Muhasebe ve Önemi
بِسْمِ اللهِ الْرَحْمنِ الْرَحِيِم
يَا ايُّها الَّذِينَ آمَنُوا اتََّقُوا اللهَ وَلُتَنْظُرْ نَفْسٌ مَّا قَدَّمَتْ لِغَدٍ وَاتَّقُوا اللهَ إنَّ اللهَ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُون
Bismillahirrahmanirrahim
[Rahman ve rahim Allah’ın adıyla]
“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve her kişi yarın Allah’ın huzuruna götürmek için ne hazırladığını gözden geçirsin.”
[Haşr suresi, ayet 18]
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّم
الكَيَّسُ مَنْ دَانَ نَفْسَهُ وَ عَمِلَ لِمَا بَعْدَ المَوَتِ
Allah’ın Resulü (s.a.v.) buyurdu ki:
“Akıllı kimse kendini sorguya çeken ve ölümden sonrası için çalışan kimsedir.”
[Tirmizi, Kıyamet, 26]
Muhterem Müminler!
Kâinatı bir nizam içerisinde yaratan yüce Allah, bu büyük oluşum içerisinde hiçbir varlığı sebepsiz olarak yaratmamıştır. Bu büyük alemde, galaksilerden gözle görünmeyen küçük bakterilere varıncaya kadar tüm yaratılanların bir görevi vardır. Cenab-ı Hak “Güneş ve ay bir hesaba göre hareket eder. Yıldız ve ağaçlar da Allah’a secde ederler. Allah göğü yükseltti ve bir düzen kurdu. Sakın o düzeni bozmayın” [1] ayetleriyle, kurulmuş olan bu muhteşem düzene dikkatlerimizi çekmekte ve verilen görevleri yerine getirmeyerek bu düzeni bozmaktan bizleri men etmektedir.
Aziz Müminler!
Rabbimizin, küçük büyük her varlığa bir sorumluluk yüklemiş olduğu bu alemde, halife sıfatıyla ve mükemmel bir şekilde yaratılan insanoğlunun başıboş yaratılmış olabileceğini düşünmenin nasıl bir hezeyan olacağı açıktır. Zira insan, dünyadaki her şeyin ona hizmet etmek için yaratıldığı, kendisine irade ve akıl nimeti verilen yegane varlıktır. Kur’an-ı Kerimde: “İnsan kendisinin başıboş bırakıldığını mı zannediyor” [2] “Sizi, sadece boş yere yarattığımızı ve sizlerin huzurumuza getirilip (hesap vermeyeceğinizi) mi sandınız” [3] buyuran yüce Mevlamız, böyle bir düşüncenin yanlışlığını idraklerimize sunmaktadır.
Değerli Müminler!
Yaşam standartlarımızı, bizden aşağıda olanlara bakarak kanaat üzerine değil, yukarıda olan kimselere bakarak hırs üzerine bina ettiğimiz günümüz toplumunda, maalesef inananlar olarak bizler de sonu olmayan bu sarmal içerisinde hızla sürüklenmekteyiz. Oysa iman eden kimseler için dünyanın geçici menfaat ve güzellikleri bir amaç değil, ebedi hayat olan asıl
amaç yolunda bir araç olmalıdır. Bu husustaki ölçümüzü “Allah’ın sana vermiş olduğu nimetlerle ahiret yurduna hazırlık yap, (bunu yaparken de) dünyadan nasibini unutma” [4] ayetlerinden almaktayız.
Aziz Müminler!
Unutmak istesek de, görmemezlikten gelsek de, uzaklaşmak istesek de, kaçılamayan ebedi hayatın başlangıcı olan ölüm hızla bize doğru gelmektedir. Bu sebeple, Hz. Ömer (r.a)’ın “Bu gün Allah için ne yaptın” sözünü hiç değilse ömrümüzde bir kez samimi bir şekilde kendimize sorup cevabını vermeye çalışmalıyız. Özenerek, önem vererek ve sayısız nimetlerle donatarak bizleri yaratan yüce Rabbimiz’in şu emri karşısında, kulluk görevimizi ne derece yerine getirebildiğimizi tekrar düşünmeli ve yeni bir başlangıç yapmalıyız. “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve her kişi yarın Allah’ın huzuruna götürmek için ne hazırladığını gözden geçirsin.” [5]
Hutbeme başta okuduğum Hadis-i Şerif’in mealiyle son vermek istiyorum. “Akıllı kimse kendini sorguya çeken ve ölümden sonrası için çalışan kimsedir.”
[1] Rahman, 5-8.
[2] Kıyame, 36.
[3] Mü’minun, 115.
[4] Kasas, 77.
[5] Haşr, 18.
[6] Tirmizi, Kıyamet, 26.
Abdussamet Varlı.
بِسْمِ اللهِ الْرَحْمنِ الْرَحِيِم
يَا ايُّها الَّذِينَ آمَنُوا اتََّقُوا اللهَ وَلُتَنْظُرْ نَفْسٌ مَّا قَدَّمَتْ لِغَدٍ وَاتَّقُوا اللهَ إنَّ اللهَ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُون
Bismillahirrahmanirrahim
[Rahman ve rahim Allah’ın adıyla]
“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve her kişi yarın Allah’ın huzuruna götürmek için ne hazırladığını gözden geçirsin.”
[Haşr suresi, ayet 18]
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّم
الكَيَّسُ مَنْ دَانَ نَفْسَهُ وَ عَمِلَ لِمَا بَعْدَ المَوَتِ
Allah’ın Resulü (s.a.v.) buyurdu ki:
“Akıllı kimse kendini sorguya çeken ve ölümden sonrası için çalışan kimsedir.”
[Tirmizi, Kıyamet, 26]
Muhterem Müminler!
Kâinatı bir nizam içerisinde yaratan yüce Allah, bu büyük oluşum içerisinde hiçbir varlığı sebepsiz olarak yaratmamıştır. Bu büyük alemde, galaksilerden gözle görünmeyen küçük bakterilere varıncaya kadar tüm yaratılanların bir görevi vardır. Cenab-ı Hak “Güneş ve ay bir hesaba göre hareket eder. Yıldız ve ağaçlar da Allah’a secde ederler. Allah göğü yükseltti ve bir düzen kurdu. Sakın o düzeni bozmayın” [1] ayetleriyle, kurulmuş olan bu muhteşem düzene dikkatlerimizi çekmekte ve verilen görevleri yerine getirmeyerek bu düzeni bozmaktan bizleri men etmektedir.
Aziz Müminler!
Rabbimizin, küçük büyük her varlığa bir sorumluluk yüklemiş olduğu bu alemde, halife sıfatıyla ve mükemmel bir şekilde yaratılan insanoğlunun başıboş yaratılmış olabileceğini düşünmenin nasıl bir hezeyan olacağı açıktır. Zira insan, dünyadaki her şeyin ona hizmet etmek için yaratıldığı, kendisine irade ve akıl nimeti verilen yegane varlıktır. Kur’an-ı Kerimde: “İnsan kendisinin başıboş bırakıldığını mı zannediyor” [2] “Sizi, sadece boş yere yarattığımızı ve sizlerin huzurumuza getirilip (hesap vermeyeceğinizi) mi sandınız” [3] buyuran yüce Mevlamız, böyle bir düşüncenin yanlışlığını idraklerimize sunmaktadır.
Değerli Müminler!
Yaşam standartlarımızı, bizden aşağıda olanlara bakarak kanaat üzerine değil, yukarıda olan kimselere bakarak hırs üzerine bina ettiğimiz günümüz toplumunda, maalesef inananlar olarak bizler de sonu olmayan bu sarmal içerisinde hızla sürüklenmekteyiz. Oysa iman eden kimseler için dünyanın geçici menfaat ve güzellikleri bir amaç değil, ebedi hayat olan asıl
amaç yolunda bir araç olmalıdır. Bu husustaki ölçümüzü “Allah’ın sana vermiş olduğu nimetlerle ahiret yurduna hazırlık yap, (bunu yaparken de) dünyadan nasibini unutma” [4] ayetlerinden almaktayız.
Aziz Müminler!
Unutmak istesek de, görmemezlikten gelsek de, uzaklaşmak istesek de, kaçılamayan ebedi hayatın başlangıcı olan ölüm hızla bize doğru gelmektedir. Bu sebeple, Hz. Ömer (r.a)’ın “Bu gün Allah için ne yaptın” sözünü hiç değilse ömrümüzde bir kez samimi bir şekilde kendimize sorup cevabını vermeye çalışmalıyız. Özenerek, önem vererek ve sayısız nimetlerle donatarak bizleri yaratan yüce Rabbimiz’in şu emri karşısında, kulluk görevimizi ne derece yerine getirebildiğimizi tekrar düşünmeli ve yeni bir başlangıç yapmalıyız. “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve her kişi yarın Allah’ın huzuruna götürmek için ne hazırladığını gözden geçirsin.” [5]
Hutbeme başta okuduğum Hadis-i Şerif’in mealiyle son vermek istiyorum. “Akıllı kimse kendini sorguya çeken ve ölümden sonrası için çalışan kimsedir.”
[1] Rahman, 5-8.
[2] Kıyame, 36.
[3] Mü’minun, 115.
[4] Kasas, 77.
[5] Haşr, 18.
[6] Tirmizi, Kıyamet, 26.
Abdussamet Varlı.