Fesad:
Bozuk ve fenalık. Karışıklık. Haddi tecavüz edip zulmetmek.
(Zıddı: Salâh'tır.)
( .... Evet fıskla bozulan bir adam, bataklığa düşüp çıkamayan bir şahıs gibi çokların da o bataklığa düşmelerini istiyor ki, maruz kaldığı o dehşetli hâlet, bir parça hafif olsun. Çünkü musibet umumi olursa, hafif olur. Ve keza, bir şahsın kalbinde bir ihtilal, bir fenalık hissi uyanırsa; yüksek hissiyatı, kemalâtı sukut etmeye başlar; kalbinde tahribata, fenalığa bir meyil, bir zevk peyda olur. Yavaş yavaş o meyil kalbinde büyür; sonra o şahıs; bütün lezzetini, zevkini tahribatta, fenalıkta bulur. İşte o vakit, o şahıs, tam mânasiyle arzda yırtıcı bir hayvan, ihtilali çıkarıp büyüten bir belâ, fesadı durmayıp karıştıran bir âfet kesilir. İ.İ.)
Fesad-ı ahlâk:
Ahlâk bozukluğu.
Fesad-ı dimağ:
Akıl bozukluğu, delilik.
Fesad-ı mi'de:
Mide fesadı, mide bozukluğu.
Fesad-ı te'lif:
Edb: Bir cümlede yapılan tertibin mâna çıkmayacak derecede bozuk ve karışık oluşu.
Fesad-âmiz:
f. Oyunbozanlık eden, fesat karıştıran.
Fesâdât:
(Fesad. C.) Bozukluklar. Kötülükler. Karışıklıklar.
Fesad-engiz:
Fesad koparan. Fesad çıkaran. Karışıklık çıkaran.
K:Yeni Lûgat
Bozuk ve fenalık. Karışıklık. Haddi tecavüz edip zulmetmek.
(Zıddı: Salâh'tır.)
( .... Evet fıskla bozulan bir adam, bataklığa düşüp çıkamayan bir şahıs gibi çokların da o bataklığa düşmelerini istiyor ki, maruz kaldığı o dehşetli hâlet, bir parça hafif olsun. Çünkü musibet umumi olursa, hafif olur. Ve keza, bir şahsın kalbinde bir ihtilal, bir fenalık hissi uyanırsa; yüksek hissiyatı, kemalâtı sukut etmeye başlar; kalbinde tahribata, fenalığa bir meyil, bir zevk peyda olur. Yavaş yavaş o meyil kalbinde büyür; sonra o şahıs; bütün lezzetini, zevkini tahribatta, fenalıkta bulur. İşte o vakit, o şahıs, tam mânasiyle arzda yırtıcı bir hayvan, ihtilali çıkarıp büyüten bir belâ, fesadı durmayıp karıştıran bir âfet kesilir. İ.İ.)
Fesad-ı ahlâk:
Ahlâk bozukluğu.
Fesad-ı dimağ:
Akıl bozukluğu, delilik.
Fesad-ı mi'de:
Mide fesadı, mide bozukluğu.
Fesad-ı te'lif:
Edb: Bir cümlede yapılan tertibin mâna çıkmayacak derecede bozuk ve karışık oluşu.
Fesad-âmiz:
f. Oyunbozanlık eden, fesat karıştıran.
Fesâdât:
(Fesad. C.) Bozukluklar. Kötülükler. Karışıklıklar.
Fesad-engiz:
Fesad koparan. Fesad çıkaran. Karışıklık çıkaran.
K:Yeni Lûgat