Hicâb ne demektir?

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan ma'vera
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Hicâb:
Perde. Örtü. Hâil.
* Utanma. Kendini kusurlu bilip insanlar arasından çekilmek.
* Men'etmek.
* Allah ile kul arasındaki perde.
* Setretmek. Gizlemek.
(Nasıl ki güneşin şuuru ve konuşması olsa, senin elindeki ayna vâsıtası ile seninle konuşabilir, istediği gibi sende tasarruf eder. Belki ayna-misâl senin göz bebeğinden sana daha yakın olduğu halde, sen dört bin sene kadar ondan uzaksın, hiçbir cihette ona yanaşamazsın. Eğer terakkî etsen, kamer makamına gelip, doğrudan doğruya bir mukabele noktasına çıksan, ona, yalnız bir nevi âyinedarlık edebilirsin. Öyle de, Şems-i Ezel ve Ebed olan Zât-ı Zülcelâl, her şeye her şeyden daha yakın olduğu halde, her şey Ondan nihayetsiz uzaktır. Yalnız bütün mevcudâtı kat' edip, cüz'iyetten çıkıp, külliyetin merâtibinde git gide binler hicablardan geçip, tâ bütün mevcudâta muhît bir ismine yanaşır, Ondan daha ileride çok merâtibi kat' eder, sonra bir nevi kurbiyete müşerref olur.S.)


Hicâb-ı çihre:
Yüz örtüsü.


Hicâb-ı ebr:
Bulut perdesi.


Hicâb-ı hâciz:
(Hicab-ı sadr) Tıb: Göğüs ile karın uzuvlarını birbirinden ayıran perde, zar. Diyafram.
Hicâb-ı kalb:


Hicâb-ı meşimî:
Rahim zarı. Ana rahminde cenini saran zar.


Hicâb-ı müstabtın:
Tıb: Plevra.



Hicâbât:
(Hicab. C.) Perdeler. * Tılsımlar.



Hicâb-âver:
f. Hicab verici, utandırıcı.



Hicâbet:
Kapıcılık. Perdecilik.
* Teşrifatçılık, mabeyncilerin mesleği. Saray memurluğu.
* Ortaçağ islâm devletlerinde vezirlik.
* Kâbe perdeciliği.


Hicâbî:
Zar ve perde ile alâkalı ve ona müteallik. Perde ve örtüye âit.
* Mahcub. Utangaç.


K:Yeni Lûgat
 
Geri
Üst