Hüve Ne Demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Hüve:
Arabçada: O (mânasına işâret zamiri)

(Evet, Nokta, Katre, Zerre, Şemme, Habbe, Hubâb risalelerinde ispat ve izah edildiği gibi, mevhum olan tabiat perdesi parçalanarak altında şeriat-ı fıtriye-i İlâhiye ve san'at-ı şuuriye-i Rahmâniye güneş gibi ortaya çıkmıştır. Ve keza, firavunluğa delâlet eden ene'den, Sâni-i Zülcelâle râci olan Hüve tebârüz etti.

İ'lem eyyühe'l-aziz! Dünyada sana ait çok emirler vardır. Amma ne mâhiyetlerinden ve ne âkıbetlerinden haberin olmuyor:

Biri, cesettir. Evet, cesedin genç iken lâtif, zarif ve güzel gül çiçeğine benzerse de, ihtiyarlığında kuru ve uyuşmuş kış çiçeğine benzer ve tahavvül eder.

Biri de hayat ve hayvaniyettir. Bunun da sonu ölüm ve zevaldir.

Biri de insaniyettir. Bu ise, zeval ve beka arasında mütereddittir. Dâim-i Bâkînin zikriyle muhafazası lâzımdır.

Biri de ömür ve yaşayıştır. Bunun da hududu tayin edilmiştir; ne ileri, ve ne de geri bir adım atılamaz. Bunun için elem çekme, mahzun olma. Tahammülünden âciz, tâkatinden hariç olduğun tûl-i emel yükünü yüklenme.....
M.N)


Hüve ahsen:
O daha güzeldir, en güzeldir.


Hüve hakk(un):
O da haktır. O da bir haktır. (Bak: Ehakk)


Hüve hasen(ün):
O bir güzeldir, hasendir.


Hüve-l bâkî:
Bâkî ancak O'dur. Allah (C.C.)


Hüve-l ehad:
O Allah birdir. (Bak: Ehad)


Hüve-l hasen:
Sadece, yalnız o güzeldir.


K:Yeni Lûgat
 
Üst