Namazların sünnetleri kılınmasa olur mu?

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
Soru

Namazlarıma çok önem veriyorum aksatmıyorum. Sorum şu; Bazan çok yorgun oluyoruz.İşte dünya koşuşturmacası, stres, sıkıntı ve hastalıklardan dolayı çoğu zaman yorgun ve bitkin düşüyoruz. Yaz ayında yatsı namazının geç olması, yorgun ve uykumuzun gelmesi açıkçası bizi zorluyor. Ben namazın sünnetlerini soracağım. Efendimiz(sav) yatsı ve ikindi namazının sünnetlerini bazan terkedermiş doğru mu? Terk ediyorsa ne kadar sıklıkta terkediyordu? Ayrıca yatsı ve ikindiden başka diğer namazların sünnetini de terk etmek uygun olur mu?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;
1- Bazı kimseler Peygamber efendimizin zaman zaman bazı sünnetleri kılmadığını örnek göstererek bizlerin de kılmamasının sünnet olacağını söylüyorlar.

Peygamber efendimizin hayatı bizim için örnektir. Sahabeler Onu takip ederler ve yaptığı her şeyi de yapmaya çalışırlardı. Ancak Peygamber efendimiz bazı durumlarda, farz olarak anlaşılmasın diye yaptığı bazı şeyleri terk ederdi.

Nitekim O, teravih namazını Peygamberimizle beraber kılmak için sabaha kadar mescitte bekleyenlere şöyle buyurur: “Bunun farz olarak anlaşılma endişesiyle teravih namazını kıldırmadım.”

İşte onun her davranışı örnek alındığı için farz olmayan bazı ibadetleri zaman zaman terk ederdi. Böylece sahabey-i kiram onun farz olmadığını ve yapılırsa çok sevabı olacağını ancak yapılmazsa haram olmayacağını anlamış olurlardı.

Şimdi bizlerin böyle bir örnek olma özelliği olmadığına göre namazımızı niye terk edelim. Bununla beraber kılmayanlar sadece sevaptan mahrum kalırlar.

Ayrıca örnek alacaksak sabahlara kadar göz yaşlarıyla hasırı ıslanacak kadar secdede ağlayan ve ayakları şişecek kadar namaz kılan Peygamberimizin bu yönünü alalım.

Onun bütün yönlerini örnek alırsak ve her sünnetine tam bir model olabilirsek o zaman arada bir ikindi namazının sünnetini de terk edebiliriz, diyelim. Yoksa yüzlerce sünnetin terk edildiği asrımızda inşallah bu yaptıklarımız onların yerine kefaret olabilir anlayışı ve niyetiyle bütün sünnetleri devamlı kılmamız gerektiğini düşünüyoruz.

2- Beş vakit namazdan önce ve sonra kılınan nâfilelerin bir kısmı sünnet-i müekkede, bir kısmı da sünnet-i gayr-ı müekkededir. İkinci kısma aynı zamanda müstehap ve mendup da denir. Bu nâfileler içinde en kuvvetli sünnet olan sabah namazından önce kılınan iki rekâttır. Bundan sonraki sünnetler efdaliyet sırasına göre şöyle zikredilmektedir:

Akşam namazının iki rekât sünneti, öğlenin farzından sonra kılınan iki rekât sün sünnet ve yatsının farzından önce kılınan dört rekâtlık ilk sünnet.

Bu sünnetlerin kılınmasını teşvik eden Peygamber Efendimiz (a.s.m.) bazılarının terki halinde de ikaz edici beyanlarda bulunmuşlardır. Meselâ sabah namazının sünneti hakkında, “Atın çiftesine maruz kalsanız da bu sünneti terk etmeyin” tarzında ikazda bulunmaktadır.

Peygamber Efendimiz öğle namazının ilk sünneti hakkında, “Öğle namazının farzından önce dert rekâtı terk eden kimse şefaatime nâil olmaz” buyurmuştur.

Hakkında ikazlar bulunan sünnetler müekked sünnetlerdir. Peygamber Efendimiz bu namazları hep kılmışlardır. Fakat aynı şeyler ikindi namazının sünneti ve yatsı namazının ilk sünneti için vâki değildir.

İkindi namazının sünnetinin kılınması hakkında Peygamber Efendimizin teşvik edici mübarek sözleri mevcuttur.

Fakat diğer sünnetlerde olduğu gibi, ikindi namazının sünnetinin terki halinde bir ikaz bulunmamaktadır. Sadece teşvik bulunmaktadır. Zaten ikindi namazının sünneti ile yatsı namazının ilk dört rekâtlık sünneti menduptur. Sünnet-i gayr-ı müekkede ve müstehap olarak da bilinen mendup, Peygamber Efendimizin ibadet maksadıyla ara sıra yaptığı, bazan yapıp, bazan terk ettiği işleridir. Sevabı çok olup işlenmesi teşvik edildiğinden de mendup denmiştir.

Peygamber Efendimizin (a.s.m.) ikindi ve yatsının sünnetini kılış şekline gelince; Ebû Dâvud’ta rivayet edilen bir hadis-i şerife göre, Resul-i Ekrem Efendimiz ikindinin sünnetini dört rekât kılar, her iki rekâtın arasını da selâmla ayırırdı. Yine Hazret-i Âişe’nin rivayetine göre, “Resul-i Ekrem (a.s.m.) yatsının farzından önce dört rekât, farzından sonra da dört rekât kılar, sonra yatarlardı.”

Peygamberimizin (a.s.m.) ikindi namazının sünnetini sadece iki rekât kıldığına dair rivayetler de mevcuttur. Neseî’nin Hz. Ali’den rivayetine göre, “Resulullah (a.s.m.) ikindi namazının farzından önce iki rekât kılardı.”

Bu hadislere göre, ikindi ve yatsı namazından önce dörder rekât kılmak menduptur. Sevabı ve fazileti yüksek bir ibadettir. İmam Muhammed, ikindiden önce ve yatsıdan sonra kılınan sünnetlerde iki rekâtla dört rekât arasında serbest kalmıştır. Yani ikindi namazının sünneti iki rekât olarak da kılınabilir. Fakat Hanefi mezhebinin diğer imamları dört kılmayı efdal görmüşlerdir.

Muhît isimli fıkıh kitabında yer aldığına göre Peygamber Efendimiz, ikindinin sünneti ile yatsının ilk dört rekât sünnetini devamlı olarak kılmamışlardır. Bazan dört kılmış, bazan iki kılmış, bazan da terk etmiş, hiç tkılmamışlardır. Buna göre sevabı hatırı için her zaman kılmak mümkündür. Fakat gerek vaktin müsait olduğu, gerekse müsaadesizliği zamanında hem ikindinin, hem de yatsının ilk sünnetini kılmamak insana bir mes’uliyet getirmez. Kılmayan günaha girmez, mes’ul olmaz. PEygamberimiz her zaman kılmadığı için, “kıllamak da tarirî sünnet” olarak kabul edilebilir. Bununla beraber 4-5 dakikalık bir zamanı da böyle sevaplı bir sünnet için her zaman ayırabiliriz, kılabiliriz.

Soru

Vakit namazlarının sadece farzını kılıp sünnetleri terketmek caiz mi?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;
Sabah ve öğle namazlarının sünnetleri müekked sünnet olduğundan terketmemek gerekir. Terkedilirse günah olmasa da büyük sevab kaybıdır. Sebebsiz yere terketmek Peygamberimizin şefaatinden mahrum kalmaya sebeb olabilir.

Namazlara bağlı olan müekked sünnetleri şu şekilde sıralayabiliriz:

1. Sabah namazının farzından önce kılınan iki rekatlık sünnet: Bu namaz en kuvvetli bir sünnettir. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Sizi atlar kovalasa da sabah namazının iki rekat sünnetini terketmeyin" (Ahmed b. Hanbel, II, 405). "Sabah namazının iki rekatı sünneti dünyadan ve dünyada bulunan herşeyden daha hayırlıdır" (Müslim, Misâfirîn, 96, 97; Tirmizî, Salât, 190). Hz. Âişe şöyle demiştir: "Hz. Peygamber, sabah namazının iki rekatı gibi başka hiç bir nâfile namaza devam etmemiştir" (Buhâri, Teheccüd, 27; Müslim, Misâfirîn, 94; Ebû Dâvûd, Tatavvu', 2; Ahmed b. Hanbel, VI, 43, 54, 170).

Başka bir sünnet kaza edilmezken, yukarıdaki hadisler sebebiyle, sabah namazını kılamayan kişi aynı gün zevalden önce onu kaza ederken sünnetini de birlikte kılar. Diğer yandan ikinci rekatta bile imama yetişebileceğini anlayan kimse önce sünneti kılar, daha sonra imama uyar.

2. Öğle veya cuma namazından önce kılınan dört rekat namaz. Hz. Âişe şöyle demiştir: "Resûlullah (s.a.s) öğleden önce dört, sabah namazından önce de iki rekat namaz kılmayı terketmezdi" (Nesâî, Kıyâmü'l-Leyl, 56).

3. Öğle namazından sonraki iki rekât namaz. Bu iki rekat, müekked sünnet olup, bunun dörde tamamlanması ise menduptur. Cuma namazından sonra tek selâmla kılınan dört rekat nâfile namaz da müekked sünnetlerdendir. Hadiste şöyle buyurulur:

"Hz. Peygamber cuma namazından önce dört, cuma namazından sonra dört rekat namaz kılar, rekatlar arasını selâm ile ayırmazdı" (Zeylaî, Nasbur-Râve, II, 206).

4. Akşam namazından sonra iki rekât. Bu da Allah elçisinin devam ettiği sünnetlerdendir.

5. Yatsı namazından sonra iki rekat. Bunun delili; Gün ve gecede on iki rekat nâfile namaza devam eden için Allah Teâlâ'nın cennette bir köşk bina edeceğini bildiren hadistir (Tirmizî, Salât, 189; Nesâî, Kıyâmül-Leyl, 66; İbn Mâce, İkâme, 100).

B. Gayri Müekked Sünnetler: Hz. Peygamber'in kesintisiz devam etmediği ve bazan terkettiği sünnetler olup bunlara mendup da denir. Bu namazlar şunlardır:

1. İkindi namazından önce tek selamla kılınan dört rekat namaz. Resulullah (s.a.s) bu namaz hakkında şöyle buyurmuştur: "İkindi namazından önce dört rekat namaz kılan kimseye Allah rahmet etsin" (Tirmizî, Salât, 301).

2. Yatsı: namazından önce kılınan dört rekat namaz. Hz. Âişe (r.anha)'den şöyle dediği nakledilmiştir:

"Hz. Peygamber, yatsıdan önce dört rekat namaz kılardı" (Zeylaî, a.g.e., II, 145 vd.; eş-Şevkânî, a.g.e., III, 18).

3. Evvâbîn namazı: Evvâbîn, evvâb kelimesinin çoğulu olup, Allah Teâlâ'ya çokça yönelen kişi anlamına gelir. İki ilâ altı rekata kadar kılınabilir. Bir, iki veya üç selâmla kılmak mümkündür. Hz. Peygamber, akşam namazından sonra altı rekat namaz kılınan evvâbînden sayılacağını bildirmiş ve arkasından şu ayeti okumuştur: "Eğer siz iyi olursanız, şunu iyi bilin ki Allah kötülükten yüz çevirerek tevbeye yönelenleri (evvâbîn) son derece bağışlayıcıdır" (el-İsrâ,17/25; İbn Kesîr, Tefsîr; İstanbul 1985, V, 64, 65; eş-Şürünbülâlî, Merâkıl-Felâh, İstanbul 1984, s. 74).

Bunlar farz namazlara tabi olan nafile namazlardır.

Soru

Terkedilebilen (zorunlu hallerde) sünnet namazlar hangileridir.

Cevap

Değerli Kardeşimiz;
Müekked ve gayr-i müekked sünnetler vardır. Zorunlu hallerde her iki sünnet de terkedilebilir. Ancak özellikle müekked sünnetleri zorunlu bir hal olmadıkça terketmemek gerekir.

SÜNNET-İ MÜEKKEDE

Hz. Peygamber (s.a.s)'in devamlı olarak işleyip nadiren terkettiği; farz ve vacib olmayan amelleri. Buna Sünnet-i hüdâ adı da verilir (Seyyid Şerif el-Cürcânî, et-Ta'rifât, Beyrut 1403/1983, s. 122; Damad, Mecme'ul-enhur, İstanbul 1328, I, 12; İbn Abidin, Reddü'l Muhtar Kahire 1272-1324, I, 70). Fukahâ'dan bazıları ise sünnet-i müekkede'yi Hz. Peygamber (s.a.s)'in terketmeksizin yaptığı ameller olarak anlamışlardır (İbn Nüceym, el-Bahru'r-Raik, Kahire 1311, I, 17-18). Sünnet-i müekkedeleri yerine getirme dini hayatı kemale erdirmeyi ifade eder (Seyyid Şerif el-Cürcânî, a.g.e., s. 122). Zira bu tür sünnetler farz ibadetlerde yapılması ihtimal dahilinde olan kusurları telâfi için meşru kılınmışlardır (İbn Âbidîn, a.g.e., I,191). Bu sebeple sünneti müekkedeleri terketmek dinle alay kabul edilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s) "sünnetimi terkeden şefaatime nail olamaz" buyurmuştur. Buna göre sünnet-i müekkedeleri terketmek harama yakındır ve Hz. Peygamberin şefaatinden mahrum kalma neticesini doğurur. Ancak buradaki terkten maksat özürsüz olarak sünnet olan fiili işlememekte ısrar etmektir. Mesela bir kimsenin abdest azalarını bir defa yıkamakla yetinip bunu âdet haline getirmesi böyledir ve bunu yapan günahkar olur (İbn Abidin, a.g.e., I, 70-71). Sünnet-i müekkedeleri yerine getiren kişi ise sevap kazanır (Cürcânî, a.ge., s. 122). Meselâ sabah namazının farzından önce iki rekat, öğle namazının farzından önce dört rekat, sonra iki rekat, akşam namazının farzından sonraki iki rekat ile yatsı namazının farzından sonra kılınan iki rekatlık namazlar sünnet-i müekkede'ye örnektir (el-Mevsılî, el-İhtiyâr, İstanbul 1987, 465; Alaüddin el-Haskefî, ed-Dürrül-Müntekâ (Mecma'ul-enhur kenarında) I,130). Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.s) günde belirtilen bu on iki rekat sünneti kılmaya devam eden kişiye Allah Teala'nın cennette bir köşk bina edeceğini haber vermektedir (Tirmizî, Salât, 189; Nesâî, Kıyâmül-leyl, 66; İbn Mâce, İkâmet, 100). Ayrıca cemaatle namaz kılmakta sünnet-i müekkededir. Özürsüz olarak cemaati terketmeyi Hz. Peygamber'in hoş karşılamadığı nakledilmiştir (el-Mevsılî, a.g.e., I, 57; Damad a.g.e., I,107). Bunlardan başka Necaset olduğu zannedilen ellerin yıkanması (İbn Abidin, a.g.e., I, 75). Abdest alırken misvak kullanmak (a.g.e., I, 77); yine abdest alırken ağız ve burnu iyice yıkamak (a.g.e., I, 79); Parmakları hilallemek (a.g.e., I, 80); Abdest alırken, abdest azalarını üç defa yıkamak (a.g.e., I, 80); Ezanı yüksekçe bir yerde okumak (a.g.e., I, 257) sünnet-i müekkede'nin örneklerindendir.

Saffet KÖSE
------
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
 

toprak

Deneyimli Üye
Kademeli
emeğinize sağlık okudum faydalandım bazen bendede oluyor özellikle yatsı namzlarında sünnetleri hep terk ediyorum bakıyorum şeytan ve nefsim benimle çok uğraşıyor,dizilere bakmak sünneti terk etmekten daha lezzetli geliyor
 
K

Kayıtsız

Ziyaretçi
yatsı sünnetlerini kılmıyorum benim için bu bi sorunmu yardımcı olurmusunuz??
 

ayub76

Deneyimli Üye
Üye
Allah razı olsun kardeşim.. neden her işin kolayını seçer insanoğlu anlamıyorum. kaldı ki ecdadımız harp alanlarında bile namazlarını kazaya bırakmayan bir ecdaddı...
 

out of whack

© ◄ Ayarsız..! ►
Forum Administrator
yatsı sünnetlerini kılmıyorum benim için bu bi sorunmu yardımcı olurmusunuz??

İKİNDİ VE YATSININ SÜNNETİNİN ÖNEMİ HK

Değerli kardeşimiz;
Öğle namazının sünnetini terk etmek sünnet değildir.
Beş vakit namazdan önce ve sonra kılınan nâfilelerin bir kısmı sünnet-i müekkede, bir kısmı da sünnet-i gayr-ı müekkededir. İkinci kısma aynı zamanda müstehap ve mendup da denir. Bu nâfileler içinde en kuvvetli sünnet olan sabah namazından önce kılınan iki rekâttır. Bundan sonraki sünnetler efdaliyet sırasına göre şöyle zikredilmektedir:
Akşam namazının iki rekât sünneti, öğlenin farzından sonra kılınan iki rekât sün sünnet ve yatsının farzından önce kılınan dört rekâtlık ilk sünnet.
Bu sünnetlerin kılınmasını teşvik eden Peygamber Efendimiz (a.s.m.) bazılarının terki halinde de ikaz edici beyanlarda bulunmuşlardır. Meselâ sabah namazının sünneti hakkında, “Atın çiftesine maruz kalsanız da bu sünneti terk etmeyin” tarzında ikazda bulunmaktadır.
Peygamber Efendimiz öğle namazının ilk sünneti hakkında, “Öğle namazının farzından önce dört rekâtı terk eden kimse şefaatime nâil olmaz” buyurmuştur.
Hakkında ikazlar bulunan sünnetler müekked sünnetlerdir. Peygamber Efendimiz bu namazları hep kılmışlardır. Fakat aynı şeyler ikindi namazının sünneti ve yatsı namazının ilk sünneti için vâki değildir.
İkindi namazının sünnetinin kılınması hakkında Peygamber Efendimizin teşvik edici mübarek sözleri mevcuttur.
Fakat diğer sünnetlerde olduğu gibi, ikindi namazının sünnetinin terki halinde bir ikaz bulunmamaktadır. Sadece teşvik bulunmaktadır. Zaten ikindi namazının sünneti ile yatsı namazının ilk dört rekâtlık sünneti menduptur. Sünnet-i gayr-ı müekkede ve müstehap olarak da bilinen mendup, Peygamber Efendimizin ibadet maksadıyla ara sıra yaptığı, bazan yapıp, bazan terk ettiği işleridir. Sevabı çok olup işlenmesi teşvik edildiğinden de mendup denmiştir.
Peygamber Efendimizin (a.s.m.) ikindi ve yatsının sünnetini kılış şekline gelince; Ebû Dâvud’ta rivayet edilen bir hadis-i şerife göre, Resul-i Ekrem Efendimiz ikindinin sünnetini dört rekât kılar, her iki rekâtın arasını da selâmla ayırırdı. Yine Hazret-i Âişe’nin rivayetine göre, “Resul-i Ekrem (a.s.m.) yatsının farzından önce dört rekât, farzından sonra da dört rekât kılar, sonra yatarlardı.”
Peygamberimizin (a.s.m.) ikindi namazının sünnetini sadece iki rekât kıldığına dair rivayetler de mevcuttur. Neseî’nin Hz. Ali’den rivayetine göre, “Resulullah (a.s.m.) ikindi namazının farzından önce iki rekât kılardı.”
Bu hadislere göre, ikindi ve yatsı namazından önce dörder rekât kılmak menduptur. Sevabı ve fazileti yüksek bir ibadettir. İmam Muhammed, ikindiden ve yatsıdan sonra kılınan sünnetlerde iki rekâtla dört rekât arasında serbest kalmıştır. Yani ikindi namazının sünneti iki rekât olarak da kılınabilir. Fakat Hanefi mezhebinin diğer imamları dört kılmayı efdal görmüşlerdir.
Muhît isimli fıkıh kitabında yer aldığına göre Peygamber Efendimiz, ikindinin sünneti ile yatsının ilk dört rekât sünnetini devamlı olarak kılmamışlardır. Bazan dört kılmış, bazan iki kılmış, bazan da terk etmiş, hiç tkılmamışlardır. Buna göre sevabı hatırı için her zaman kılmak mümkündür. Fakat gerek vaktin müsait olduğu, gerekse müsaadesizliği zamanında hem ikindinin, hem de yatsının ilk sünnetini kılmamak insana bir mes’uliyet getirmez. Kılmayan günaha girmez, mes’ul olmaz. PEygamberimiz her zaman kılmadığı için, “kıllamak da tarirî sünnet” olarak kabul edilebilir. Bununla beraber 4-5 dakikalık bir zamanı da böyle sevaplı bir sünnet için her zaman ayırabiliriz, kılabiliriz.


(Bk. Mehmed Paksu, İbadet Hayatımız)
 
M

Muslim

Ziyaretçi
Ebû Dâvud’ta rivayet edilen bir hadis-i şerife göre, Resul-i Ekrem Efendimiz ikindinin sünnetini dört rekât kılar, her iki rekâtın arasını da selâmla ayırırdı.
 
M

MetinNuray Ayh

Ziyaretçi
Ebû Dâvud’ta rivayet edilen bir hadis-i şerife göre, Resul-i Ekrem Efendimiz ikindinin sünnetini dört rekât kılar, her iki rekâtın arasını da selâmla ayırırdı.
 

KaraHilal

Çalışkan Üye
Hasılı kelam diyecek olursak: Namazlarda sünneti kılmamak iyi birşey degildir kılmak gerek.
 
Üst