İfraz:
f. Yükseklik. Rif'at. İrtifa'.
İfraz:
Vazifeye tayin etmek.
* Farzedip vermek.
İfrâzât:
Vücuddan çıkan, bedenden ayrılan kan, irin, balgam gibi şeyler.
İfrazciyan:
Darphanede sikke (para) kesenler. Altun, gümüş ve bakır madenlerini para haline getirdikleri için bu tabir meydana gelmiştir.
İfraz hazinesi:
Darphanede sikke (para) kesenler. Altun, gümüş ve bakır madenlerini para haline getirdikleri için bu tabir meydana gelmiştir.
K:Yeni Lûgat
f. Yükseklik. Rif'at. İrtifa'.
İfraz:
Vazifeye tayin etmek.
* Farzedip vermek.
İfrâzât:
Vücuddan çıkan, bedenden ayrılan kan, irin, balgam gibi şeyler.
İfrazciyan:
Darphanede sikke (para) kesenler. Altun, gümüş ve bakır madenlerini para haline getirdikleri için bu tabir meydana gelmiştir.
İfraz hazinesi:
Darphanede sikke (para) kesenler. Altun, gümüş ve bakır madenlerini para haline getirdikleri için bu tabir meydana gelmiştir.
K:Yeni Lûgat