İctimâ' ne demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
İctimâ':
Toplantı. Toplanmak. Bir araya gelmek. Kavuşmak.
(Bu şiddetli kışta ve manevi, dehşetli, ayrı tarz bir kışta ve nev-i beşer ictimaî hayatında müthiş kanlı diğer tarz bir kışta, çırpınan biçarelere rikkat-i cinsiye ve şefkat-i neviye cihetinden gayet derecede bir hüzün ve elem hissettim. Çok yerlerde beyan ettiğim gibi, yine Erhamürrâhimîn ve Ahkemülhâkimîn olan onların Hâlık-ı Kerîm ve Rahimin hikmet ve rahmeti, benim kalbimin imdadına yetişti.
Mânen denildi ki:

"Senin bu şiddet-i teessürün, o Hakim ve Rahimin hikmetini, rahmetini bir nevi tenkit hükmüne geçer. Rahmet-i İlahiyeden ileri şefkat olunmaz. Hikmet-i Rabbaniyeden daha ekmel hikmet, dâire-i imkânda olamaz. Âsiler, cezalarını; masumlar, mazlumlar, zahmetlerinden on derece ziyade mükâfâtlarını alacaklarını düşün. Senin daire-i iktidarının haricinde olan hadisata, Onun merhamet ve hikmet ve adaleti ve rububiyeti noktasında bakmalısın." Ben de o lüzumsuz şiddetli elem-i şefkatten kurtuldum.
K.L)

İctimâ'-i a'zam:
Ast: Bir çok gezegenin burç mıntıkalarının aynı noktasına tesadüf etmiş gibi görünmeleri.


İctimâ'-i neyyireyn:
Güneş ile Ay'ın bir istiva üzerine gelmeleri.


İctimâ'-i sakineyn:
İki sessiz harfin yanyana bulunması.
* Ast: İki gezegenin yan yana gelmesi.


İctimâ'-i zıddeyn:
İki zıt şeyin bir arada, beraber olması.
(Bir şey zâtî olsa onun zıddı o zâta ârız olamaz. Çünkü "ictima-i zıddeyn" olur, o da muhâldir. İşte bu sırra binaen madem Kudret-i İlâhiyye zâtiyedir ve Zât-ı Akdes'in lâzım-ı zarurîsidir. Elbette o kudretin zıddı olan acz, O Zât-ı Kadir'e ârız olması mümkün olmaz. Ş.)


İctimaat:
İçtimalar. Toplanmalar.


İctimâi:
Topluluğa ait, birlikte yaşayanlara dair. Cemiyet hayatına ait ve müteallik. Sosyal.


İctimâiyyât:
İçtimaî ilimler. Topluluk hayatına dair ilimler. Sosyoloji.


İctimâiyyûn:
İçtimaî hayatı en güzel şekilde idareyi düşünen ve ona çalışan. İçtimaî mes'elelere dair ilimlerle uğraşan kimseler. Sosyologlar.


K:Yeni Lûgat
 
Üst