Z
Ze'Mahşer
Ziyaretçi
ESMA’ÜL-HÜSNA
Allah Teâlâ’nın 99 mübarek ismi vardır ki, bunlara Esmâ’ül-Hüsnâ denilir. Bu hususta Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:
"Allah Teâlâ’nın 99 ismi vardır. Kim bu isimleri sayarsa (okur, ezberler ve manalarını öğrenirse) cennete girer." (Tirmizi)
Hadis-i şerifin Arapça metninde geçen ahsa kelimesine üç mana verilmektedir. Saymak, ezberlemek, manalarını anlamak. Demek ki Allah Teâlâ’nın isimlerini sadece okumak, ezberlemek değil, aynı zamanda manalarını da öğrenmek gerekir. Allah Teâlâ’nın bütün isimleri sadece bu 99 ismi değildir. Gerek Kur’an-ı Kerim’de ve gerekse hadis-i şeriflerde başka isimleri de zikredilmiştir. Meselâ, Mevla, Nâsır, Rabb, Kâhir, gibi bir kısım isimleri Kur’an-ı Kerim’de geçmektedir.
Hadis-i şeriflerde zikri geçen isimleri de Hannân ve Mennân’dır.
Allah Teâlâ’nın isimlerini okurken başına Ya harfi nidası getirip Yâ Allah diye okumak, yahutta harfi tarif olan Elif-Lâm getirerek El-Alim şeklinde okumak, sonuna da Celle Celâluhu eklemek edeb ve saygı gereğidir.
Allah Teâlâ’nın en büyük ismi Allah (celle celalûhu) ismidir. Bu isim Allah Teâlâ’dan başka hiçbir varlığa verilemez. Başka hiçbir şey O’nunla sıfatlanamaz.
Ahir zaman nebisi Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin verdiği müjdeye nail olmak, Allah celle celaluhun rızasını kazanmak için, Allah celle celaluhun mübarek isimlerini Esmâ’ül-Hüsnâ’yı kısa manaları ile yazalım, okuyalım, ve manalarını öğrenelim:
1- ALLAH (celle celâluhu): Allah Teâlâ’nın zâtına has bir isimdir. Bütün isimleri içinde İsm-i Âzam’dır.
2- ER-RAHMAN (celle celâluhu): İnanan inanmayan, sevdiği sevmediği, asi, mûti ayırt etmeden bütün mahlukata, dünya hayatında merhametle muamele den, rızıklandıran.
3- ER-RAHİM (celle celâluhu): Çok merhamet edici, ahirette yalnız inananlara nimetler veren, acıyıp merhamet eden.
4- EL-MELİK (celle celâluhu):Mutlak hükümdar, kâinatın tek sahibi.
5- EL-KUDDÛS (celle celâluhu): Her türlü eksiklikten, hatadan, bütün kusurlardan münezzeh.
6- ES-SELÂM (celle celâluhu): Bütün noksanlıklardan münezzeh, kullarını selâmete çıkaran.
7- EL-MÜ’MİN (celle celâluhu): Kendine sığınanları koruyan, kalblere iman nuru ilka eden, peygamberlerini tasdik eden.
8- EL-MÜHEYMİN (celle celâluhu): Gözetici, koruyucu, emniyet olunan
9- EL-AZİZ (celle celâluhu): Mağlup edilmesi muhal olan. En üstün, en şerefli olan.
10- EL-CEBBAR (celle celâluhu): Dilediğini dilediği gibi yaptırmaya muktedir, noksanları düzelten.
11- EL-MÜTEKEBBİR (celle celâluhu): Her şeyde, her hadisede büyüklüğü zâhir olan.
12- EL-HÂLIK (celle celâluhu): Yaratan, yoktan var eden.
13- EL-BÂRİ (celle celâluhu): Yarattığı her şeyi mütenasip bir şekilde yaratan.
14- EL-MUSAVVİR (celle celâluhu): Her şeye bir şekil, bir özellik veren.
15- EL-GAFFAR (celle celâluhu): Mağfireti pek çok.
16- EL-KAHHAR (celle celâluhu): Her şeye galiptir. Her şey O’nun kudreti altındadır.
17- EL-VEHHAB (celle celâluhu): Kullarına karşılıksız nimet veren, ihsan eden.
18- ER-REZZAK (celle celâluhu): Mahlukatı dilediği gibi rızıklandıran.
19- EL-FETTAH (celle celâluhu): Zorlukları kolaylaştıran. Zafer, rızık ve rahmet kapılarını açan.
20- EL-ALİM (celle celâluhu): Her şeyi çok iyi bilen, ilmi her şeyi kuşatan.
21- EL-KÂBİD (celle celâluhu): Sıkan, daraltan.
22- EL-BÂSİT (celle celâluhu): Açan, genişleten.
23- ER-RÂFî (celle celâluhu): Yükselten, kulları kendine yaklaştıran.
24- EL-MUîZ (celle celâluhu): İzzet veren, kuvvet veren.
25- EL-MUZİLL (celle celâluhu): Zillete düşüren, hor ve hâkir eden.
26- ES-SEMİ (celle celâluhu): Gizli açık, her şeyi en iyi işiten.
27- EL-BASİR (celle celâluhu): Gece gündüz, açık gizli, uzak yakın her şeyi en iyi gören.
28- EL-HAKEM (celle celâluhu): Hükmeden, hakkı yerine getiren, hükümlerinde asla zulüm olmayan.
29- EL-ADL (celle celâluhu): Çok adaletli ve adaleti mutlak olan.
30- EL-LATİF (celle celâluhu): Yumuşaklıkla muamele eden. En ince işlerin bütün inceliklerini bilen.
31- EL-HABİR (celle celâluhu): her şeyin hakikatından gizliliklerinden haberdar olan
32- EL-HALİM (celle celâluhu): Hilmi çok, günahkarlara yumuşak davranan. Hemen cezalandırmayan, mühlet veren.
33- EL-AZİM (celle celâluhu): Pek azametli, büyüklüğün zirvesinde.
34- EL-ĞAFÛR (celle celâluhu): Mağfireti çok, kulların büyük, küçük günahlarını affeden.
35- EŞ-ŞEKÛR (celle celâluhu): Şükrü mükafatlandıran, kendisine yapılan şükre çok büyük ecir veren.
36- EL-ALİYY (celle celâluhu): Pek yüksek. O’nun yüksekliğini idrakten akıl aciz kalır.
37- EL-KEBİR (celle celâluhu): Pek büyük. Büyüklükte kendisinden daha büyüğü muhal olan.
38- EL-HAFİZ (celle celâluhu): Her şeyi belli vaktine kadar koruyan.
39- EL-MUKİT (celle celâluhu): Herkese azığını veren. Vakitleri yaratan.
40- EL-HASİB (celle celâluhu): Kulların yaptıklarının hepsinin hesabını yapan.
41- EL-CELİL (celle celâluhu): Celalet ve ululuk sahibi. Heybeti akılları dehştte bırakan.
42- EL-KERİM (celle celâluhu): Cömert ve cömertliği daimidir.
43- ER-RAKİB (celle celâluhu): Kulların bütün hal ve hareketlerini murakabe eden. Bütün varlık üzerinde gözcü.
44- EL-MUCİB (celle celâluhu): Duaları, istekleri kabul eden.
45- EL-VÂSî (celle celâluhu): Cömertliği bütün kainatı, ilmi bütün ilimleri, kudreti bütün kuvvetleri kuşatan.
46- EL-HAKİM (celle celâluhu): Hüküm ve hikmet sahibi. Bütün işleri, emirleri, nehiyleri hikmetli. Gerekeni en güzel şekilde yapar.
47- EL-VEDÛD (celle celâluhu): Sevilmeye, dostluğa, en fazla lâyık olan. Dostların kalbini işgal eden eşsiz bir muhabbet.
48- EL-MECİD (celle celâluhu): Şanı yüce, zatı şerefli, ef’ali güzel, ihsanı bol.
49- EL-BÂİS (celle celâluhu): Ölüleri dirilten, peygamberleri bir nizam ile gönderendir.
50- EŞ-ŞEHİD (celle celâluhu): Her yerde, her zamanda, hazır ve nâzır. Bilinenin de, bilinmeyenin de şahididir.
51- EL-HAKK (celle celâluhu): Zatı vaciptir. Varlığı hiç değişmeyendir.
52- EL-VEKİL (celle celâluhu): Yaratıkların işlerini düzelten, kefil olan
53- EL-KAVİYY (celle celâluhu): Pek güçlü, kudreti tam. Hakkında acizlik düşünülemez.
54- EL-METİN (celle celâluhu): Çok sağlam. Kudreti sonsuz.
55- EL-VELİYY (celle celâluhu): İyi kullarına dost. Onları koruyan, işlerini tedvir eden.
56- EL-HÂMİD (celle celâluhu): Hamde lâyık olan, övülen.
57- EL-MUHSî (celle celâluhu): Her şeyin sayısını bilen.
58- EL-MÜBDİ (celle celâluhu): Mahlûkatı daha önce emsali olmadan ilk yaratan.
59- EL-MUİD (celle celâluhu): Mahlûkatı ölümünden sonra yeniden dirilten.
60- EL-MUHYİ (celle celâluhu): Hayat veren.
61- EL-MÜMİT (celle celâluhu): Ölümü yaratan, öldüren.
62- EL-HAYY (celle celâluhu): Ezeli ve ebedi diri olan.
63- EL-KAYYUM (celle celâluhu): Her şeyi ayakta tutan. Kendisi zatı ile kaim olan.
64- EL-VÂCİD (celle celâluhu): Asla muhtaç olmayan. İstediğini istediği zaman bulan.
65- EL-MÂCİD (celle celâluhu): Kadr-ü şanı büyük. Keremi bol olan.
66- EL-VÂHİD (celle celâluhu): O ezeli ve ebedi Tek’tir. Bir’dir.
67- EL-AHAD (celle celâluhu): Zatı birdir. Terkip kabul etmez.
68- ES-SAMED (celle celâluhu): Her şey ona muhtaç. Fakat o hiçbir şeye muhtaç değil.
69- EL-KÂDİR (celle celâluhu): İstediğini istediği gibi yapmaya gücü yeten.
70- EL-MUKTEDİR (celle celâluhu): Kuvvet ve kudret sahipleri üzerinde istediği gibi tasarruf eden.
71- EL-MUKADDİM (celle celâluhu): İstediğini ileri geçiren, öne alan.
72- EL-MUAHHİR (celle celâluhu): İstediğini geri koyan, arkaya bırakan.
73- EL-EVVEL (celle celâluhu): Başlangıcı olmayan, ilk.
74- EL-AHİR (celle celâluhu): Sonu olmayan.
75- EZ-ZAHİR (celle celâluhu): Âşikâr olan. Delillerle bilinen.
76- EL-BATIN (celle celâluhu): Gizli. Duyu organları ile idrak edilemez.
77- EL-VÂLİ (celle celâluhu): Kainatı, her an olup biten hadisatı tedbir ve idare eder.
78- EL-MÜTEAL (celle celâluhu): Şanına lâyık olmayan sıfatlardan münezzeh.
79- EL-BERR (celle celâluhu): İhsan ve in’amı, iyiliği çok olan.
80- ET-TEVVÂB (celle celâluhu): Tevbeleri kabul edip, günahları bağışlayan.
81- EL-MUNTEKİM (celle celâluhu): Suçlulara lâyık oldukları cezayı veren.
82- EL-AFÜVV (celle celâluhu): Affı çok. Günahları affeden.
83- ER-RAUF (celle celâluhu): Kullarına kolaylık murat eden. Pek re’fetli.
84- EL-MALİKÜL MÜLK (celle celâluhu): Mülkün ebedi sahibi
85- EL-ZÜL-CELALİ VEL İKRAM (celle celâluhu): Hem büyüklük, hem fazl-ı kerem sahibi
86- EL-MUKSİT (celle celâluhu): Adil-i mutlak. Mazlumun hakkını zalimden alan.
87- EL-CÂMİ (celle celâluhu): İstediğini istediği zaman, istediği yerde toplayan
88- EL-ĞANİY (celle celâluhu): Çok zengin ve her şeyden müstağni.
89- EL-MUĞNÎ (celle celâluhu): İstediğini zengin eden.
90- El-MÂNÎ’ (celle celâluhu): İstemediği bir şeyin meydana gelmesine mâni olan.
91- ED-DÂR (celle celâluhu): Dilediği zaman, elem verici şeyler yaratan.
92- EN-NÂFİ (celle celâluhu): Hayır ve menfaat verici şeyler yaratan.
93- EN-NÛR (celle celâluhu): Âlemleri nurlandıran. İstediği simâlara zihinlere ve gönüllere nur yağdıran.
94- EL-HÂDî (celle celâluhu): Hidayete erdiren. İstediğini hayırlı yollara muvaffak kılan.
95- EL-BEDİ (celle celâluhu): Emsalsiz, hayret verici alemler yaratan.
96- EL-BÂKİ (celle celâluhu): Varlığının sonu olmayan.
97- EL-VÂRİS (celle celâluhu): Varlık aleminin tek vârisi.
98- ER-REŞİD (celle celâluhu): İnsanları hayırlı yollara irşat eden. Her işi faydalı, hiçbir tedbirinde yanılmayan, hiçbir takdirinde hikmetsiz şey bulunmayan.
99- ES-SABÛR (celle celâluhu): Çok sabırlı. Azap etmekte acele etmez. Mühlet verir.
Velhamdü lillâhi rabbil âlemîn.
Allah Teâlâ’nın 99 mübarek ismi vardır ki, bunlara Esmâ’ül-Hüsnâ denilir. Bu hususta Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:
"Allah Teâlâ’nın 99 ismi vardır. Kim bu isimleri sayarsa (okur, ezberler ve manalarını öğrenirse) cennete girer." (Tirmizi)
Hadis-i şerifin Arapça metninde geçen ahsa kelimesine üç mana verilmektedir. Saymak, ezberlemek, manalarını anlamak. Demek ki Allah Teâlâ’nın isimlerini sadece okumak, ezberlemek değil, aynı zamanda manalarını da öğrenmek gerekir. Allah Teâlâ’nın bütün isimleri sadece bu 99 ismi değildir. Gerek Kur’an-ı Kerim’de ve gerekse hadis-i şeriflerde başka isimleri de zikredilmiştir. Meselâ, Mevla, Nâsır, Rabb, Kâhir, gibi bir kısım isimleri Kur’an-ı Kerim’de geçmektedir.
Hadis-i şeriflerde zikri geçen isimleri de Hannân ve Mennân’dır.
Allah Teâlâ’nın isimlerini okurken başına Ya harfi nidası getirip Yâ Allah diye okumak, yahutta harfi tarif olan Elif-Lâm getirerek El-Alim şeklinde okumak, sonuna da Celle Celâluhu eklemek edeb ve saygı gereğidir.
Allah Teâlâ’nın en büyük ismi Allah (celle celalûhu) ismidir. Bu isim Allah Teâlâ’dan başka hiçbir varlığa verilemez. Başka hiçbir şey O’nunla sıfatlanamaz.
Ahir zaman nebisi Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin verdiği müjdeye nail olmak, Allah celle celaluhun rızasını kazanmak için, Allah celle celaluhun mübarek isimlerini Esmâ’ül-Hüsnâ’yı kısa manaları ile yazalım, okuyalım, ve manalarını öğrenelim:
1- ALLAH (celle celâluhu): Allah Teâlâ’nın zâtına has bir isimdir. Bütün isimleri içinde İsm-i Âzam’dır.
2- ER-RAHMAN (celle celâluhu): İnanan inanmayan, sevdiği sevmediği, asi, mûti ayırt etmeden bütün mahlukata, dünya hayatında merhametle muamele den, rızıklandıran.
3- ER-RAHİM (celle celâluhu): Çok merhamet edici, ahirette yalnız inananlara nimetler veren, acıyıp merhamet eden.
4- EL-MELİK (celle celâluhu):Mutlak hükümdar, kâinatın tek sahibi.
5- EL-KUDDÛS (celle celâluhu): Her türlü eksiklikten, hatadan, bütün kusurlardan münezzeh.
6- ES-SELÂM (celle celâluhu): Bütün noksanlıklardan münezzeh, kullarını selâmete çıkaran.
7- EL-MÜ’MİN (celle celâluhu): Kendine sığınanları koruyan, kalblere iman nuru ilka eden, peygamberlerini tasdik eden.
8- EL-MÜHEYMİN (celle celâluhu): Gözetici, koruyucu, emniyet olunan
9- EL-AZİZ (celle celâluhu): Mağlup edilmesi muhal olan. En üstün, en şerefli olan.
10- EL-CEBBAR (celle celâluhu): Dilediğini dilediği gibi yaptırmaya muktedir, noksanları düzelten.
11- EL-MÜTEKEBBİR (celle celâluhu): Her şeyde, her hadisede büyüklüğü zâhir olan.
12- EL-HÂLIK (celle celâluhu): Yaratan, yoktan var eden.
13- EL-BÂRİ (celle celâluhu): Yarattığı her şeyi mütenasip bir şekilde yaratan.
14- EL-MUSAVVİR (celle celâluhu): Her şeye bir şekil, bir özellik veren.
15- EL-GAFFAR (celle celâluhu): Mağfireti pek çok.
16- EL-KAHHAR (celle celâluhu): Her şeye galiptir. Her şey O’nun kudreti altındadır.
17- EL-VEHHAB (celle celâluhu): Kullarına karşılıksız nimet veren, ihsan eden.
18- ER-REZZAK (celle celâluhu): Mahlukatı dilediği gibi rızıklandıran.
19- EL-FETTAH (celle celâluhu): Zorlukları kolaylaştıran. Zafer, rızık ve rahmet kapılarını açan.
20- EL-ALİM (celle celâluhu): Her şeyi çok iyi bilen, ilmi her şeyi kuşatan.
21- EL-KÂBİD (celle celâluhu): Sıkan, daraltan.
22- EL-BÂSİT (celle celâluhu): Açan, genişleten.
23- ER-RÂFî (celle celâluhu): Yükselten, kulları kendine yaklaştıran.
24- EL-MUîZ (celle celâluhu): İzzet veren, kuvvet veren.
25- EL-MUZİLL (celle celâluhu): Zillete düşüren, hor ve hâkir eden.
26- ES-SEMİ (celle celâluhu): Gizli açık, her şeyi en iyi işiten.
27- EL-BASİR (celle celâluhu): Gece gündüz, açık gizli, uzak yakın her şeyi en iyi gören.
28- EL-HAKEM (celle celâluhu): Hükmeden, hakkı yerine getiren, hükümlerinde asla zulüm olmayan.
29- EL-ADL (celle celâluhu): Çok adaletli ve adaleti mutlak olan.
30- EL-LATİF (celle celâluhu): Yumuşaklıkla muamele eden. En ince işlerin bütün inceliklerini bilen.
31- EL-HABİR (celle celâluhu): her şeyin hakikatından gizliliklerinden haberdar olan
32- EL-HALİM (celle celâluhu): Hilmi çok, günahkarlara yumuşak davranan. Hemen cezalandırmayan, mühlet veren.
33- EL-AZİM (celle celâluhu): Pek azametli, büyüklüğün zirvesinde.
34- EL-ĞAFÛR (celle celâluhu): Mağfireti çok, kulların büyük, küçük günahlarını affeden.
35- EŞ-ŞEKÛR (celle celâluhu): Şükrü mükafatlandıran, kendisine yapılan şükre çok büyük ecir veren.
36- EL-ALİYY (celle celâluhu): Pek yüksek. O’nun yüksekliğini idrakten akıl aciz kalır.
37- EL-KEBİR (celle celâluhu): Pek büyük. Büyüklükte kendisinden daha büyüğü muhal olan.
38- EL-HAFİZ (celle celâluhu): Her şeyi belli vaktine kadar koruyan.
39- EL-MUKİT (celle celâluhu): Herkese azığını veren. Vakitleri yaratan.
40- EL-HASİB (celle celâluhu): Kulların yaptıklarının hepsinin hesabını yapan.
41- EL-CELİL (celle celâluhu): Celalet ve ululuk sahibi. Heybeti akılları dehştte bırakan.
42- EL-KERİM (celle celâluhu): Cömert ve cömertliği daimidir.
43- ER-RAKİB (celle celâluhu): Kulların bütün hal ve hareketlerini murakabe eden. Bütün varlık üzerinde gözcü.
44- EL-MUCİB (celle celâluhu): Duaları, istekleri kabul eden.
45- EL-VÂSî (celle celâluhu): Cömertliği bütün kainatı, ilmi bütün ilimleri, kudreti bütün kuvvetleri kuşatan.
46- EL-HAKİM (celle celâluhu): Hüküm ve hikmet sahibi. Bütün işleri, emirleri, nehiyleri hikmetli. Gerekeni en güzel şekilde yapar.
47- EL-VEDÛD (celle celâluhu): Sevilmeye, dostluğa, en fazla lâyık olan. Dostların kalbini işgal eden eşsiz bir muhabbet.
48- EL-MECİD (celle celâluhu): Şanı yüce, zatı şerefli, ef’ali güzel, ihsanı bol.
49- EL-BÂİS (celle celâluhu): Ölüleri dirilten, peygamberleri bir nizam ile gönderendir.
50- EŞ-ŞEHİD (celle celâluhu): Her yerde, her zamanda, hazır ve nâzır. Bilinenin de, bilinmeyenin de şahididir.
51- EL-HAKK (celle celâluhu): Zatı vaciptir. Varlığı hiç değişmeyendir.
52- EL-VEKİL (celle celâluhu): Yaratıkların işlerini düzelten, kefil olan
53- EL-KAVİYY (celle celâluhu): Pek güçlü, kudreti tam. Hakkında acizlik düşünülemez.
54- EL-METİN (celle celâluhu): Çok sağlam. Kudreti sonsuz.
55- EL-VELİYY (celle celâluhu): İyi kullarına dost. Onları koruyan, işlerini tedvir eden.
56- EL-HÂMİD (celle celâluhu): Hamde lâyık olan, övülen.
57- EL-MUHSî (celle celâluhu): Her şeyin sayısını bilen.
58- EL-MÜBDİ (celle celâluhu): Mahlûkatı daha önce emsali olmadan ilk yaratan.
59- EL-MUİD (celle celâluhu): Mahlûkatı ölümünden sonra yeniden dirilten.
60- EL-MUHYİ (celle celâluhu): Hayat veren.
61- EL-MÜMİT (celle celâluhu): Ölümü yaratan, öldüren.
62- EL-HAYY (celle celâluhu): Ezeli ve ebedi diri olan.
63- EL-KAYYUM (celle celâluhu): Her şeyi ayakta tutan. Kendisi zatı ile kaim olan.
64- EL-VÂCİD (celle celâluhu): Asla muhtaç olmayan. İstediğini istediği zaman bulan.
65- EL-MÂCİD (celle celâluhu): Kadr-ü şanı büyük. Keremi bol olan.
66- EL-VÂHİD (celle celâluhu): O ezeli ve ebedi Tek’tir. Bir’dir.
67- EL-AHAD (celle celâluhu): Zatı birdir. Terkip kabul etmez.
68- ES-SAMED (celle celâluhu): Her şey ona muhtaç. Fakat o hiçbir şeye muhtaç değil.
69- EL-KÂDİR (celle celâluhu): İstediğini istediği gibi yapmaya gücü yeten.
70- EL-MUKTEDİR (celle celâluhu): Kuvvet ve kudret sahipleri üzerinde istediği gibi tasarruf eden.
71- EL-MUKADDİM (celle celâluhu): İstediğini ileri geçiren, öne alan.
72- EL-MUAHHİR (celle celâluhu): İstediğini geri koyan, arkaya bırakan.
73- EL-EVVEL (celle celâluhu): Başlangıcı olmayan, ilk.
74- EL-AHİR (celle celâluhu): Sonu olmayan.
75- EZ-ZAHİR (celle celâluhu): Âşikâr olan. Delillerle bilinen.
76- EL-BATIN (celle celâluhu): Gizli. Duyu organları ile idrak edilemez.
77- EL-VÂLİ (celle celâluhu): Kainatı, her an olup biten hadisatı tedbir ve idare eder.
78- EL-MÜTEAL (celle celâluhu): Şanına lâyık olmayan sıfatlardan münezzeh.
79- EL-BERR (celle celâluhu): İhsan ve in’amı, iyiliği çok olan.
80- ET-TEVVÂB (celle celâluhu): Tevbeleri kabul edip, günahları bağışlayan.
81- EL-MUNTEKİM (celle celâluhu): Suçlulara lâyık oldukları cezayı veren.
82- EL-AFÜVV (celle celâluhu): Affı çok. Günahları affeden.
83- ER-RAUF (celle celâluhu): Kullarına kolaylık murat eden. Pek re’fetli.
84- EL-MALİKÜL MÜLK (celle celâluhu): Mülkün ebedi sahibi
85- EL-ZÜL-CELALİ VEL İKRAM (celle celâluhu): Hem büyüklük, hem fazl-ı kerem sahibi
86- EL-MUKSİT (celle celâluhu): Adil-i mutlak. Mazlumun hakkını zalimden alan.
87- EL-CÂMİ (celle celâluhu): İstediğini istediği zaman, istediği yerde toplayan
88- EL-ĞANİY (celle celâluhu): Çok zengin ve her şeyden müstağni.
89- EL-MUĞNÎ (celle celâluhu): İstediğini zengin eden.
90- El-MÂNÎ’ (celle celâluhu): İstemediği bir şeyin meydana gelmesine mâni olan.
91- ED-DÂR (celle celâluhu): Dilediği zaman, elem verici şeyler yaratan.
92- EN-NÂFİ (celle celâluhu): Hayır ve menfaat verici şeyler yaratan.
93- EN-NÛR (celle celâluhu): Âlemleri nurlandıran. İstediği simâlara zihinlere ve gönüllere nur yağdıran.
94- EL-HÂDî (celle celâluhu): Hidayete erdiren. İstediğini hayırlı yollara muvaffak kılan.
95- EL-BEDİ (celle celâluhu): Emsalsiz, hayret verici alemler yaratan.
96- EL-BÂKİ (celle celâluhu): Varlığının sonu olmayan.
97- EL-VÂRİS (celle celâluhu): Varlık aleminin tek vârisi.
98- ER-REŞİD (celle celâluhu): İnsanları hayırlı yollara irşat eden. Her işi faydalı, hiçbir tedbirinde yanılmayan, hiçbir takdirinde hikmetsiz şey bulunmayan.
99- ES-SABÛR (celle celâluhu): Çok sabırlı. Azap etmekte acele etmez. Mühlet verir.
Velhamdü lillâhi rabbil âlemîn.