Gıybet yaptım pişmanım kefareti nedir?

  • Konuyu başlatan Misafir Sorusu
  • Başlangıç tarihi
M

Misafir Sorusu

Ziyaretçi
Merhaba, ben bir gaflete uğradım ve gafletle, bir akrabamızın kızları hakkında hoş olmayan şeyler söyledim. Ama bunu sadece aile içinde söyledim, yani dışarıdan hiç kimseye söylemedim, aile ortamında söyledim, işte afedersiniz "Ayşe teyzenin kızlarında da bir kaşarlık var" dedim.

Şimdi ise çok pişmanım. Onlara gidip günahımı da itiraf edemiyorum. Hatta arkasından konuştuğum kıza aşık oldum. Onları aile olarak hepsini de çok seviyorum. Söylediğim bu saçma sapan şeyi onlara gidip itiraf edemiyorum. Söylediğim gibi,bu günahtan arınmak istiyorum çok ama çok acı çekiyorum.

Onlardan gidip helallik istemeden,sadece aileme aslında onların iyi insanlar olduğunu boşuna günahlarını aldığımı ve pişman olduğumu söylesem. Allah'a tevbe etsem arınır mıyım? Dediğim gibi yanlış şeyleri sadece ailemin yanında söyledim.
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
M

musafir

Ziyaretçi
Gıybetini yapmış olduğun kimsenin gıybetinin kefareti, onun için istiğfar edip, af talep etmendir, hadisine göre, gıybetini yaptığımız insanlardan helallik almaya gerek yok mudur?

Değerli kardeşimiz,

İmam Gazalî, soruda işaret edilen bilgilere yer verdikten sonra, Ata b. Ebî Rabah’ın gıybetin tevbesi veya kefaretiyle ilgili olarak; “Gıybet ettiğin adama gidip diyeceksin ki; dediklerimde yalan söyledim, sana zulmettim ve kötülük yaptım. İstersen hakkını alırsın, istersen affedersin.” şeklinde ortaya koyduğu görüşüne de yer vermiş ve “En sahih görüş budur” demiştir. “Gıybet gibi ırz/şerefle ilgili olan şeyler mal gibi değil, bedeli olmaz, onların tevbesinde helallaşmak vacip değildir.” diyenlerin sözlerine itibar edilmez diyen Gazalî, delil olarak da şu “sahih” hadisi (Buharî, Mezalim,10) zikretmiştir: “Kimin yanında kardeşinin ırzı, manevî şerefi veya malı ile ilgili - yapılan haksızlıktan doğan- bir hakkı varsa, dinar ve dirhemin bulunmadığı, kişinin varsa sevaplarından alınıp verildiği, sevabı olmadığı takdirde ise onun günahlarından alınıp kendi günahlarına eklendiği bir gün gelmeden önce sahibinden -bu gün- helallik alsın.”(bk. İhya,3/150).

Zeynu’l-Irakî, İhya’da –Hz. Enes’in rivayeti olarak- geçen “Gıybetini yapmış olduğun kimsenin gıybetinin kefareti, onun için istiğfar edip, af talep etmendir.” mealindeki hadisin zayıf olduğunu vurgulamıştır(bk. Tahricu Ahadisi’l-İhya-İhya ile birlikte-3/150).

Hasan-ı Basrî ve Mücahid’in sözlerini, gıybet edilen adamı görüp de helallik almanın mümkün olmadığı zamana tahsis etmek daha uygundur.

Bu sebeple, kişi gıybet etse veya isteyerek gıybeti dinlese, meclisten kalkmadan “Allah’ın beni/bizi ve gıybet ettiğim kişiyi affet” demek, daha sonra karşılaştığında helalliğini almak esastır.

İlave bilgi için tıklayınız:

Gıybet nedir; hangi konularda gıybet haram olmaz?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
 
Üst