Günün hadisi yeni!!!


[TD="align: center"] Hz. Ebu Hureyre Radiyallahu Anh anlatıyor: Resulullah Sallallahu Aleyhi Vessellem buyurdular ki:

"ALLAH korkusuyla gözyaşı döken kimse, süt memeye geri dönmedikçe ateşe girmez. Bir kul üzerinde, ALLAH yolunda yapışan tozla, cehennemin dumanı bir araya gelmez."

(Tirmizi, Fedâilu'l- Cihad 8)

[/TD]
 
İbnu Abbas Radiyallahu Anh demiştir ki:

"Ahdine kim vefasızlık edip bozarsa, ALLAH mutlaka ona bir düşman musallat eder."

(Muvatta, Cihad 12)

 
İmam Malik ve Tirmizi'nin kaydettiği bir rivayette Resulullah (sav) şöyle buyurmaktadır:

"Şu beş kişi şehiddir: ALLAH yolunda öldürülen şehiddir. ALLAH yolunda ölen şehiddir. Tâûnda ölen şehiddir. Karnı sebebiyle ölen şehiddir. Yıkıntı altında kalan da şehiddir."
[Câbir (ra)'den gelen bir rivayette:"Karnında çocuğu olduğu halde ölen kadın da şehiddir.- buyurulmuştur. Abdullah İbnu Amr İbnu'l-As (ra) tarafından rivayet edilen bir diğer sahih hadiste: "Malını müdafaa ederken öldürülen şehiddir." buyurulmuştur.] (Muvatta, Salâtu'l- Cemâ'a 6)

 

[TD="align: center"] Ebu Ümame (ra) anlatıyor: Resulullah (sav) buyurdular ki:

" Kim haksız olduğu bir münakaşayı terk ederse, kendisine cennetin kenarında bir ev kurulur. Haklı olduğu bir münakaşayı terkedene de cennetin ortasında bir ev kurulur. Kim de ahlakını güzelleştirirse, ona da cennetin en yüksek yerinde bir ev kurulur."

(Tirmizi, Birr 58)

[/TD]
 
İbnu Abbas (Radiyallahu Anh) anlatıyor: Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vessellem) buyurdular ki:

"Allah Teâla Hazretleri, erkeğe temas eden veya kadına arka uzvundan temas eden erkeğe (kıyamet günü rahmet nazarıyla) bakmaz."

(Tirmizi, Radâ 12)

 
1-Resulullah sallallah'u aleyhi ve âlih şöyle buyurmuştur:
"Kim, benim hayatımla hayatta olmak, ölümümle ölmek ve Rabb'imin diktiği adn cennetinde sakin olmak istiyorsa, benden sonra Ali(a.s)'yi ve onu seveni sevsin ve benden sonra Ehlibeytime uysun; onlar benim itretimdir, benim tinetimden yaratılmışlar; benim anlayış ve ilmimle rızıklanmışlardır. O halde, vay ümmetimden onların faziletlerini yalanlayanların ve benim onlarla olan yakınlığımı kesenlerin haline; Allah(c.c.), benim şefaatimi onlara ulaştırmayacaktır."
Şerh-u İbn-i Ebi'l Hadid, c.9, s.170/12; Hilyet-ul Evliyâ, c.1, s.86; Kenz-ul Ummal, c.12, s.103/24198; Kifayet-ut Talib, s.214; Mecma-uz Zevaid, c.9, s.108; Tercemet-u Emirulmüminin min Tarih-i Medinet-i Dimaşk, c.2, s.95.
 
Hz. Ömer (Radiyallahu Anh) anlatıyor:

"Lakabı Hımâr olan bir adam vardı. Bu zat zaman zaman Resulullah'ı (Sallallahu Aleyhi Vessellem) güldürürdü.

Hz. Peygamber (sav) bu adamı, içki sebebiyle dövdürmüştü. Bir gün yine içki suçuyla getirildi. Resulullah emretti, celde uygulandı.

Cemaatten birisi: "ALLAH'ım şu adama lanet et! Kaç sefer içki sebebiyle getirildi, (bir türlü ıslah olmuyor)." diye beddua etti.

Resulullah (Sallalluhu Aleyhi Vessellem): "Ona lanet etmeyin. ALLAH'a yeminle söylüyorum, bu adam hakkında bildiğim bir şey varsa o da ALLAH ve Resulü'nü (samimiyetle) sevmiş olmasıdır." buyurdu.

(Buhari, Hudud 5)

 

[TD="align: center"] Hz. Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) anlatıyor: Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vessellem) buyurdular ki:

"Hasedden kaçının. Çünkü o, ateşin odunu -ravi dedi ki, veya kuru ot- yiyip tükettiği gibi, bütün hayırları yer tüketir."

Hz. Enes'ten (Radiyallahu Anh) rivayet edilen bir hadis şöyledir:

"Hased hasenatı yer tüketir, tıpkı ateşin odunu yiyip tükettiği gibi. Sadaka da hataları söndürür, tıpkı suyun ateşi söndürmesi gibi."

(Ebu Davud, Edeb 52)

[/TD]
 
Ka'b İbnu Malik (Radiyallahu Anh) anlatıyor: Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vessellem) buyurdular ki:

"Bir sürüye salınan iki aç kurdun sürüye verdiği zarar, kişinin mal ve şeref hırsıyla dine verdiği zarardan daha fazla değildir."

(Tirmizi, Zühd 43

 
Hz. Enes (Radiyallahu Anh) anlatıyor: Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vessellem) buyurdu ki:

"Âdemoğlu için iki vadi dolusu mal olsaydı, mutlaka bir üçüncüyü isterdi. Âdemoğlunun iç boşluğunu ancak toprak doldurur, ALLAH tövbe edenleri affeder."

(Buhari, Rikâk 10)

 
Hz. Ebu Derdâ (Radiyallahu Anh) anlatıyor: Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vessellem) buyurdular ki:

"Kıyamet günü, mü'minin mizanında güzel ahlaktan daha ağır basan bir şey yoktur. Allah Teâla Hazretleri, çirkin, düşük söz (ve davranış) sahiplerine buğzeder."

(Tirmizi,Birr 62)

 
Cenab-ı Hak birşeyin olmasını dilediğinde

25 Kasım 2011 / 05:04
Günün Ayet-i Kerime meali...

Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Yasin Sûresi 82. ayetinde mealen şöyle buyuruyor:
Birşeyin olmasını dilediğinde, Onun işi “Ol” demekten ibarettir; o da oluverir.
 
İbnu Meryem el-Ezdî (Radiyallahu Anh) anlatıyor:

"Hz. Muaviye (Radiyallahu Anh)'nin yanına girmiştim. Bana: "Ey Ebu Fülan, seni hangi rüzgâr attı?" diyerek (ziyaretimden memnuniyetini izhar etti).

Ben de: "Resulullah'tan (Sallallahu Aleyhi Vesssellem) işitmiş olduğum şu hadis, (size hatırlatmayı düşündüm)" dedim:

"ALLAH kime Müslümanların işlerinden bir şeyler tevdi eder, o da onların ihtiyaçlarına, isteklerine, darlıklarına perde olur (giderirse), kıyamet gününde ALLAH da onun ihtiyaç, istek ve darlıklarına perde olur (giderir)."

Ravi der ki: "Bunun üzerine Hz. Muaviye (ra) insanların ihtiyaçlarıyla ilgilenmek üzere bir adam tayin etti."

(Tirmizi, Ahkâm 6)

 
İmanın en üstün davranışları şunlardır
30 Kasım 2011 / 05:07
Günün Hadis-i Şerifi...

Bismillahirrahmanirrahim
Muaz bin Enes (r.a.) Peygamber Efendimizin (a.s.m.) şöyle buyurduklarını rivayet ediyor:
İmanın en üstünü, Allah için sevmen, Allah için düşmanlık beslemen, dilini Allah'ın zikri ile meşgul etmen, kendin için istediğin şeyi başkaları için de istemen, kendin için istemediğini onlar için de istememen, ya hayır söylemen veya susmandır.
Camiüssağir [2:29, Hadîs No: 1245]
 

[TD="align: center"] Hasan el- Basri, Ma'kıl İbnu Yesâr (Radiyallahu Anh)'dan naklediyor:

"Resulullah'ı (Sallallahu Aleyhi Vessellem) işittim, demişti ki:

"ALLAH bir kimseyi başkaları üzerine çoban yapmış, o da idaresi altındakilere hile yapmış olarak ölmüş ise, ALLAH ona cennetini kesinlikle haram eder."

(Buhari, Ahkâm 8)

[/TD]
 
Kıyamet günü zenginlik sırası onlarındır
01 Aralık 2011 / 05:37
Günün Hadis-i Şerifi...

Bismillahirrahmanirrahim
Hüseyin bin Ali'den rivayet ediyor:
İyilik yapmak suretiyle fakirlerin yanında bir yatırımınız bulun*sun. Çünkü Kıyamet günü zenginlik sırası onlarındır.
[1:113, Hadîs No: 104]
 
Ebu Said (Radiyallahu Anh) anlatıyor: Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vessellem) buyurdular ki:

"Kıyamet günü, insanların ALLAH'a en sevgili ve mekân olarak en yakın olanı, adil imamdır. Kıyamet günü, insanların ALLAH'a en merfu ve O'ndan mekân olarak uzak olanı da zalim sultandır."

(Tirmizi, Ahkâm 4)

 
Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Vessellem) Medîne`ye geldiği zaman Yahudilerin aşûre günü oruç tuttuklarını gördü ve bunun ne orucu olduğunu sordu; cevap olarak şöyle dediler:

"Bugün, iyi bir gündür. Allah, İsrailoğulları`nı Firavun`un zulmünden bugün kurtarmıştır. Musa (Aleyhisselam) Allah'a şükür için bugünde oruç tutmuştur. Biz de tutarız dediler. Hz. Peygamber; "Biz Musa`nın sünnetine sizden daha yakınız." dedi ve o gün oruç tuttu ve ashabına da tutmalarını emir buyurdu.

(Buhârî, Savm, 69; Tecrîd-i Sarih, VI, 308, 309)

Hz. Âişe'den nakledilen şu hadiste, Allah Resulu (Sallallahu Aleyhi Vessellem)`in Mekke döneminde de aşûre orucu tuttuğu anlaşılır.

"Cahiliye devrinde Kureyş, aşûre gününde oruç tutardı. Hicretten önce Hz. Peygamber de (Aleyhisselât-ü Vesselâm) aşûre orucu tutardı. Medine`ye hicret ettikten sonra bu oruca devam etti; ashabına da tutmalarını emretti. Ertesi yıl, Ramazan orucu farz kılınınca, aşûre günü orucunu bıraktı, isteyen bu orucu tuttu, dileyen de bıraktı."

(Buhârî, Savm, 69; Tecrîd-i Sarîh, VI, 307, 308).

Bir hadiste şöyle buyurular:

"Her kim aşura gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."

(et-Tergîb ve'l-Terhİb 2/116)

 

[TD="align: center"] Ebu Said (Radiyallahu Anh) Hazretleri der ki "Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Vessellem) şöyle buyurdular:

"Kim: 'Rab olarak ALLAH'ı, din olarak İslam'ı, Resul olarak Hz. Muhammed'i seçtim (ve onlardan memnun kaldım)' derse, cennet ona vacib olur."

(Ebu Davud, Salât 361)

[/TD]
 
Geri
Üst