Peygamber Efendimizin Eğitime ve Öğretime Verdiği Önem

Aşk'ı Menzil

Kıdemli Üye
Kademeli
Yıl 1400 Sene evveli idi Peygamber Efendimizin S.a.v’in Hira Dağına gidip tefekküre daldığı zamanlardı. Yine Muhammed Mustafa’nın Hira dağında inzivaya çekildiği bir sırada Cebrail tüm kanatlarını açmış yeryüzüne inmişti. Peygamberimizin Daha sonra bu hadiseyi şöyle anlatmıştı. Melek bana Okumamı emretti. Kendisine ben okumam bilmem dedim, daha sonra beni kolları arasına alarak kuvvetlice sıktı , sonra Oku dedi Ben tekrar okuma bilmem dedim. Beni bir daha kolları arasına alarak sıktı ve Oku dedi.

Ben yine Okuma bilmem dedim. Üçüncü kez kolları arasına alıp kuvvetli bir şekilde sıktı ve bıraktı sonrasında şöyle dedi ; Yaratan Rabbinin Adıyla Oku ; O insanı Alaktan ( Asılıp tutunan zigottan) Yarattı . Oku Rabbin sonsuz kerem sahibidir. O kalemle Yazmayı Öğretendir. İnsana bilmediklerini Öğretmiştir dedi. Bu hadisenin ardından Peygamberimizin ummi yani okuma yazma bilmediği halde Allah Peygamberimize ilham etmiş ve okuma yazmayı öğrenmişti.


Peygamberimizin’de Eğitime ve Öğretime Önemi Çok fazla idi. Kendisi Bir hadisi Şerifinde İlim Çin’de dahi olsa gidin Buyurmuş , İlmi Öğrenmenin ve öğretmenin önemini arz etmişti. Öğrenmek yeterli miydi peki elbette ki hayır. En hayırlı ilim Kişinin öğrendikleri ile Amel etmesidir. Yoksa öğrenmenin sınırı da yaşı da yoktur . Asıl mesele öğrendiklerimiz ile yaptıklarımız hareket ve davranışlarımız bir birine uyuşmakta mı yada öğrendiklerimizin tersine mi hareket etmekteyiz .
Savaşlardan Bedir Muharebesi sonucunda ele geçirilen ganimetlerin yanında esirlerde vardı. Peygamber efendimiz s.a.v. Şöyle buyurmuşlardı. Okuma yazma bilen esirlerin okuma yazma bilmeyen Müslümanlardan 10 tanesine kim okuma yazma öğretirse serbest kalacaktır buyurmuş okumanın ve öğrenmenin ne denli önemli olduğuna vurguda bulunmuşlardır.


İlk ilim Sahibi Olan Adem a.s Babamızdır. Allah cc Meleklere de ilim vermiş fakat Adem Babamıza Meleklerin de bilmediklerini öğretmiştir. İlmin zirvesi Yine Peygamber Efendimizdir.
Müslüman Ülkelerin Batılıların gerisinde kaldığı teknolojik gelişmelerdeki eksikliği elbette sünneti terk etmeleri ve Şeriat ile hüküm sürmediklerindendir. Şöyle bir soru akla gelebilir.

Batılıların Müslüman olmayanların bu dünyadaki ilimleri teknolojik alanda yaptığı gelişmelerinde yine Allah’u CC Tarafından onlara verilmiş olmasını unutmamalı , Onların hesabının çetin olacağını bildirmiştir Rabbimiz. Müslümanlar ne zaman doğrudan yana şeriat ile hükmeder duruma gelirlerse o zaman Allah cc Hem dünya zenginliğini hem de Ahiret zenginliğini verecektir. Kafirler için sadece bu dünya da zenginlik geçerlidir. Onlar için Ahiretten bir azık verilmeyecektir.


Son olarak şunları yazmak isterim. İlim bizlerin Ekmeğe , suya olan ihtiyacından daha fazladır. İnsan Önce kendini tanımalı ki Rabbini daha güzel bilsin ve Amel etsin . Rabbim bizlere Öğrendiklerimiz ile Amel etmeyi nasip etsin İnşallah..
Muhammed Ferdi Yıldız.
 
Üst