Iztırâr ne demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Iztırâr:
Çâresiz olmak. Mecburiyet. İhtiyaç.

(Ve keza, görünüyor ki, herşey lâyık mevkiine vaz ediliyor. Ve her hak, hak sahibine veriliyor. Ve her ihtiyaç sahibinin hâceti, istediği gibi yapılır. Ve her sual edenlerin matlupları-bilhassa istidat lisanıyla veya ihtiyac-ı fıtrî lisanıyla veya ıztırar ve zaruret lisanıyla olsun-cevaplandırılıyor. Böyle eserleri görünen bir adalete bir mahkeme-i kübrâ lâzımdır ki, rububiyetin hâkimiyetiyle hukuk-u ibad muhafaza edilsin. Çünkü, fâni olan şu dünya menzili, o büyük adalet-i hakikiyeye mazhar olamaz. Öyleyse, o büyük Sultan-ı Âdil için bir Cennet-i bâkiye, bir cehennem-i dâime lâzımdır.M.N.)


Iztırârî:
Çaresizlik içinde oluş. Mecburiyet.
(Lisan-ı ıztırariyle bir duâdır ki; muztar kalan her bir ziruh kat'i bir iltica ile duâ eder, bir hâmi-i mechulüne iltica eder. Belki Rabb-i Rahimine teveccüh eder. S.)


Iztırâriyât:
(Iztırarî. C.) Mecburi olarak yapılan şeyler, mecburiyetler.
* Bir nesneyi kab içine koyup saklamak.


K:Yeni Lûgat
 
Son düzenleme:
Üst