Ölümü, hesap gününü ve ahireti düşünmek

  • Konuyu başlatan AhDe_VeFaLi
  • Başlangıç tarihi
A

AhDe_VeFaLi

Ziyaretçi
Ölümü, hesap gününü ve ahireti düşünmek

Pek çok insan ölümü yanlış bir bakış açısıyla değerlendirir ve dünya hayatındaki her türlü güzelliğin son bulduğu, insanın bir daha hayat bulmamak üzere yaşama veda ettiği ve toprağa karışarak çürüyüp yok olduğu bir son olarak görür. Ancak bu inançları Allah'ın varlığını, dünya hayatının ve kendilerinin yaratılış amacını gereği gibi kavrayamamış olmalarından kaynaklanmaktadır. Bu kişiler dünya hayatlarının, ölümden sonraki asıl yaşamlarını belirleyen bir imtihandan ibaret olduğunun şuurunda değildirler. Yaşamakta oldukları bu dünyayı gerçek, ahireti ise bir aldanış olarak değerlendirler. Dünya hayatına son verip ahiret hayatını başlatan ölümü de bu nedenle bir son olarak nitelendirirler.

İşte bu düşünceleri nedeniyle onlar için 'ölüm' ne kadar ürkütücü ise, 'ölümü düşünmek' de en az o kadar rahatsız edicidir. Ölümü akıllarına getirdikleri takdirde dünya hayatından gereği gibi zevk alamayacaklarına, bu düşüncenin tüm lezzetleri tatsızlaştırıp anlamsızlaştıracağına inanırlar. Ölümü düşünmemeye ve unutmaya çalıştıkları takdirde de dünya hayatına daha çok bağlanıp, nimetlerden daha çok zevk alabileceklerini sanırlar.

Oysaki insan ölümü düşünse de düşünmese de, unutsa da hatırlasa da sonuç hiçbir zaman için değişmeyecektir; "De ki: "Elbette sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, şüphesiz sizinle karşılaşıp-buluşacaktır. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilen (Allah)a döndürüleceksiniz; O da size yaptıklarınızı haber verecektir." (Cuma Suresi, 8)" ayetiyle hatırlatıldığı gibi insan ölüm ile mutlaka karşılaşacaktır. O halde akılcı olan, düşünmeyerek ve unutmaya çalışarak kesin olarak gerçekleşecek bir olaydan kaçmak değil, bu gerçekle karşılaşabilecek şekilde hazırlık yapmaktır. Eğer insan Allah'ın razı olacağı şekilde bir hayat sürdürür ise, ölüm bu kişiye bir kayıp ya da zarar getirmeyecektir. Aksine sonsuz ve kusursuz yaşamına başlamasına vesile olacaktır. Eğer bu insan Allah'a samimi bir kalple yönelmiş ise ölüm dışarıdan bakıldığında her ne şartlar altında gerçekleşirse gerçekleşsin kişiye acı da vermeyecektir. Allah Kuran'da ölüm meleklerinin iman edenlerin canlarını acı vermeden yumuşakça çekip alacaklarını bildirmiştir. Ölümün ancak inkar edenler için acı veren bir olay olduğu da yine Kuran ayetleriyle haber verilmiştir. (Naziat Suresi, 1-2) Dolayısıyla da eğer kişi iman ve ihlas sahibi ise ölüm onun için acı çekeceği bir son olmayacaktır.

Bunun yanında ölümü düşünmek, bu kimselerin düşündüğü gibi kişiyi dünyadan koparan değil, tam tersine dünya nimetlerinden de olabilecek en fazla lezzeti alabilmeyi sağlayan önemli bir vesiledir. Çünkü insan nimetlere bağlanıp, onları şehvet haline getirdiği zaman değil, tam tersine tüm bunların fani ve geçici olduğunu kavradığı takdirde onlardan çok daha fazla haz duyabilir. Peygamberimiz de bir sözünde ölümü düşünmenin önemini şu şekilde belirtmiştir:

Ölümü çok zikredin. Zira bu, insanı dünyadan çeker. Ve günahlardan sıyırır.15

Ayrıca ölüm bu kimselerin algıladıkları gibi ne hayatın, ne nimetlerin, ne de güzelliklerin sonu değildir. Aksine ölüm gerçek hayatın başlangıcıdır; insanın dünya hayatında yaptığı seçim doğrultusunda sonsuza dek yaşamını sürdüreceği gerçek dünyasına geçişidir. Eğer Allah'ın büyüklüğünü takdir edebilmiş ve hayatını bu uğurda yaşamışsa sonsuz hayatını birbirinden güzel cennetlerde geçirecektir. Ama eğer dünya hayatına aldanmış, ölümü, Allah'ın huzuruna varıp hesap vereceği günü ve ahireti unutmuş ise bu durumda da ebedi mekanı cehennem olacaktır. Dünya hayatında ölümü düşünmemeye çalışması kişiyi bu gerçeklerle karşılaşmaktan kurtarmaz.
 

__DURU__

KF Ailesinden
Özel Üye
Bunun yanında ölümü düşünmek, bu kimselerin düşündüğü gibi kişiyi dünyadan koparan değil, tam tersine dünya nimetlerinden de olabilecek en fazla lezzeti alabilmeyi sağlayan önemli bir vesiledir

harika bir paylaşım.emeğinize sağlıklar olsun inşAllah kardeşim.:tşk:
 

zeyd

KF Ailesinden
Özel Üye
paylaşımı okudum sanırım bu bölüm risale bölümü olduğundan risalede nerde yazılı olduğu belirtilmemiş

aslında risalede her yerde ölümle bahsedilir

ben sadece lemalarda okumuşdum
feksiru zikra hedimillezzeti (hadisi şerif)
lezzetleri tahrib eden ölümü ölümü çok zikr ediniz


birde günde 20 defa ölünü hatırlayan şehitlik mertebesine çıkacağını radyoda dinlemişdim
ekleme kabul edin inşaallah

selamun aleyküm

 
Üst