Hudud Ne Demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Hudud:
(Hadd. C.) Sınırlar, hudutlar.
* Uçlar. Bucaklar.
* Şeriatın cezâ hükümlerinin tatbiki.

(Beşer ve cin, nihayetsiz şerre ve cühûda müstaid olduklarından, nihayetsiz bir temerrüd ve bir tuğyan yaparlar. İşte, bunun için Kur'ân-ı Kerîm, öyle i'câzkâr bir belâgatla ve öyle âlî ve bâhir üslûblarla ve öyle gâlî ve zâhir temsiller ve mesellerle ins ve cinni isyandan ve tuğyandan zecr eder ki, kâinatı titretir. Meselâ, "Ey ins ve cin! Emirlerime itaat etmezseniz, haydi hudud-u mülkümden elinizden gelirse, çıkınız" meseline işaret eden

b697.gif
-1-

âyetindeki azametli inzâra ve dehşetli tehdide ve şiddetli zecre dikkat et
.S.)

1- Ey cinler ve insanlar topluluğu! Eğer göklerin ve yerin sınırlarından çıkıp gitmeye gücünüz yeterse, haydi, çıkın. Fakat Allah'ın vereceği bir kuvvet olmadan çıkamazsınız. • Rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkâr edersiniz? • Üzerinize saf ateşten bir alevle bakır gibi kızıl bir duman salınır da, birbirinize hiçbir yardımınız dokunmaz. (Rahmân Sûresi: 33-35.)





Hudud-u memâlik:
Memleket hudutları. Ülkenin sınırları


Hudud-u şer'iyye:
Şer'i hadler. Muayyen suçlara karşılık tatbik edilen şer'i cezâlar.


Hududnâme:
f. Memleket sınırını belirleyen vesika. Harp veya diğer bir ihtilaf sonunda iki taraf murahhaslarınca yerinde tetkik edilerek tanzim olunan harita ve rapor.
* Memleket dahilindeki bir çiftlik veya arazinin sınırlarını göstermek üzere yapılmış olan vesika.


K:Yeni Lûgat
 
Üst