Edvâr:
(Devr. C.) Devirler, zamanlar.
Edvâr-ı hamse:
Beş devir, beş vakit.
(Beşer esirliği parçaladığı gibi ecirliği de parçalayacaktır: Bir rü'yada demiştim: Devletler milletlerin hafif muharebesi; tabakat-ı beşerin şedid olan harbine terk-i mevki ediyor. Zira beşer, edvarda esirlik istemedi, kanıyla parçaladı. Şimdi ecir olmuştur; onun yükünü çeker, onu da parçalıyor. Beşerin başı ihtiyar; edvar-ı hamsesi var. Vahşet ve bedeviyet, memlukiyet, esaret, şimdi dahi ecirdir, başlamıştır geçiyor. S.)
Edvâr-ı sâbıka:
Geçen zamanlar.
Edvâr'ı seb'a:
Yedi devreler. Dünyanın yaradılışından beri geçirdiği devreler ki, nazariye olarak söylenir.
Edvâr-perdâz:
Devirleri dile getiren. Devirleri terennüm eden.
K:Yeni Lûgat
(Devr. C.) Devirler, zamanlar.
Edvâr-ı hamse:
Beş devir, beş vakit.
(Beşer esirliği parçaladığı gibi ecirliği de parçalayacaktır: Bir rü'yada demiştim: Devletler milletlerin hafif muharebesi; tabakat-ı beşerin şedid olan harbine terk-i mevki ediyor. Zira beşer, edvarda esirlik istemedi, kanıyla parçaladı. Şimdi ecir olmuştur; onun yükünü çeker, onu da parçalıyor. Beşerin başı ihtiyar; edvar-ı hamsesi var. Vahşet ve bedeviyet, memlukiyet, esaret, şimdi dahi ecirdir, başlamıştır geçiyor. S.)
Edvâr-ı sâbıka:
Geçen zamanlar.
Edvâr'ı seb'a:
Yedi devreler. Dünyanın yaradılışından beri geçirdiği devreler ki, nazariye olarak söylenir.
Edvâr-perdâz:
Devirleri dile getiren. Devirleri terennüm eden.
K:Yeni Lûgat