**Küsme hastalıgı ve müslüman **

!!_serp!L_!!

Deneyimli Üye
Kademeli
BİSMİHİ TEALA

Cemiyet ve toplum hayatını kemiren manevi hastalıklardan bir taneside, insanlar arasında buğz ,kırgınlık ve muhabbetsizliği ön plana çıkaran birbirine küsme (dargınlık) hastalığıdır.Dargınlık, müslümanın Müslüman kardeşinden uzaklaşmasını,yakınlığı bırakmasını,iletişimi koparmasını,küçük kusurları hoş göremeyecek kadar hoş görüsüz olmaya sebep olan bir hastalıktır.Hele bu dargınlık bir de maddi menfaatlerden dolayı olursa….

Dininin emir ve yasaklarını bilen bir müslüman müntesipleri arasında sevgi şefkat ve birliğe davet eden İslâm dininin buğz, ayrılık ve küs durmayı da yasakladığını, birbirlerini içtenlikle sevenleri bazı fitne ve hataların ayıramayacağını din tarafından bildirildiğini de bilir. Şüphesiz ki ALLAH (Celle celalühü) için sevme bir insanın yapacağı/yaptığı küçük bir hata ile kopmayacak kadar sağlam bir bağdır. Nitekim peygamber (Sallallahu aleyhi ve selem) bu durumu bir hadis-i şeriflerin de şu şekilde ifade etmiştir:


ما تواد إثنان فى الله جل و عز أو فى الإسلام فيفرق بينهما أول ذنب يحدثه أحدهما


‘’Birinin işleyeceği bir hatanın ayırdığı iki kimse, ALLAH (Celle celalühü) için veya İslâm için birbirlerini sevmemişlerdir.’’ (Buhari,edebu’l müfret,401)

Bununla beraber fıtrat dini olan İslâm insan nefsinin tabiatını da göz ardı etmemiş, kızgınlık ve zayıflık anında insandaki duyguların da değişebileceğini göz önüne alarak öfke ve kızgınlığın ortadan kalkması için makul bir müdet tayin etmiştir. Ki bu müddet esnasında insan da meydana gelen kızgınlık ve galeyan hali ortadan kalksın.Ama bu müddetin sonunda aralarında ki dargınlık halinin geçmeyip birbirlerinde uzak durarak barış ortamının sağlanmamasını da şiddetle yasaklamıştır.Nitekim bu mana da peygamber (Sallallahu aleyhi ve selem) şöyle buyurmaktadır:


لا يحل لأحد أن يهجر أخاه فوق ثلاث ليال يلتقيان فيصد هذا و يصد هذا و خيرهما الذى يبدأ بالسلام


”Müslümanın kardeşini üç günden fazla terk etmesi helâl olmaz.Bir araya geldiklerinde bu yüz çevirir,öteki yüz çevirir.En hayırlıları selâmı ilk verendir.” (Buhari edebu’l müfret,399)


Peygamber’in (Sallallahu aleyhi ve selem) bu ikazını bilen ve düşünen bir Müslüman aralarındaki darğınlık sebebi ne olursa olsun artık o Müslüman kardeşinde daha fazla uzaklaşmayı kabul edemez.Bilakis o kardeşiyle barışmak ve aralarında ki dargınlık ortamını ortadan kaldırmak için ona selâm verme gayreti içerisine girer.Zira bilir ki en hayırlıları selâmı ilk önce verendir.Eğer öteki de selâmı alırsa her ikiside dargınlık halini ortadan kaldırdıkları için ecir de müşterektirler.Eğer öteki selâmı almaz,veya kardeşini gördüğü zaman selâm vermeyi gurur haline getirip selâm vermez yüz çevirmeye devam ederse ilk selâm veren darğınlık günahından kurtulur.Selâmı kabul etmeyen ve selâm vermeyi red eden kişi öbür kardeşinin de günahını yüklenir.Bu durumu Hz. Ebu Hureyre’nin (radıyallahu anh) rivayet ettiği şu hadis-i şeriften anlamaktayız:





لا يحل لرجل أن يهجر مؤمنا فوق ثلاثة أيام فإذا مرت ثلاثة أيام فليلقه فليسلم عليه فان رد عليه السلام فقد اشتركا في الأجر وان لم يرد عليه فقد بريء المسلم من الهجرة


‘’Bir kimsenin bir mü’min kardeşini üç günden fazla terk etmesi olmaz. Üç gün geçtikten sonra onu bulsun ve ona selâm versin.Eğer selâmı alırsa ikiside ecir de ortaktırlar.Eğer selâmı alınmazsa selâm veren dargınlık günahından kurtulmuş olur.’’ (Buhari,Edubu’l müfret,414)

Eğer her ikisi de aralarında ki bu dargınlığı ortadan kaldırmak için bir çaba içerisine girmezler gurur ve kibir duygusu içerisinde birbirlerini gördükleri zaman selâm vermez veya almazlar, birbirlerinde yüz çevirmeye devam ederlerse şu hadis-i şerifin tehdide muhatab olurlar:


من هجر أخاه سنة فهو يسفك دمه

‘’Kardeşini bir sene terk eden (dargın kalan) onu öldürmüş gibidir.’’ (Buhari,Edebu’l müfret,404)

İslâmın hoş görü nizamı içerisinde yetişmiş,o terbiyeyi almış, diğer müslüman kardeşlerine karşı sevgi,sayğı,ülfete önem vermeyi teneffüs eden bir müslümanın buğz,hased ve dargınlık gibi dinin kökünü kemiren kötü hasletlere hayatında yer vermesi nasıl mümkün olabilir?
 
Üst