Madenî ve Kâğıt Paraların Zekâtı

Münzevi

KF Ailesinden
Özel Üye
Tarihin ilk devirlerinde alışveriş trampa usulüyle, mal malla değiştirilerekyapılıyordu. Daha sonra altın ve gümüş madeni, giderek de altın ve gümüşparalar temel mübâdele aracı olarak yaygınlık kazandı. Son bir iki yüzyıliçinde çeşitli sebepler sonucu bunlar da tedavülden kalkarak yerini itibarî değeresahip madenî paralar, banknot ve kâğıt paralar aldı.Mezhep imamları devrinde kâğıt para henüz kullanılmadığı için klasikdönem fıkıh kitaplarında kâğıt paranın zekâtı ile ilgili açık bir hükme rastlanmamasıtabiidir. Altını temsil eden ve altın yerine ödemelerde kullanılanpara türünün (banknot) kullanıldığı devirde yaşayan fakihler, bu paraları"karşılığı hemen ödenebilen borç senedi" olarak değerlendirmiş ve borcunundışında, üzerinden bir yıl geçmiş nisab miktarı, yani 80.18 gram altın veya561.2 gram gümüş karşılığı parası olanların bu paranın 1/40'ını (% 2.5)zekât olarak vermeleri gerektiğini söylemişlerdir.Kâğıt para giderek altına bağlı olmaktan çıkarılmış ve tamamen mübadelearacı olmuştur. Günümüzde artık para denilince, kâğıt para anlaşılmaktadır.Alışveriş onunla yapılmakta, işçi ücretleri, memur maaşları onunlaverilmekte, artık kâğıt para zenginlik ölçüsü kabul edilmektedir. İhtiyaçlarıngiderilmesi, kâr etme gibi ekonomik faaliyetlerde altın kuvvetinde ve onungibi görev yapmaktadır.Bütün bunların anlamı, kâğıt paranın şer‘î para olan altın ve gümüşünmübâdele vasıtası olarak yapmış oldukları görevi yüklenmiş olmasıdır. Ohalde, o parada da, altın ve gümüş parada olduğu gibi, fakir ve yoksullarınhakkı vardır ve bu hak zekât şeklinde ödenmelidir.Madenî ve kâğıt paralar altın, gümüş ve ticaret malları hükmündedir. Kendibaşlarına veya altın-gümüş ve ticaret mallarıyla beraber nisab miktarına ulaşıncasene sonunda 1/40’ını (% 2.5) zekât olarak vermek gerekir.
 
Üst