Nihat Hatipoğluna Sorular - Nihat Hatipoğlu Cevablıyor

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Ölmek üzere olan birine "kelime-i şehadet" dememiz gerekiyor mu

cevap:Peygamberimiz (SAV) ölmek üzere olanlarınıza kelime-i şehadet, yani "lailahe illallah" (Allah'tan başka ilah yoktur) cümlesini öğütleyin buyurur. Bunu zorlayarak, hadi söyle tarzında yapmamalıyız. Biz kelime-i şehadeti ve bu cümleyi vefat etmek üzere olanın yanında duyacağı sesle tekrarlarız, o da gereken öğüdü almış olur. İçinden tekrar eder.


soru:Bazı ayetlerde yüce Allah "biz" der. Bunun anlamı nedir? Neden "ben" değil de "biz" der?


cevap:Kuran-ı Kerim'de bazen yüce Allah'ın kendisine nispet ederek "biz" ifadesini kullanması, O'nun büyüklüğünü, şanının yüceliğini gösterir. Hemen hemen bütün dillerde saygı ve yücelik ifadesi olarak tekil yerine çoğul kelimeler kullanılır. Saygı duyduğumuz veya yakın olmadığımız kişiye bazen "sen" yerine "siz" kelimesini kullanırız. Kendimizi ifade için de nezaket olarak "ben" yerine "biz" deriz.


Kimlerin gıybetini yapmak sakıncasız olur?


cevap:Kuran-ı Kerim, gıybeti yasaklamıştır. Bir kimsenin arkasından hoşlanmayacağı şekilde konuşmak anlamına gelen gıybet haramdır. Çirkindir. Kuran bunu, "Ölmüş din kardeşinin etini yemek" olarak nitelemiştir (Hucurat 49/12). Ancak yapacağı kötülüğe dur demek, başkalarını zararından korumak, zulmü veya ahlaksızlığına engel olabilmek için kişinin arkasından konuşulabilir.


Cenazelerde tabutun üzerindeki örtüde bulunan Arapça yazıda ne var?


cevap:Genelde tabutun örtüleri üzerinde, her insanın ölümlü olduğunu hatırlatan, "Her can ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz" (Ankebut 29/57)mealindeki ayet yazılıdır. Bu da örfi bir uygulamadır.


Kabir azabı var mıdır?


İslam inancına göre kabir azabı vardır. Bazı ayetler buna işaret eder. Sahih hadisler de bunu açıklar (İbrahim Suresi 27; Mümin Suresi 46). Peygamberimiz, "Kabir, cennet bahçelerinden bir bahçe veya cehennem çukurlarından bir çukurdur" buyurmuştur.


Adak kurbanının bedeli, fakire para olarak verilebilir mi?


cevap:Adak, kişinin bir ibadeti yapacağına dair Allah'a söz vererek üzerine borç kılması anlamına geldiğinden, bu borçtan kurtulmak için adağın yerine getirilmesi gerekir. Bundan dolayı kurban keseceğine dair adakta bulunan kişi, ancak kurban kesmek suretiyle adağını yerine getirmiş olur. Bu itibarla, adak kurbanını kesmek yerine parasını fakirlere vermek ya da aynı yardımda bulunmakla bu adak yerine getirilmiş olmaz.


Mezarlık yaptırırken nelere dikkat etmeliyiz?


cevap:İslam dini, hayatında olduğu gibi ölümünde de insana gereken değeri vermiş, saygıyı göstermiş ve öldüğü andan itibaren ona yapılacak muameleyi de belirlemiştir. Bu itibarla İslam dini, kabir ve kabristanın düzenli ve tertipli yapılmasını, temiz tutulmasını ve yeşillendirilmesini, hayatta bulunan insanların ölülere karşı bir vefa borcu olarak görür. Ancak kabirlerin yükseltilmesi, üzerine kubbeli binalar yapılması, taşına övücü veya kaderden şikáyet edici sözler yazılması yasaklanmıştır. Buna karşılık, bir-iki karış yükseltilmesi, israfa kaçmadan ve tevhid inancına zarar vermeyecek şekilde yapılmasında bir sakınca yoktur.


Vücut temizliğiyle ilgili dinimizin emri var mıdır


cevap:Beden temizliğiyle ilgili olmak üzere, yaratılıştan gelen ve geçmiş peygamberlerin de uyguladığı bazı temizlik noktalarına dikkat çekilmiştir. Tırnakların kesilmesi, koltuk altı ve mahrem bölgelerin temizlenmesi, bıyıkların uzun kısımlarının kesilmesi, sünnet olmak ve özellikle dişlerin temiz tutulması bunlar arasında sayılabilir.


Normal yollarda çocuk sahibi olamayanların tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmalarında herhangi bir sakınca var mıdır?



cevap:Konuyla ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun görüşü şu şekildedir: "Normal yollarla gebeliğin gerçekleşmesi mümkün olmadığı takdirde; döllendirilecek yumurta ve sperm, her ikisinin de nikáhlı eşlere ait olması, yani bunlardan herhangi biri yabancıya ait olmaması; döllenmiş olan yumurta, başka bir kadının rahminde değil, kendi rahminde (yumurtanın sahibi olan eşin rahminde) gelişmesi; bu işlemin, gerek anne-babanın, gerek doğacak çocuğun maddi, ruhi ve akli sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisinin olmayacağı tıbben sabit olması şartıyla, normal yoldan gebe kalması ve anne olması mümkün olmayan evli hanımların, çeşitli tıbbi yollarla gebeliklerinin sağlanmasında, İslami hükümler açısından bir sakınca görülmemektedir. Başka kadının yumurtası veya kocası dışında yabancı bir erkekten alınan sperm ile bir kadının gebeliğinin sağlanması ise insanlık duygularını rencide etmesi ve zina unsurları taşıması sebebiyle caiz değildir."


Sigara haram mıdır?



cevap:Sigara konusunda çağdaş İslam alimleri üç görüş etrafında odaklaşmışlardır. Bunları kısaca belirtelim.


1- Pipo, sigara ve nargile gibi (uyuşturucu olmayan, sarhoş edicilik özelliği olmayan) maddeler hakkında dinin yasaklayıcı açık bir hükmü yoktur. Bu nedenle de mübahtır (sakıncasızdır).


2- Bu gruba göre, sigaraya haram denemez ama en azından mekruhtur.


3- Özellikle tiryakilik oluşturacak derecedeki alışkanlık, ayrıca ekonomik açıdan ve sağlık yönünden oluşturduğu yıkım itibarıyla haram diyen görüş.


Bu maddeler üzerinde uzunca konuşulabilir. Ama bu görüşlerin her birine saygı duymakla beraber ikinci maddedeki görüş daha makul sayılmaktadır. Sigaraya, içki gibi haram demek mümkün değildir. Fakat birçok olumsuzluğundan dolayı sigara içmek mekruhtur diyebiliriz.



Loğusa olarak ölen kadının şehit olduğunu duyduk, doğru mudur?"



Sevgili Peygamberimiz, Allah yolunda vatanını korurken ölenlerin dışında, 7 grup insanın da şehitlere verilen bazı nimetlerden yararlanacak şekilde, şehit kabul edildiğini belirtir. Loğusa iken (hamile iken) ölen kadın da bu gruplar içinde zikredilmiştir. İslam bu ölçüsüyle kadınlara ve özellikle de bebek bekleyen annelere daha çok toleranslı davranmamız gerektiğini göstermiş oluyor


"Sabah namazını kılmak için ezanı beklemem lazım mı?"



Hayır, şart değildir. Takvimlerdeki imsak vaktine bakınız. O saat geldiği anda sabah namazının vakti girmiş demektir. Ezanın okunmasını beklemeden namazınızı kılabilirsiniz


Kaza namazı borcu olan nafile namaz kılabilir mi?


Kazaya kalmış namazların kazasıyla meşgul olmak, nafile namaz kılmaktan önemli ve önceliklidir. Ancak vakit namazları ile birlikte kılınan düzenli nafileler (revatib sünnetler) ve teravih namazı, imkánlar ölçüsünde kılınmalıdır. Hz. Peygamber (SAV) bir hadislerinde, "Kulun kıyamet günü ilk hesaba çekileceği konu, farz namazlarıdır. Eğer bu tamamsa işi kolaylaşmıştır. Aksi halde bakın bakalım nafileden bir şeyi var mıdır denir. Nafile ile farz eksikleri tamamlanır" buyurmuştur. (Tirmizi, salat, 188; İbn-i Mace ikame, 202)


Kabirdekiler ziyaretimizi duyarlar mı?



Kabir ziyareti sırasında konuşulanları, kabirdeki kişinin duyduğu ve verilen selamı aldığı hadislerle sabittir. Yüce Allah diledikten sonra ölüler ziyaretimizden haberdar olurlar. (Bk. Ez-Zebidi, Tecrid-i Sarih tercümesi, Kamil Miraf, Ankara 1985 4. cilt 580.)



Dövme yaptırmak günah mıdır? Boy abdestine engel midir?



cevap:[İnsanın vücudunun doğallığını, güzelliğini, sadeliğini bozacak müdahaleleri yapmaması gerekir. Tıbbi gereksinim duyulan sağlıkla ilgili müdahaleler tabii ki bunun dışındadır. Dövme yaptırmak, zaruri ve sağlık yönünden gerekli bir işlem değildir. Ayrıca Hazreti Peygamber (SAV) dövme yaptırılmasını kesin bir dille yasaklamıştır. Ancak dövme boy abdestine ve namaz abdestine engel değildir. Çünkü dövme, suyun deriye ulaşmasına engel oluşturmaz.


Taksitle kurban alınabilir mi?


Kişi, mülkiyetinde bulunan ve kurbanlık özellikleri taşıyan hayvanı, kurban olarak kesebilir. Bu itibarla ister peşin ister taksitle olsun satın aldığı hayvan kişinin mülkiyetine geçtiğinden, bu hayvanın kurban edilmesinde sakınca yoktur.


3 aylık çocuğumu aldırmam mümkün mü?


Henüz dört aylık olmayan gebeliğe son verilebileceği görüşünde olan bazı alimler varsa da, gebelik gerçekleştikten sonra, dört aylık süre içinde de olsa, bir zaruret olmaksızın rahimdeki nutfe ve ceninin gerek ilaç, gerekse diğer etki ve işlemlerle düşürülmesi veya aldırılması (kürtaj) İslam bilginlerinin büyük çoğunluğu tarafından caiz görülmemiştir. Dört aylıktan sonra ise annenin hayatının kurtarılması dışında bir sebeple gebeliğe son vermenin (kürtajın) haram ve cinayet hükmünde olduğunda İslam müştehit ve fatihleri ittifak etmişlerdir. Sonuç olarak denilebilir ki, gebeliği önleyici tedbirlere başvurarak doğumu kontrol altında bulundurmak, istenmeyen durumlarda gebeliğe engel olmak caiz ve mümkündür. Ancak, gebelikten sonra, haklı, kesin ve meşru bir zaruret olmaksızın, düşürmek veya aldırmak (kürtaj) yolu ile bir canlının hayatına son verilmesi caiz değildir.



Zina yapan kişi ne yapmalıdır?


İslam dininde kesin olarak yasaklanmış büyük günahlardan birisi de zinadır. Zina fiili öteden beri ahlak ve hukuk düzenlerinin ve aile yuvalarının yıkılmasına neden olmaktadır. Bu bakımdan Kur'an-ı Kerim'de "Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayasızlıktır ve çok kötü bir yoldur" (İsra 32) buyurulmaktadır. Zina eden kimse derhal tövbe etmeli, Yüce Allah'tan af dileyip günahının bağışlanmasını istemelidir. Dinimiz, kişilerin cinsel ihtiyaçlarının meşru bir şekilde giderilmesini öngörmektedir. Cinsi ihtiyacın giderilmesinin meşru yolu evlenmektir.


Şehitler nerdeler, nasıllar o alemde?


Şehitler nerede, nasıldır cümlesiyle ifade ettiğiniz sorunuzu Bakara suresinin 154. ayetiyle Ali İmran suresinin 169-170. ayetleri açıklamakta, onların gerçekte ölmedikleri vurgulanmaktadır. Zira ölüm denilen hakikatin ruha değil bedene geldiği, ruhun bedenden ayrıldıktan sonra ölmeyeceği Allah'a imanı olanlar için bilinen bir gerçektir. Şehitlerin Allah rızası için canını feda etmeleri ve Allah indinde büyük nimetler görmekte olmaları, ilahi bir takdir ve lütuftur. Dünyamızda yaşayan yığın yığın insanlar ne şekilde olursa olsun bu dünyada yaşamayı gaye edinip ona elden çıkarmamak için çoğu zaman insanlıkla bağdaşmayacak düşük yaşantılara ve zillete katlanmayı kabullenirken, yüce bir gaye uğruna en değerli varlıkları olan hayatlarını feda eden yüksek ruhlu şehitlerimiz, Allah nezdindeki ulvi yaşantıya öncelikle layıktırlar.


Doğumdan sonraki lohusalık kaç gün devam eder?


Lohusalık hali en fazla 40 gün devam eder. Eğer kan, 40 günden fazla sürerse fazla olanı istihazıdır, yani ibadete engel olmayan akıntı sayılır. Lohusalığın azının sınırı yoktur. 40 günden önce de kan kesilebilir. Bu durumda kadın 40 günün tamamlanmasını beklemez. Boy abdesti alınır. İbadet ve normal aile hayatına devam edilir
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
M

Misafir Yorumu

Ziyaretçi
Sahurda ezan okunurken bilmeden küçük kıl uuttum herhalde boğazım kaşınma gibi bişey oldu tükürükle onu onu giderdim geçti ama kıl yuttum mu yutmadım mı tam bilmiyorum yuttuysam oruç bozulur mu?
 
Üst