ıstırab'ın gözyaşları

ma'vera

Emektar
Özel Üye
ISTIRAB’IN GÖZYAŞLARI
Emevi halifelerinden Ömer bin Abdülaziz, dünyadan el etek çekerek kendini Allah’a ibadet etmeye adamış büyük bir devlet adamıdır.Tarih sayfaları arasında gezinirken görmekteyiz ki:Bu büyük devlet adamı, adaleti ,güzel ahlakı ve devamlı ibadetiyle,yaşadığı devirde bütün İslam halkının gönüllerinde yıkılmaz bir taht kurmuştur…
İşte bu halifenin kadın hizmetçisi bir gece rüyasında ilginç bir rüya görür.Kıyamet kopmuş,insanlar dirilmiş,amel terazisi kurulmuş ve tüm insanlar mahşer meydanına getirilerek sorgu suale çekilmektedirler.
Hesabi görülen bütün hükümdarlar sırat köprüsünün başına getirilir.
İlk önce Mervan oğlu Abdül-Melik getirilir.Daha bir –iki adım atar atmaz ,azap ve ateş yeri olan cehenneme düşer.
Ardından oğlu Velid getirilir.O da aynı şekilde cehenneme yuvarlanıp gider.
Böylece yeryüzü hükümdarları birer birer kıldan ince ,kılıçtan keskin olan sırat köprüsü üzerinden geçirilirler.
Hepsi de birer birer cehennemin alevleri arasında kaybolur.
Sıra Emevi halifesi Ömer bin Abdülaziz’e gelir…..
Gördüğü rüysını çok sevdiği halifeye anlatan hizmetçi sözün burasına gelince ,coşkun îman sahibi halife hıçkırıklarla ağlamaya ve başını dövmeye başlar.
Bütün ev halkı başına toplanıp teskin etmeye çalışsa da fayda etmez.O, cehennem azabına çarpılmanın ve Allah’ın (c.c) gazabına uğramış olmanın acı akıbetine dalmış,ıstırap gözyaşları dökmektedir.O’nun acı ve ıstırabına dayanamayan hizmeçi de oluk oluk gözyaşı dökmeye başlar.
Halife sanki ağlara yakalanmış ve ölmek üzere olan bir balık gibi, çırpınmaktadır.Gözü yaşlı hizmetçi ,halifesine sözünü duyurmaya çalışır ama, nafiledir….
Bir türlü “Allah’a and olsun ki,sizi cennette gördüm.Sırat köprüsünü kolaylıkla geçtiniz” sözlerini duyuramaz….
Çığlıkları ve acı iniltileri kesilince bakarlar ki , Halife ruhunu teslim edip ahiret alemine göçmüştür…..

(Yüce Allah ( celle celâlühü) sevgisini olduğu kadar,korkusunu da gönüllerinde kökleştiren kullarından eylesin inşallah…..AMİN……
 
Üst