Mısraların Nağmeleri

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan GECE
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
63828696te8.jpg



Aklım sorguladı yine dün gece bu bedbaht nefsimi,

Bir anda kaybettim ben kendimi,

Karanlık geceye sabahı sordum,

Laf anlamaz başımı taşlara vurdum,

Irmak oldum dağlardan coşkuyla aktım,

Ruhum kanatlandı Allah ‘a koştum…
 
“Bana Ne” Deme

Dünyanın düzenine aldanma
Ahiret yarışından geri kalma
Şeytanın tuzaklarına aldanma
İleride kılarım diye namazdan kalma

Allah yolunda koşarken yorulma
Her kim ne olursa olsun darılma
Yollar dikenli de olsa aldırma
İbadetleri yanlış yapanlara kırılma

Etrafındaki arkadaşlarını unutma
Doğruyu bulmaya yardım et onlara
Tanıdıklarını zengin olunca unutma
Canı gönülden yardım et hep onlara

Dünyanın çeşitli cilveleri vardır
İnsanlara devamlı sahte yardır
Kabrin eni ile uzunluğu çok dardır
Genişleten ise namaz ile imandır

Sen de başarırım diye bir dene
Ömürler geçiyor nedir bir sene
İnsanlar gider göz görse de ölüme
Sen sen ol ki boşver bana ne deme


Muzaffer Kavakoğlu
 

Al gülüm kalemim senin olsun
Ver bana yazılan mısralarımı
Şiirdeki mısralar senin olsun
Şiirdeki kalemim benim olsun
:9755:
 



Hayatımı ifade sadedinde kurduğum üç cümlem...

Bir güneş sıcaklığı..
Bir dolunay parlaklığı...
Bir gece karanlığı...

İle yaşıyorum bu ömrü tükenmeden...
Yaradan'a sonsuz şükürlerimİ
Dilimden düşürmeden...

SELSEBİL​
 





Her ateşin merkezinde bir mavilik olur ya;
Kimbilir bu yanış hangi güzelliklere gebe....​
[/COLOR]
 

/ ...Bir kibrit çakıp yaktığım mumu masama koyuyorum ve
tükenen ömrümü eriyen muma bakarak izliyorum.
Bitmesi kaçınılmaz bir ömrün son nefesini ne zaman vereceğimi
/...hiç bilmeden...
Ayrılıklara,kederlere boyun eğerek teslim olmuş bir yürekle,
/...Mutluluklara gülümsüyorum.
 

Gerçek yar'i yar bilmede gecikti gönlüm..
Birinci perdesi çoktan kapandı bu ömrün..
Şimdi hangi prangalar vurulur ayaklarıma bilemem ama,
Ben bu oyunun kurallarını çoktan çözdüm...
Artık ikinci perdede söyleyeceğim son sözüm...​
 
Aslında yalnızlığa itilmiş bir hüzündür eylül.
Ya hep bakakaldı arkasına, yada arkasına bakacak yüzü yoktu hiç...
Belki de içinde bir özlem ateşi vardı hep...
Ya yanmaya yüzü yoktu ,yada yanmasını bilemedi hiç...
 
kalemim tercuman kağıt avukat
yüreğim bir yargıç sevgim hakikat
mizan kurulmuş mahşer yerinde
amelim tartilir azap hakikat
 
Gitmeli mi?

Soruyorum kendime
.../
İç çekişlerimi düşünüyorum
Yutkunmalarımı,susmalarımı...
.../
Haykırışlarımı duyuyorum,
Sabırsızlıklarımı,yakınmalarımı...

Ve sonra...

Kalmalı mı?

...bilemiyorum...
 
Şimdi umutla uyanmak üzere
Başımı yastığıma koyacağım
Gecenin karanlığına inat
Ayın ışığında aydınlanacağım
 

.../
Dalıyorum avare bakışların seyrine,
Gözlerim pişmanlıklara kanıyor..
.../
Ayak bastığım kentlerin sokaklarında,
Kalbim hasretlerine ağlıyor..
.../
Şimdi git demelerime aldırma sen!
Bu biçare gel istiyor...

SELSEBİL
 
sana ayak uyduramadığımız için kusurumuza bakma gece kardeşim biz senin yazdıklarını okuyalım inş yüreğine sağlık
 
Dertli bir yüreğin atışı bu ses
Hazan bahçesinde bahara heves
İçinde durduğum bu kafes
Belki özgür uçuşum
SON NEFES...
 
Gördüğümüz rüya bu hayat,
Tabirlenecek.
Yürüdüğümüz bir yol yaşam,
Elbet bitecek.
Sonsuza bir geçit bu dünya,
Karşılığı verilecek.
 
Geri
Üst