İbrahim Sadri'nin Hayatı
(1963 - )
İstanbul'da doğan şair, ilk ve orta öğrenimini burada tamamladı. İstanbul Üniversitesi işletme Fakültesi'nde okuduktan sonra, Yedi yıl tiyatroyla uğraştı. Turnelere çıkarak, Anadolu'yu yakından tanıma imkânı buldu. Çeşitli gazete ve dergilerde yazı ve şiirleri yayımlandı. Radyo ve televizyonlarda programcılık ve sunuculuk yaptı. Halen bir özel televizyonda program yapmaktadır. Şiir ve tiyatro kasetleri de bulunan şairin, şiir kitaplari da mevcuttur.
"Adam Gibi" İbrahim Sadri'nin 1988'den beri devam ettirdiği şiir- kaset serüveninin altıncısı ve kendinden en çok söz ettireni oldu. Aslında kendini bir şair gibi görmüyor ama şiirleri var ve bu şiirlerini yıllardır okuyor. Kendisinin iyi bir şiir okuyucusu olduğunu söylüyor. Eski kasetlerinde de her zaman alışık olduğumuz 'fondaki müzik', 'Adam Gibi'de oldukça fonksiyonel olarak yer alıyor.
İbrahim Sadri'nin şiirleri belli bir dönemin ruh yapısını eleveriyor sanki.. Bunlar, 60'lı yıllarda doğan, 70'li ve 80'li yılların kargaşa ile sükun arasında aykırı yaşam biçimlerini idrak eden gençlerin birebir karşılık bulabilecekleri metinler. İbrahim Sadri bu dönemin kuşağına ve yaşadıklarına tanıklık etmek istiyor.
İbrahim Sadri tiyatrocu, şair, mizahçı, televizyoncu, stand-upçı vesaire. Ama o kendisini "tiyatrocu" olarak görüyor. Tiyatroyu bırakmasını ise tiyatronun kurumsallaşmamış olmasına ve ekmek kapısı olarak yeterli olmamasına bağlıyor.
(1963 - )
İstanbul'da doğan şair, ilk ve orta öğrenimini burada tamamladı. İstanbul Üniversitesi işletme Fakültesi'nde okuduktan sonra, Yedi yıl tiyatroyla uğraştı. Turnelere çıkarak, Anadolu'yu yakından tanıma imkânı buldu. Çeşitli gazete ve dergilerde yazı ve şiirleri yayımlandı. Radyo ve televizyonlarda programcılık ve sunuculuk yaptı. Halen bir özel televizyonda program yapmaktadır. Şiir ve tiyatro kasetleri de bulunan şairin, şiir kitaplari da mevcuttur.
"Adam Gibi" İbrahim Sadri'nin 1988'den beri devam ettirdiği şiir- kaset serüveninin altıncısı ve kendinden en çok söz ettireni oldu. Aslında kendini bir şair gibi görmüyor ama şiirleri var ve bu şiirlerini yıllardır okuyor. Kendisinin iyi bir şiir okuyucusu olduğunu söylüyor. Eski kasetlerinde de her zaman alışık olduğumuz 'fondaki müzik', 'Adam Gibi'de oldukça fonksiyonel olarak yer alıyor.
İbrahim Sadri'nin şiirleri belli bir dönemin ruh yapısını eleveriyor sanki.. Bunlar, 60'lı yıllarda doğan, 70'li ve 80'li yılların kargaşa ile sükun arasında aykırı yaşam biçimlerini idrak eden gençlerin birebir karşılık bulabilecekleri metinler. İbrahim Sadri bu dönemin kuşağına ve yaşadıklarına tanıklık etmek istiyor.
İbrahim Sadri tiyatrocu, şair, mizahçı, televizyoncu, stand-upçı vesaire. Ama o kendisini "tiyatrocu" olarak görüyor. Tiyatroyu bırakmasını ise tiyatronun kurumsallaşmamış olmasına ve ekmek kapısı olarak yeterli olmamasına bağlıyor.