İcar ne demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
İcar:
Kiralamak. Kiraya vermek.
* Kira parası.


İcâre:
Kira. Gelir, irâd. Ücret.
* Fık: Belli bir menfaati belli bir karşılık ile satmak.


İcâre-i akar:
Ev, dükkân, arsa gibi yerlerin kirası.


İcâre-i fâside:
İn'ikad şartlarını câmi' olduğu halde sıhhat şartlarını tamamen veya kısmen cami olmayan icaredir. Bu, aslen meşru olduğu hâlde vasfen meşru bulunmamış olur. Binaenaleyh böyle bir icareyi mucir ile müstecirden herhangi biri fesh edebilir.


İcâre-i gayr-ı mün'akide:
İn'ikad şartlarını tamamen veya kısmen câmi' olmayan icaredir ki, buna "İcare-i batıla" da denir.



İcâre-i mevkûfe:
Başkasının hakkı taalluk edip icazeti lahık olmadıkça nâfiz olmayan icaredir.


İcâre-i müeccele:
Sonradan alınacak kirâ.


İcâre-i mün'akide:
Bey'ide olduğu gibi in'ikad şartlarını tamamen câmi' olan icaredir.


İcâre-i münecceze:
Bir şeyi akd-i icare ânından itibaren kiraya vermektir. Akd zamanında kiranın başlangıcı söylenmezse kira, bir icare-yi müneccezeye haml olunur.


İcâre-i münâhese:
Yıllık olarak yapılan icaredir. Bir hanenin bir yıl müddetle kiraya verilmesi gibi.


İcâre-i müşâhere:
Aylık olarak yapılan icaredir. Bir haneyi bir aylığına kiraya vermek gibi.


İcâre-i müzâfe:
Bir şeyi gelecek muayyen bir vakitten itibaren kiraya vermektir. Meselâ: Bir hâneyi gelecek falan ayın birinden itibaren bir sene müddetle şu kadar bin liraya kiraya vermek, bir icare-i müzafedir.


İcâre-i sahiha:
İn'ikad ve sıhhat şartlarını tamamen câmi' olan icaredir ki, şuyu'ı asilden ve şartı mufsidden hâli olmak üzere malum bir menfaatı, malum bir bedel mukabilinde temlik etmekten ibarettir.


İcâret:
İcâr, ücret. Kiraya vermek.
* Kurtarmak, yardım etmek.


İcâreteyn:
Müeccel ve muaccel icarelerle kiralanan vakıf emlâkı. Hem derhal alınan, hem ileride alınacak kirası olan vakıf bina.


K:Yeni Lûgat
 
Üst