Hizmet:
Birinin işini görme. Bir kimsenin hesabına veya menfaatına iş görme, bu suretle yapılan iş, vazife. Memuriyet.
* Bir insan, hayvan veya nebatın muhtaç olduğu işler ve takayyüdat.
Hizmet-i askeriye:
Askerlik hizmeti. Askerlik vazifesi
Hizmetgüzâr:
f. Komisyoncu.
* Şunun bunun işini görüveren.
Hizmetkâr:
Hizmet yapan kimse. Hizmetçi.
(Bütün mevcudât, o mü'minin nazarında, Seyyid-i Kerîminin ve Mâlik-i Rahîminin birer mûnis hizmetkârı, birer dost memuru, birer şirin kitâbıdır. Daha bunun gibi pekçok latîf, ulvî ve leziz, tatlı hakikatler imânından tecellî eder, tezâhür eder.S.)
Demek, İmân bir mânevî Tûbâ-i Cennet çekirdeğini taşıyor. Küfür ise mânevî bir Zakkum-u Cehennem tohumunu saklıyor.
K:Yeni Lûgat
Birinin işini görme. Bir kimsenin hesabına veya menfaatına iş görme, bu suretle yapılan iş, vazife. Memuriyet.
* Bir insan, hayvan veya nebatın muhtaç olduğu işler ve takayyüdat.
Hizmet-i askeriye:
Askerlik hizmeti. Askerlik vazifesi
Hizmetgüzâr:
f. Komisyoncu.
* Şunun bunun işini görüveren.
Hizmetkâr:
Hizmet yapan kimse. Hizmetçi.
(Bütün mevcudât, o mü'minin nazarında, Seyyid-i Kerîminin ve Mâlik-i Rahîminin birer mûnis hizmetkârı, birer dost memuru, birer şirin kitâbıdır. Daha bunun gibi pekçok latîf, ulvî ve leziz, tatlı hakikatler imânından tecellî eder, tezâhür eder.S.)
Demek, İmân bir mânevî Tûbâ-i Cennet çekirdeğini taşıyor. Küfür ise mânevî bir Zakkum-u Cehennem tohumunu saklıyor.
K:Yeni Lûgat