Miraç gecesi ile ilgili Hutbe

  • Konuyu başlatan Kayıtsız Üye
  • Başlangıç tarihi
K

Kayıtsız Üye

Ziyaretçi
Miraç gecesi ile ilgili Hutbe var mı? Diyanetin geçmiş yıllarda yayınlamış olduğu hutbelerden birini eklerseniz sevinirim?
 

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
Mirac Kandili, Mirac Kandili İle İlgili Hutbe - İstabul Müftülüğü


بسم الله الرحمن الرحيم
قال الله تعالي: سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلاً مِّنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى
الْمَسْجِدِ الأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ البَصِيرُ
قال رسول الله (صعلم):جُعِلَتْ قُرَّةُ عَيْنِىَ فِى الصَّلاَةِ[1


Önümüzdeki 8 Temmuz Perşembeyi Cumaya bağlayan gece, Receb ayının 27. Gecesi Mi’raç Kandili. Mi’raç, Sevgili Peygamberimizin en büyük mucizelerinden biridir. Bu gece Resûlüllah Mescidi Haram’dan Mescidi Aksâya, yani Mekke’den Kudüs’e, oradan da daha yüce âlemlere götürülmüştür. Bu sır ve hikmet dolu yolculuğu Cenâbı Hak Kur’an-ı Kerim’de şöyle bildirmektedir. “Kendisine (kudretimizin alâmeti) âyetlerimizden bazılarını göstermek için, bir gece kulunu Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz O her şeyi işitir ve görür”[2]

Aziz Müminler!

Yüce kitabımızın bildirdiğine göre hemen her peygamber rabbimizin davetini tebliğ ederken pek çok sıkıntı çekmiştir. Hakarete uğramış, mecnun ve sihirbaz denmiş, taşlanmış, vatanını terke mecbur edilmiş, hatta öldürülen nebiler bile olmuştur. Peygamberlik zincirinin son halkası sevgili peygamberimizin davet serüveni de öncekilerden farksızdır. “Ey bürünüp sarınan, kalk ve uyar”[3] emrini aldığı andan itibaren bu mukaddes davanın sıkıntıları başlamış ve artarak devam etmiştir. Diğer taraftan peygamberliğin onuncu yılında zevce-i pâkı Hz. Hatice ve zor günlerinde desteğini esirgemeyen amcası Ebû Talib’in vefatı sevgili Peygamberimizi üzüntüye boğdu. Onun için bu yıla Senetü’l Hüzn hüzün yılı denildi. İşte bu günlerde idi. Her şeyi bilen Allah (c.c.) sevgili habibini teselli etmek, bu ulvî davetin ardında duran yüce kudreti göstermek ve kâfirler istemese de bu dinin kemale ereceğini müjdelemek için onu melekût âlemine davet etti.

Bir gece Resulüllah’ın Kabe’de bulunduğu bir sırada Cebrâil geldi. Onu Burak adlı bir bineğe bindirerek Kudüs’e götürdü. Resulüllah Mescidi Aksâ’da iki rekat namaz kıldı. Sonra Cebrâil onu alıp semalara yükseltti. Yedi semayı geçerken daha önceki peygamberlerden bazılarıyla karşılaştı. Sidreyi Müntehâ’da ilâhî huzura kabul edildi. Orada Allah Teâlâ ona bazı âyetler vahyetti. Bunlar arasında beş vakit namaz emri de vardı.

İsrâ ve Miraç bir mucizedir, muhterem cemaat. Mucizeler akılla izah edilemez, onlara sadece iman edilir. Bizler de Hz. Ebûbekir’in dediği gibi “O söylediyse doğrudur”der Rasulullah (s.a.v.)‘in haber verdiklerine şeksiz şüphesiz iman ederiz.

Miraç gecesinde nice ilâhî ikrama nâil olan bir Peygamber’in ümmeti olarak bu gecenin feyz ve bereketinden, af ve mağfiretinden istifade etmeye gayret edelim. Miracın bize en kıymetli hediyesi olan, dinin direği, müminin miracı, gözümüzün nuru beş vakit namazı terk etmemek üzere ahdedelim. Mirac’ın ilk durağı Mescid-i Aksâ’nın, oradaki mazlumların kurtuluşu için dua edelim.

Miraç kandilinizi tebrik eder İslam Âlemi için hayırlara vesile olmasını Cenâb-ı Haktan niyaz ederim.

Dr. Ahmet EFE
Ebubekir Camii İmam Hatibi
BAĞCILAR
 
Üst