HAYATTAN ÜMİDİNİ KESEN ADAM. Adamın biri yaşadığı ömründe hiç bir işinde başarılı olamıyormuş, her ne işe teşebbüs ederse etsin hiç ummadığı bir yerden aksilik geliyor yaptığı bütün mücadelesi boşa gidiyormuş.
Nihayet bütün ümitleri kırılınca hayattan tamamen ümidini kesmiş intihara karar vermiş. Kendini asmak için ipi tavana bağlamış fakat ipi boynuna geçirmeye cesaret edememiş.
Bütün gece düşünmüş. Kâbuslu bir gece geçirip uyandıktan sonra bulunduğu beldede bulunan yüsek bir tepeye çıkıp oradan kendisini atmaya karar vermiş.
Nihayet biraz daha düşündükten sonra kalkıp tepenin bulunduğu yere gitmek için yola koyuluyor ve binbir güçlükle tepenin en üstüne çıkıyor.
Bütün cesaretini toplayıp tam atlıyacağı zaman yanında biri peyda oluyor. Sen ne yapmak istiyorsun deyince o da başından geçen talihsizlikleri bir bir anlatıyor ve, hayattan ümidim kalmadı öleyim de kurtulayım diyor.
Yanında bir anda beliren adam da, İyi ama sen buradan aşağıya atlayınca ölmez de sakat kalırsan o zaman halin ne olacak hiç düşündün mü, sakat olur çalışamaz ve daha beter bir ömür sürer perişan olursun, ve üstelik imansız gider cehennem ehli olursun.
Bak Allah sana ne güzel bir vücud vermiş bu vücudun hakkını verip sahibini memnun ettin mi.
Seni yaratan senin ömrünü de ne kadar olduğunu belirlemiştir.
Sen ise ömrünü kendin belirlemek istiyorsun bu çok büyük bir günahtır deyince intihar etmekten vaz geçiyor.
Yanında beliren Zat konuşmaya devam ederek, Eğer nasihatlerimi tutacağına söz verirsen sana dünyalık kazanç yolunu göstereceğim diyor O da, Vereceğin nasihatleri hiç unutmayacağım diye söz veriyorum diyor.
Birinci nasihatım, Allah c.c. ölüm vakti gelmeden kimsenin canını almaz bunu hiç unutma.
İkinci nasihatım, her an ölüme mahkum olduğunu unutma,
üçüncü masihatım. her an şeytanın pusuda beklediğini unutma.
Dördüncü nasihatım, can alıcı da sana hiç ummadığın bir zaman gelir bunu da hiç unutma.
Adam kabul ettim şimdi bana dünyalık kazanç yolunu göster deyince.
Aşağıya bak diyor , orada gördüğün sarı çiçeklerden topla kaynat suyunu tülbentten geçir şişelere doldur tabibliğini ilan et. seni çağıran hastalara o sudan içir fakat dikkat edeceğin en önemli şey ise, hastanın baş ucu ve ayak ucu.
Benim suretimde birini baş ucunda görür isen bu hasta iyi olmaz de, fakat ayak ucunda görürsen bu iyi olacak diye söyle diyor ve ayrılıyorlar.
Adam tarif edilen çiçeklerden topluyor kaynatıyor şişelere dolduruyor ve kendini doktor olarak etrafa duyuruyor.
Çağırdıkları hastanın baş ucunda O zatı görünce bu iflah olmaz bunun ömrü tamamlanmış diyor.
Ayak ucunda gördüğü zaman da merak etmeyin hastanız iyi olacak deyip hazırladığı ot suyunu içiriyor. Kısa zaman sonra adamın şöhreti her tarafta yayılıyor çok zengin oluyor.
Bir kaç yıl sonra büyük servet sahibi oluyor etrafında zevceleri cariyeleri ona hizmet ediyorlar.
O ise o kadar zevke ve sefaya düşüyor ki, ona tavsiye edilen nasihatleri şöhret ve ihtişamın verdiği gafletle aklına bile getiremiyor ne ibadet ne taad hiç birine vakit ayırmıyor.
Bir zaman sonra, iyice kibir ve gurura kapıldığı sıralarda bir gün kendisinde halsizlik peyda oluyor hemen sarı çiçek sularından içmeye başlıyor.
Fakat iyi olacağına daha beter olmaya başlıyor.
Hasta kabul etmiyor ve kendisi hasta olup yatıyor.
Cariyeler etrafında fır dönüyor o ise çaresiz etrafına bakıyor.
Çeşit yemekler getiriyorlar o ise geri gönderiyor.
İşte tam bu çare arayışı içinde iken, hizmetçisi koşarak geliyor Efendim kapıda biri var doktor olduğunu söylüyor içeriye alalım mı diyor.
Hemen içeriye alın belki derdime derman olur diyor.
Hizmetçi aşağıda bekleyen misafiri alıp yukarı çıkarıyor gelen kişi hasta doktorun karşısında dikiliyor.
Onu gören doktor onun hastaların baş ve ayak ucunda oturan kişi olduğunu görünce onun can alıcı melek olduğunu anlıyor ve, Ayak ucuma mı geldin baş ucuma mı geldin diyor.
O da baş ucuna geldiğini söyleyince,
Ne olur bu sefer ayak ucumda otursan olmaz mı çünkü yeterince hazırlıklı değilim diyor.
Gelen misafir mümkün değil diyor ve devam ediyor.
Ben sana demişti ki, Allah c.c. vakit gelmeden kimsenin ruhunu almaz sen unuttun.
Her an ölüme mahkum olduğunu unatma dedim sen unuttun.
Her an şeytanın seni kandırmak için fısat beklediğini söyledim sen ise onun seni ahireti unutturmasına kandın.
Can alıcı sana da hiç ummadığın zaman gelir dedim sen unuttun.
İşte hiç beklemediğin anda geldim diyor ve baş ucuna oturuyor.
Adam yalvarıyor ne olur biraz müsade etsen de hazırlık yapsam derken can alıcı ruhunu teslim alıyor.
Kıssadan hisse çıkaranlardan olmamız dileğiyle.. Selamı aleyküm.
YANLIZ HZ.ALLAH C.C KORK Akl-ı selim sahibi ol. Aklını kullan.Yalancı olma,hakikatın hılafını söyleme 'Ben İzzet ve Celal sahibi Allahdan korkuyorum'diyorsun. Halbuki sen Onun gayrinden korkuyosun.Cinden de,İnsandan da,Melekden de korkma. Gerek konuşan ve gerekse sükut eden canlıların hiçbirinden korkma. Dünya azabından da korkma,ahiret azabından da korkma.Sadece ve yanlız,azab ile azab edecek olan
(ALLAH) dan kork ..
Kalpteniman.
Nihayet bütün ümitleri kırılınca hayattan tamamen ümidini kesmiş intihara karar vermiş. Kendini asmak için ipi tavana bağlamış fakat ipi boynuna geçirmeye cesaret edememiş.
Bütün gece düşünmüş. Kâbuslu bir gece geçirip uyandıktan sonra bulunduğu beldede bulunan yüsek bir tepeye çıkıp oradan kendisini atmaya karar vermiş.
Nihayet biraz daha düşündükten sonra kalkıp tepenin bulunduğu yere gitmek için yola koyuluyor ve binbir güçlükle tepenin en üstüne çıkıyor.
Bütün cesaretini toplayıp tam atlıyacağı zaman yanında biri peyda oluyor. Sen ne yapmak istiyorsun deyince o da başından geçen talihsizlikleri bir bir anlatıyor ve, hayattan ümidim kalmadı öleyim de kurtulayım diyor.
Yanında bir anda beliren adam da, İyi ama sen buradan aşağıya atlayınca ölmez de sakat kalırsan o zaman halin ne olacak hiç düşündün mü, sakat olur çalışamaz ve daha beter bir ömür sürer perişan olursun, ve üstelik imansız gider cehennem ehli olursun.
Bak Allah sana ne güzel bir vücud vermiş bu vücudun hakkını verip sahibini memnun ettin mi.
Seni yaratan senin ömrünü de ne kadar olduğunu belirlemiştir.
Sen ise ömrünü kendin belirlemek istiyorsun bu çok büyük bir günahtır deyince intihar etmekten vaz geçiyor.
Yanında beliren Zat konuşmaya devam ederek, Eğer nasihatlerimi tutacağına söz verirsen sana dünyalık kazanç yolunu göstereceğim diyor O da, Vereceğin nasihatleri hiç unutmayacağım diye söz veriyorum diyor.
Birinci nasihatım, Allah c.c. ölüm vakti gelmeden kimsenin canını almaz bunu hiç unutma.
İkinci nasihatım, her an ölüme mahkum olduğunu unutma,
üçüncü masihatım. her an şeytanın pusuda beklediğini unutma.
Dördüncü nasihatım, can alıcı da sana hiç ummadığın bir zaman gelir bunu da hiç unutma.
Adam kabul ettim şimdi bana dünyalık kazanç yolunu göster deyince.
Aşağıya bak diyor , orada gördüğün sarı çiçeklerden topla kaynat suyunu tülbentten geçir şişelere doldur tabibliğini ilan et. seni çağıran hastalara o sudan içir fakat dikkat edeceğin en önemli şey ise, hastanın baş ucu ve ayak ucu.
Benim suretimde birini baş ucunda görür isen bu hasta iyi olmaz de, fakat ayak ucunda görürsen bu iyi olacak diye söyle diyor ve ayrılıyorlar.
Adam tarif edilen çiçeklerden topluyor kaynatıyor şişelere dolduruyor ve kendini doktor olarak etrafa duyuruyor.
Çağırdıkları hastanın baş ucunda O zatı görünce bu iflah olmaz bunun ömrü tamamlanmış diyor.
Ayak ucunda gördüğü zaman da merak etmeyin hastanız iyi olacak deyip hazırladığı ot suyunu içiriyor. Kısa zaman sonra adamın şöhreti her tarafta yayılıyor çok zengin oluyor.
Bir kaç yıl sonra büyük servet sahibi oluyor etrafında zevceleri cariyeleri ona hizmet ediyorlar.
O ise o kadar zevke ve sefaya düşüyor ki, ona tavsiye edilen nasihatleri şöhret ve ihtişamın verdiği gafletle aklına bile getiremiyor ne ibadet ne taad hiç birine vakit ayırmıyor.
Bir zaman sonra, iyice kibir ve gurura kapıldığı sıralarda bir gün kendisinde halsizlik peyda oluyor hemen sarı çiçek sularından içmeye başlıyor.
Fakat iyi olacağına daha beter olmaya başlıyor.
Hasta kabul etmiyor ve kendisi hasta olup yatıyor.
Cariyeler etrafında fır dönüyor o ise çaresiz etrafına bakıyor.
Çeşit yemekler getiriyorlar o ise geri gönderiyor.
İşte tam bu çare arayışı içinde iken, hizmetçisi koşarak geliyor Efendim kapıda biri var doktor olduğunu söylüyor içeriye alalım mı diyor.
Hemen içeriye alın belki derdime derman olur diyor.
Hizmetçi aşağıda bekleyen misafiri alıp yukarı çıkarıyor gelen kişi hasta doktorun karşısında dikiliyor.
Onu gören doktor onun hastaların baş ve ayak ucunda oturan kişi olduğunu görünce onun can alıcı melek olduğunu anlıyor ve, Ayak ucuma mı geldin baş ucuma mı geldin diyor.
O da baş ucuna geldiğini söyleyince,
Ne olur bu sefer ayak ucumda otursan olmaz mı çünkü yeterince hazırlıklı değilim diyor.
Gelen misafir mümkün değil diyor ve devam ediyor.
Ben sana demişti ki, Allah c.c. vakit gelmeden kimsenin ruhunu almaz sen unuttun.
Her an ölüme mahkum olduğunu unatma dedim sen unuttun.
Her an şeytanın seni kandırmak için fısat beklediğini söyledim sen ise onun seni ahireti unutturmasına kandın.
Can alıcı sana da hiç ummadığın zaman gelir dedim sen unuttun.
İşte hiç beklemediğin anda geldim diyor ve baş ucuna oturuyor.
Adam yalvarıyor ne olur biraz müsade etsen de hazırlık yapsam derken can alıcı ruhunu teslim alıyor.
Kıssadan hisse çıkaranlardan olmamız dileğiyle.. Selamı aleyküm.
YANLIZ HZ.ALLAH C.C KORK Akl-ı selim sahibi ol. Aklını kullan.Yalancı olma,hakikatın hılafını söyleme 'Ben İzzet ve Celal sahibi Allahdan korkuyorum'diyorsun. Halbuki sen Onun gayrinden korkuyosun.Cinden de,İnsandan da,Melekden de korkma. Gerek konuşan ve gerekse sükut eden canlıların hiçbirinden korkma. Dünya azabından da korkma,ahiret azabından da korkma.Sadece ve yanlız,azab ile azab edecek olan
(ALLAH) dan kork ..
Kalpteniman.