Güneşin gülümseyen ışınları bu kederli alemde bana tekrar Allah'ın rahmetinin her yanı kuşatmış olduğunu gösteriyordu. Ancak bugün hava biraz kapalı. Allah'ın bir mülkü olan Çin'in Hunan eyaletinin Xiangtan şehrinde yürüyorum hayat yolunu beraber yürümek istediğim biriyle. Şehrin biraz dışındayız. Akraba ziyaretinden geliyoruz. Yollar, ağaçlar, su, hava ne kadar da bizim oradakilere benziyor. Birlik sikkesini üzerlerinde taşıyan bu cemadat sanki bana selam veriyor, "Mülk O'nundur" demek istiyordu.
Gurbette olmama rağmen ben de bir hicran emaresi yok. Çok mu taş kalpliyim? Hayır, Rabb'imin mülkünde dolaşıyorum. Soruyor yanımdaki safi kalp; "Çin de Allah'ın mı?", "Evet, Çin de Allah'ın. Hatta bütün mevcudat Allah'ın. Sen de O'nun mahlukusun. Şu pirinç tarlaları, şu su, şu sebze tarlaları hepsi onun." Biraz rahatlıyorum. Allah'ı anmak beni rahatlatıyor. O'nun isim ve sıfatlarının tecellisini başka bir diyarda başka bir yarla müşahede etmek bulutlu havayı dağıtıp içimi ısıtıyor ve Allah'ın Nur isminin tecellisi dünyamızdaki mevcudatın Hayy ismine mazhar olmasına vesile olan güneş benim de gönlümdeki paslanmış ve gözükmeyen gönül aynama aksetmiş, bu aksedişle yabancı bir diyarda Allah'ın isim ve sıfatlarının süveydamdaki nakşını tekrar gün yüzüne çıkarmıştı. Bu durum beni tekrar sanki dostlar arasında çay içerek O'nu anlamaya çalıştığımız mütealalara götürmüştü. Böylece bulunduğum mekanı bizim için bir dershaneye dönüştürmüştü. Tek üzüntüm o mis kokulu ve demini almış olan çaydan yoksun kalmamdı.
Gurbette olmama rağmen ben de bir hicran emaresi yok. Çok mu taş kalpliyim? Hayır, Rabb'imin mülkünde dolaşıyorum. Soruyor yanımdaki safi kalp; "Çin de Allah'ın mı?", "Evet, Çin de Allah'ın. Hatta bütün mevcudat Allah'ın. Sen de O'nun mahlukusun. Şu pirinç tarlaları, şu su, şu sebze tarlaları hepsi onun." Biraz rahatlıyorum. Allah'ı anmak beni rahatlatıyor. O'nun isim ve sıfatlarının tecellisini başka bir diyarda başka bir yarla müşahede etmek bulutlu havayı dağıtıp içimi ısıtıyor ve Allah'ın Nur isminin tecellisi dünyamızdaki mevcudatın Hayy ismine mazhar olmasına vesile olan güneş benim de gönlümdeki paslanmış ve gözükmeyen gönül aynama aksetmiş, bu aksedişle yabancı bir diyarda Allah'ın isim ve sıfatlarının süveydamdaki nakşını tekrar gün yüzüne çıkarmıştı. Bu durum beni tekrar sanki dostlar arasında çay içerek O'nu anlamaya çalıştığımız mütealalara götürmüştü. Böylece bulunduğum mekanı bizim için bir dershaneye dönüştürmüştü. Tek üzüntüm o mis kokulu ve demini almış olan çaydan yoksun kalmamdı.
Moderatörün son düzenlenenleri: