Güllerin Efendisi...
Gül deyince akla gelmez olur mu güllerin efendisi? Ona hasret gecelerde vuslatı düşünüp gönlümüzdeki gülün sevgisini daha da coşturmak için kalbizde sakladığımız gönlümüzün gülüne bir damla göz yaşı.
Ve aşk o'dur,başkası değil.Onu düşünüp dalıp dalıp gitmek tüm sevda ufuklarına.
Bir sonbahar sabahı camdan dışarıyı izler gibi hüzünlü olmak vardı onu düşünürken.
Onun tebessümü geldiğinde aklımıza aklımız çıkmalıydı aşkından, o mutlu oldu diye..
Ve taifte kanlar içinde düşünüp kıpkırmızı gülümüzü, göz yaşları akıtmalıydık hayalimizde gül cemaline ki, silinsin o kanlar.
ve haykırmalıydık.
Ne oldu deli mi bu dercesine bakan gözleri aldırmadan haykırmalıydı.
Belli etmeliydik sevgimizi beş vakit namazla.
Müslümana tebessüm etmeliydik onun aşkından ve rıza-i ilahi adına.
Düşmemeliydi bu hallere.
Ve şimdi ya o ziyaretimize gelsede halimizi görse diye yazılar yazacak hale geldi.
Aşkı yüreklerde gevşetildi mi efendimin.
Oysa sevgi o demekti.aşk ta kendisiydi resul-i zişanın.
Ve tasavvuf olmalıydı aşka doymak için.
Ve güzel yazılar okunmalıydı.Sırf onun aşkını anlatan.Anlattıkça gönlümüzde duyduğumuz bayıltan kokular hasıl eden...