تَعَالَى : قُلْ لا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ أَجْرًا إِلا الْمَوَدَّةَ فِي الْقُرْبَى سورة الشورى آية 23 . قَالَ : قَلَّ بَطْنٌ مِنْ قُرَيْشٍ إِلا وَقَدْ كَانَتْ لِرَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِيهِمْ وِلادَةٌ ، فَقَالَ : " إِنْ لَمْ تَحْفَظُونِي فِيمَا جِئْتُ بِهِ فَاحْفَظُونِي لِقَرَابَتِي " .




22-Amr ibni Zaideh diyor ki ; İkrimenin ''Ey Muhammed, sen onlara şöyle de: "Ben, Allahın dinini tebliğe karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Ben sizden ancak yakınlıkta sevgi istiyorum''(Şura 23) ayeti hakkında şöyle dediğin işittim ; Eğer beni geldiğim o şey için korumazsanız , benim akrabalığım için beni koruyun.


عَنْ سَالِمٍ ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ ، فِي قَوْلِهِ : قُلْ لا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ أَجْرًا إِلا الْمَوَدَّةَ فِي الْقُرْبَى سورة الشورى آية 23 ، قَالَ : " أَنْ تَصِلُوا قَرَابَةَ مَا بَيْنِي وَبَيْنَكُمْ " .



23-Salim rivayet ediyor ; Said İbn Cübeyr ''Ey Muhammed, sen onlara şöyle de: "Ben, Allahın dinini tebliğe karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Ben sizden ancak yakınlıkta sevgi istiyorum''(Şura 23) ayeti hakkında şöyle demiştir ; '' (Yani) 'Benim ve sizin aranızda olan sıla-i (rahimi), akrabalığı gözetiniz'





عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ ، أَنَّهُ سَمِعَ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَوْمَ حُنَيْنٍ ، يَقُولُ : " أَنَا النَّبِيُّ لا كَذِبْ أَنَا ابْنُ عَبْدِ الْمُطَّلِبْ " .


24-Ber'a ibni Âzib Nebinin sallallahu aleyhi vesellemin şöyle dediğini işittiğini rivayet ediyor ; Ben nebiyim, yalan yok, Ben Abdulmuttalib’in oğluyum ( torunuyum! )





عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ، فِي قَوْلِهِ تَعَالَى : وَتَقَلُّبَكَ فِي السَّاجِدِينَ سورة الشعراء آية 219 . قَالَ : " مِنْ نَبِيٍّ إِلَى نَبِيٍّ وَمِنْ نَبِيٍّ إِلَى نَبِيٍّ حَتَّى أُخْرِجَكَ نَبِيًّا " .





25-İkrime naklediyor; İbn Abbas ''Secde edenler arasında dönüp dolaşmanı da (bilir)'' ayeti hakkında şöyle demiştir ; Bir nebiden (diğer) Nebiye kadar, ve (öbür) Nebiden (intikal ede ede diğer) Nebiye kadar senin Nebi olarak çıkarılışını (görür)

Onun ve yakınlarının babalarının Hz. Adem, Nuh ve İbrahim (a.s.) sulbünden intikal etmelerini ve nihayet peygamber olarak çıkmasını görür (Tefsirül Münir)

Burada, onun bir peygamber olarak çıkarılışına kadar, bir peygamberin (sülbünden) bir diğerine geçişi ,(öbür) Peygamberden (diğer) Peygambere kadar geçişi kasdedilmektedir.(İbn Kesir Tefsiri)




عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، قَالَ : " بُعِثْتُ مِنْ خَيْرِ قُرُونِ بَنِي آدَمَ قَرْنًا فَقَرْنًا حَتَّى بُعِثْتُ مِنَ الْقَرْنِ الَّذِي كُنْتُ فِيهِ " .



26-Ebu Hureyre rivayet ediyor ; Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki ; Ben Âdem oğlunun asır asır (intikal eden) en hayırlı asırlarından(birinde) gönderildim.Ta ki şu anda içinde bulunduğum asırda gönderildim.

Tercüme şöyle de olabilir ; "Ben, Ademoğullarmin asır asır geçen en güzel asırlarından birinde gönderildim. Asırlar asırları kovaladı, nihayet benim içinde bulunduğum asır gelip çattı.'' (Buhari)


عَنْ قَتَادَةَ ، قَالَ : ذُكِرَ لَنَا أَنَّ نَبِيَّ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، قَالَ : " إِنَّ اللَّهَ إِذَا أَرَادَ أَنْ يَبْعَثَ نَبِيًّا نَظَرَ إِلَى خَيْرِ أَهْلِ الأَرْضِ قَبِيلَةً فَيَبْعَثُ خَيْرَهَا رَجُلا " .



27-Katadeh şöyle demiştir ; Resulullah aleyhissalatu vesselamın şöyle dediği bize zikrolundu ; Şüphesiz ki Allah Peygamber göndermek isteyince yeryüzünün en hayırlı kabilesine kadar bakar.Böylece (Peygamber olarak) ondan (o kabileden) bir kişiyi gönderir.


[İbn Sad,Et-Tabakatul Kubra,ilk 27 rivayet]
 
Üst