Dinimizi bozmaya çalışanlar

  • Konuyu başlatan AhDe_VeFaLi
  • Başlangıç tarihi

Vuslat 71

Çalışkan Üye
Kademeli
diğer konuya gelince ewet öyle bir duruma şahit pldum hadis kitaplarından RASULLAH s.a.v namaz kılma şekline bakarsanız beni anlarsınız ayrıca kanın abdesti bozup bozmadığına
 
A

AhDe_VeFaLi

Ziyaretçi
Vehhabiliğin ne olduğunu araştırırsanız benim dediğime gelirsiniz.Ayrıca tüm sorularınızı sorarsanız tekrardan bir kalemde cevap vermek isterim öğrenmek isteyen başka kardeşlerimizde olavaktır faydalanmak açısından toplu olması iyi olacaktır kanaatindeyim. dua ile...
 

Vuslat 71

Çalışkan Üye
Kademeli
bakın bu sözüde AHMED BİN HANBEL söylüyor...- Beni taklid etmeyin, Malik’i de, Şafiî'yi de, Evzaî ve Sevrî'yi de taklid etmeyin. Onlar nereden aldılarsa siz de oradan alın.” Başka bir rivâyette: “Dininde bu kimselerden kimseyi taklid etme, Resûlullah ve sahâbîlerinden varid olan ne ise onu al.
 

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
s.a

Soru
Ben müslümanım diyen birinin mezhepsiz olması mümkün mü? Mezheplerin İslam dinindeki yeri nedir?


Cevaplar...

adım adım okuyun cevaplanmamış soru kalmayacaktır.
 
Son düzenleme:
A

AhDe_VeFaLi

Ziyaretçi
bakın bu sözüde AHMED BİN HANBEL söylüyor...- Beni taklid etmeyin, Malik’i de, Şafiî'yi de, Evzaî ve Sevrî'yi de taklid etmeyin. Onlar nereden aldılarsa siz de oradan alın.” Başka bir rivâyette: “Dininde bu kimselerden kimseyi taklid etme, Resûlullah ve sahâbîlerinden varid olan ne ise onu al.
Ben bu sözü daha önceleri selefilerin kaynaklarında görmüştüm,sahih olduğunu nereden bileyim? Öyleyse bile onların aldıkları yerden alma şansımız yine ancak onların günümüze taşıdığı hadis ve sünnetlerdendir.
 

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
bakın bu sözüde AHMED BİN HANBEL söylüyor...- Beni taklid etmeyin, Malik’i de, Şafiî'yi de, Evzaî ve Sevrî'yi de taklid etmeyin. Onlar nereden aldılarsa siz de oradan alın.” Başka bir rivâyette: “Dininde bu kimselerden kimseyi taklid etme, Resûlullah ve sahâbîlerinden varid olan ne ise onu al.

Kardeş aradan 2 cümle cımbızlamışsın?

Biz mesheplere inanmakla sünneti filan reddettiğimiz yok zaten mezheplerin dayanak noktası Kuran, sünnet, icma-i ümmet ve kıyas-ı fukahadan ibaret olan edille-i şeriyyedir. Dağlardan daha metin olan o edille-i şeriyye, hiçbir beşerî kuvvetin tahrip edemeyeceği çelikten bir kaledir. Bu kaleden çıkanların, ehl-i sünnete düşman olan olumsuz cereyanlara kapılmaları veya alet olmaları kuvvetle muhtemeldir.
 

Vuslat 71

Çalışkan Üye
Kademeli
TABİÎLERİN İMAMLARININ SÖZLERİNİ BIRAKIP SÜNNETE UYMALARI
İşte bütün bu söylediklerimizden dolayı imamlara ittiba edenler, “onların çoğu evvelkilerden, birazı da sonrakilerden” olan imamlarının bütün sözlerini almamışlardır. Bilakis sünnete muhalif olduğu ortaya çıkınca çoğunluğunu bırakmışlardır. Hatta İmameyn (iki imam) -Muhammed b. Hasan ve Ebû Yusuf- hocaları Ebû Hanife'ye mezhebinin üçte birinde muhalefet etmişlerdir. Furu fıkıh kitapları bunlara şahittir. Aynı şey Şafiî’nin tâbilerinden Müzenî ve başkaları için de söylenebilir. Bunların örneklerini vermeye kalkışırsak sözü uzatacak ve hedefimiz olan özet bir kitap yazmanın dışına çıkmış olacağız. İki tane örnekle yetinelim:
1- İmam Muhammed, “Muvatta”ında diyor ki: (s.158) Muhammed dedi ki: “Ebû Hanife'ye gelince o, istiska (yağmur isteme) duası için namaz olmadığı görüşündeydi. Bize göre ise, imam insanlara iki rekat namaz kıldırır, ardından dua eder ve ridasını (cübbesini) tersine çevirir:
2- İsam b. Yusuf el-Belhî; İmam Muhammed'in talebelerinden ve ayrıca Ebû Yusuf'un derslerine devam edenlerdendi: “Çoğu zaman Ebû Hanife'nin sözlerinin tersine fetvalar verirdi. Çünkü delilini bilmiyordu. Başkalarının delilini görünce de ona göre fetva veriyordu.” Bu yüzden: “Rükûya giderken ve rükûdan kalkarken ellerini (tekbir alıyor gibi) kaldırırdı.”
Nitekim bu Resûlullah (s.a.v.)'den gelen mütevatir bir sünnettir. Bu yüzden imamının buna muhalif olması, sünnetle amel etmesine engel olmamıştır. Aslında her müslümanın yapması gereken -dört imamın ve başka âlimlerin de dediği gibi- işte budur.
Sözün özü: Umarım ki mukallidlerden hiç kimse kitabın metodunu tenkid edip, mezhebe muhalif olduğu iddiasıyla içindeki sünnetlerden faydalanmayı terketmez. Bilakis ondan, imamların biraz önce aktardığımız, sünnetle amel etmenin vacip olduğuna ve sünnete muhalif görüşlerinin terkedilmesi gerektiğine dair sözlerini hatırlamasını ümid ediyorum. Şunu iyi bilsin ki, bu kitabın metoduna yapılan tenkid, hangisi olursa olsun, taklid ettiği imama yapılmış bir tenkittir. Biraz önce de aktardığımız gibi biz bu metodu onlardan aldık. Bu yolda onların yol göstericiliğinden sapan büyük bir tehlikeyle karşı karşıyadır. Çünkü bu, sünnetten yüz çevirmeyi doğurur. Halbuki anlaşmazlık esnasında sünnete dönüp, ona teslim olmamız emredilmiştir. Allahu Teâlâ buyuruyor ki: “Rabbine yemin olsun olsun ki, aralarındaki anlaşmazlıklarda seni hakem seçip, sonra da verdiğin hükme içlerinde bir sıkıntı duymadan tamamen boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar.”
Allah bizleri, haklarında şöyle buyurduğu kullarından eylesin: “Aralarında Peygamberin hükmetmesi için Allah'a ve Resûlü’ne dâvet edildikleri zaman mü'minlerin sözü ancak: “İşittik ve itaat ettik” olur. İşte bunlar kurtuluşa erenlerdir. Kim Allah'a ve Resûlü’ne itaat eder, Allah'tan korkar ve O’na sığınıp korunursa, işte kazananlar onlardır.”
 

Vuslat 71

Çalışkan Üye
Kademeli
Kardeş aradan 2 cümle cımbızlamışsın?

Biz mesheplere inanmakla sünneti filan reddettiğimiz yok zaten mezheplerin dayanak noktası Kuran, sünnet, icma-i ümmet ve kıyas-ı fukahadan ibaret olan edille-i şeriyyedir. Dağlardan daha metin olan o edille-i şeriyye, hiçbir beşerî kuvvetin tahrip edemeyeceği çelikten bir kaledir. Bu kaleden çıkanların, ehl-i sünnete düşman olan olumsuz cereyanlara kapılmaları veya alet olmaları kuvvetle muhtemeldir.

kardeş reddediyorsunuz veya etmiyorsunuz onu ben bilemem ama delil getirincede eğer hanifi mezhebinde yoksada kabul etmiyorsunuz...geçenlerde böyle bir olaya tanık oldum benim namaz kılarken tekbir aldığımı gördü ve namaz sonunda bana ilk olarak mezhebimi sordu bende RASULLAH IN mezhebindeyim dedim RASULLAH ın mezhebi yokki dedi ve ardından sen şafimisin çünkü hanifi mezhebinde namaz içinde takbir alırken el kaldırmak yok dedi bende ona RASULLAHın sünnetinde olduğunu söyledim hadisi gösterdim ama bana cevabı şu oldu:doğru söylüyorsun sünnette var hadiste sahih fakat ben hanifi mezhebindenim bunu şafiler yapar bu yüzden bu görüşü alamam....böyle bir mantık olabilirmi ya a şahsın veya b şahsın söylemesi neyi değiştirir??? şuan toplumdada eğer sen hanifi mezhebine bağlı değilsen sana bi garip bakıyorlar ne kadar saçma
 
A

AhDe_VeFaLi

Ziyaretçi
4- 4.mezhep imamları ile RASULULLAH ın sünneti çakışırsa ne yapmalıyım?
Böyle bir durum olmaz. Çünkü mezhepler Resulullah (s.a.v) 'in bıraktığı sözlerden ve sünnetlerinden yola çıkarak oluşmuştur. Böyle bir duruma şahit olduysanız nedir bilmek isterim.

bakın sizde söylüyorsunuz hepsi sünnetten yola çıkarak ve kendi düşüncelerinide katarak fetva veriyorlar durum böyle iken neden direk sünnete bakmıyoruz mezhep imimları sözlerindede belirttiği:Ebû Hanife1. Hadis sahih olduğunda, benim mezhebim hadistir. 2. Bir kimsenin nereden aldığımızı bilmeden bizim sözümüzü alması (onunla amel etmesi) helal olmaz. Bir rivâyette de:
“Benim delilimi bilmeyen bir kimsenin sözlerimle fetva vermesi haramdır.”
“Çünkü biz beşeriz. Bugün bir söz söyler, yarın ondan geri dönebiliriz.”
Diğer bir rivâyette de:
“Dikkatini çekerim ey Yakub (Ebû Yusuf)! Sakın ola ki, benden duyduğun her şeyi yazayım deme. Çünkü ben bugün bir kanaat bildirir, yarın ondan vazgeçebilirim. Yarın da bir kanaat bildirir, öbür gün vazgeçebilirim. İmam Malik b. Enes İmam Malik ise şöyle demektedir:
1. Ben bir beşerim, isabet eder, hata da ederim. Benim görüşlerime bakın; Kitap ve sünnete uyanları alın, Kitap ve sünnete uymayanların hepsini terkedin.
2. Resûlullah (s.a.v.) dışında her insanın sözlerinin bir kısmı alınıp, bir kısmı terk edilebilir. Resûlullah (s.a.v.) ise müstesnadır. İmam Şafiî 1. Resûlullah’ın (s.a.v.) sünnetlerinden bazılarının ulaşmadığı veya kaybolmadığı hiç kimse yoktur. Söylediğim her söz ve koyduğum her asıl, şâyet Resûlullah’ın (s.a.v.) bir sünnetiyle aykırılık arzediyorsa, uyulacak Resûlullah (s.a.v.)'in sözüdür. O ayrıca benim de sözümdür.3. Kitaplarımda Resûlullah (s.a.v.)'in sünnetine muhalif birşey bulursanız, Resûlullah’ın sünnetiyle amel edin benim sözlerimi terkedin. Başka bir rivâyette de: “Ona tâbi olun ve başka hiç kimsenin sözüne iltifat etmeyin.”
4.Hadis sahih olduğunda benim mezhebim o hadistir.
bakın bunları mezhep imamları söylüyor

Kitaplarda diyor ki:
Hadise aykırı bir hüküm varsa hadisle amel edilir. Ancak bu söz nazari olarak böyledir. Mezhep imamları hadis-i şerife aykırı olarak söz söylemezler. Onlar âlimdir. Kafadan rastgele konuşmazlar.
Mesela hadis-i şerifte, (Fatihasız namaz olmaz) buyuruluyor. Halbuki görünüşte Hanefi mezhebinin âlimleri bu hadis-i şerife aykırı olarak imam arkasında fatiha okumayı yasaklıyorlar. Tahrimen mekruhtur, harama yakındır diyorlar. Şimdi biz hadisle amel edeceğiz diye imam-ı a’zamın ictihadını kabul etmeyecek miyiz? O zaman mezhepsiz oluruz.

İmam-ı Rabbani
hazretleri buyuruyor ki:
Namazda kıraat farzdır ve hadis-i şerifte (Fatihasız namaz olmaz) buyuruluyor. Neden Hanefilerin, hakiki kıraati [cemaatin hepsinin okumasını] bırakıp, kıraati hükmiye [İmamın okuyup, cemaatin susmasına] karar vermelerinin sebebini tam anlayamadım.

İmam arkasında sükut etmeye dair açık bir delil bulamadım. Buna rağmen, mezhebime uyarak imam arkasında Fatiha okumadım. Çünkü, delili zayıf diye, mezhebimin hükmü ile amel etmemenin ilhad olduğunu biliyordum. Mezhepsiz olmamak için Hanefi mezhebinin hükmüne uyarak imam arkasında Fatiha okumadım. Nihayet Allahü teâlâ, mezhebe uymanın bereketi ile, Hanefi mezhebinde imama uyan cemaatin kıraati terk etmelerindeki hakikati izhar eyledi. İmam, sanki cemaatin dilinden okuyor. Bu şuna benzer: Bir köy halkı, köyün ortak bir meselesi için, köylünün tamamı kaymakama gitmez. Birkaç kişilik bir heyet seçerler. Bu heyetin hep bir ağızdan meseleyi anlatmaları da doğru olmaz. İçlerinden birini, temsilci seçerler. Temsilci, istekler aynı olduğu için, hepsinin dili ile ihtiyaçlarını arz eder. Kendilerine temsilci kabul ettikleri bu kimse, onların adına konuşur. Seçilen bu temsilcinin hepsinin adına ihtiyaçlarını arz etmesi şeklinde olan, cemaatin hükmi konuşması, onların hakiki konuşmalarından daha iyidir. İmam ile cemaatin hâli de böyledir. (Mebde ve Mead f.30)

İmam-ı a'zam hazretlerinin, (Cemaatle namaz kılarken, imama uyanlar, Fatiha ve zammı sure okumaz) dediğini duyanlardan on kişi, Hazret-i imamın huzuruna gelip derler ki:
- İmamın okumasını kâfi görüp, cemaate Kur'an okutmadığını işittik. Halbuki, Fatihasız namaz olmaz. Elimizde bunu ispat eden kuvvetli deliller vardır. Hakkın ortaya çıkması için tartışmaya geldik.
Hazret-i imam der ki:
- Ben bir kişi, siz on kişisiniz, hepinizle aynı anda nasıl tartışayım?
- Nasıl tartışmak istiyorsunuz?

- İçinizden en bilgili, âlim olanı seçin, onunla konuşayım. O, kendi ile birlikte hepinizin adına konuşsun.
- Teklifiniz uygun...

- O beni yenerse, hepiniz beni yenmiş olacaksınız, ben onu yenersem, hepiniz yenilmiş olacaksınız. Kabul mü?
- Peki kabul ettik.

- Tartışmayı ben kazandım.
- Nasıl olur, daha başlamadık bile...

- Siz, seçtiğiniz âlimin hepinizin adına konuşmasını kabul etmediniz mi?
- Evet...

- Ben de, sizin kabul ettiğinizi kabul ediyor, aynı şeyi söylüyorum. Herkesin tâbi olduğu imam, kendi adına ve ona uyup, imam kabul edenler adına Kur’an-ı kerim okur, cemaat okumaz. Anlaşamadığımız bir nokta kaldı mı?
On kişi hakkı kabul etmek zorunda kaldılar.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:
Mezhebin hükmüne aykırı diye bir hadis-i şeriflerle amel etmek, bize caiz olmaz. Mezhebimizin hükmüne aykırı gibi görülen hadis-i şerifler, âlimlerin sözlerini reddetmek için delil ve senet olamaz. Bir Hanefinin, imam arkasında Fatiha okuması mezhepten çıkmaktır, ilhad'dır. (Mektubat m.312, Mebde ve Mead 31)

Dört mezhepten birine uymayan Ehl-i sünnetten ayrılır, sapık veya kâfir olur. (Tahtavi)

Kifaye
kitabında buyuruldu ki:
(Müctehid olmayan din adamı, okuduğu hadisten kendi anladığına uyarak amel edemez. Müctehidlerin âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerden anlayarak, verdikleri fetva ile amel etmesi gerekir. Takrir kitabında da böyle yazılıdır.)

Namazda imam arkasında Fatiha okunur mu?
Bu konudaki üç hadis-i şerif şöyle:
(Fatihasız namaz eksiktir.) [Tirmizi]

(Namazda imam okurken siz de okumayın, Fatihayı hafif okuyun!) [Beyheki]

(Fatihasız namaz olmaz.) [Buhari, Müslim]

Bu hadislere ve başka delillere dayanarak, Şafii âlimleri imam arkasında Fatiha okumanın farz olduğunu bildirmişlerdir.

Maliki’de ise, imam yavaş okurken müstehaptır. İmam açıktan okuyorsa, Fatiha okunmaz. Namazda Fatiha okumak Maliki’de farz, Hanefi’de ise, vaciptir. Hadis-i şeriflere bakalım:
(İmamla namaz kılarken susun, imamın kıraati, cemaatin kıraatidir.) [Hatib]

(İmamın arkasında olmak hariç, Fâtiha okumadan bir rekat kılan, aslâ namaz kılmamıştır.) [Tirmizi]

(Ne o, Kur'anda rekabet mi, namazda biri benimle beraber okuyordu.) [Tirmizi]

Hanefi âlimleri, bu hadislere ve başka delillere dayanarak, (İmam arkasında Fatiha okumak mekruhtur) demişlerdir.
 
A

AhDe_VeFaLi

Ziyaretçi
kardeş reddediyorsunuz veya etmiyorsunuz onu ben bilemem ama delil getirincede eğer hanifi mezhebinde yoksada kabul etmiyorsunuz...geçenlerde böyle bir olaya tanık oldum benim namaz kılarken tekbir aldığımı gördü ve namaz sonunda bana ilk olarak mezhebimi sordu bende RASULLAH IN mezhebindeyim dedim RASULLAH ın mezhebi yokki dedi ve ardından sen şafimisin çünkü hanifi mezhebinde namaz içinde takbir alırken el kaldırmak yok dedi bende ona RASULLAHın sünnetinde olduğunu söyledim hadisi gösterdim ama bana cevabı şu oldu:doğru söylüyorsun sünnette var hadiste sahih fakat ben hanifi mezhebindenim bunu şafiler yapar bu yüzden bu görüşü alamam....böyle bir mantık olabilirmi ya a şahsın veya b şahsın söylemesi neyi değiştirir??? şuan toplumdada eğer sen hanifi mezhebine bağlı değilsen sana bi garip bakıyorlar ne kadar saçma
Biraz önce yazdığım cevabı okursanız olabilir mi anlarsınız vesselam. Kradeşim pek anlamak derdinde olmadığınızı görüyorum. Rabbim cümlemizi doğru yoluna iletsin yanlışımızı görmeyi nasip etsin inşaAllah. Eğer gerçekten öğrenmek istersen Ehl-i Sünnet alimlerini tanırsın. Hadisi ve sünneti günümüze kadar taşıyan ehli sünnet alimleridir. Ehl-i sünnet alimi çok olduğu halde yazıya geçiren 4 tane olduğu için hakk mezhep olmuştur. Hepsinden alırsın yada birini kabul edersin bu senin görüşün vesselam...
 

Vuslat 71

Çalışkan Üye
Kademeli
kardeş ben rastgele kafadan atıyorlar demiyorum zaten böyle birşey diyememde benim demek istediğim sen bir hadisi farklı anlar ve açıklarsın ben farklı hata yapılabilir buu imamlarda söylüyor sünnetle çakışan konuları sormuştunuz buyrun hanifi mezhebine göre namazda tekbir alırken eller kalkmaz şafi mezhebine göre tam tersi kalkar hadise bakacak olursak oda kalkması gerektiğini söylüyor bu durumda ne yapmak gerekir????

Elleri Kaldırmak
1.“Ellerini bazen tekbirle beraber, bazen tekbirden sonra bazen de tekbirden önce kaldırırdı.
2.“Ellerini, parmaklarını açarak kaldırırdı [parmaklarının arasını tam açmaz, birbirine de yapıştırmazdı].
3.“(Ellerini) omuzları hizasına kadar kaldırırdı. Bazen de kulak [yumuşağı] hizasına kadar kaldırdığı olurdu.”
buyur bu RASULLAH s.a. namaz kılma şekli buda delilleri
1.BUHARİ,NESAİ
2.BUHARİ,NESAİ
3.BUHARİ,EDU DAVUD
 
A

AhDe_VeFaLi

Ziyaretçi
kardeş ben rastgele kafadan atıyorlar demiyorum zaten böyle birşey diyememde benim demek istediğim sen bir hadisi farklı anlar ve açıklarsın ben farklı hata yapılabilir buu imamlarda söylüyor sünnetle çakışan konuları sormuştunuz buyrun hanifi mezhebine göre namazda tekbir alırken eller kalkmaz şafi mezhebine göre tam tersi kalkar hadise bakacak olursak oda kalkması gerektiğini söylüyor bu durumda ne yapmak gerekir????

Kafana nasıl esiyosa öyle yap!
 

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
kardeş reddediyorsunuz veya etmiyorsunuz onu ben bilemem ama delil getirincede eğer hanifi mezhebinde yoksada kabul etmiyorsunuz...geçenlerde böyle bir olaya tanık oldum benim namaz kılarken tekbir aldığımı gördü ve namaz sonunda bana ilk olarak mezhebimi sordu bende RASULLAH IN mezhebindeyim dedim RASULLAH ın mezhebi yokki dedi ve ardından sen şafimisin çünkü hanifi mezhebinde namaz içinde takbir alırken el kaldırmak yok dedi bende ona RASULLAHın sünnetinde olduğunu söyledim hadisi gösterdim ama bana cevabı şu oldu:doğru söylüyorsun sünnette var hadiste sahih fakat ben hanifi mezhebindenim bunu şafiler yapar bu yüzden bu görüşü alamam....böyle bir mantık olabilirmi ya a şahsın veya b şahsın söylemesi neyi değiştirir??? şuan toplumdada eğer sen hanifi mezhebine bağlı değilsen sana bi garip bakıyorlar ne kadar saçma

Sen yanlış kişilerden yanlış şeyler duymussun. Elin bilmem ne adamının bilmem ne demesiyle ( hadis sahih ama mezhepte yok diye kabul etmediyse) ondan bize ne?
Zaten mezheplerde her husus için kaynak hadis belirtilir veya nereden rivayet edildiği belirtilir.
Bence sen kıt bilgiyle birşeyleri savunuyorsun. Ben de bu kadar kıt bilgimle senin kıt bilgili olduğunu anladım. Biraz araştır, oku, aç mezhep kitaplarını baştan sona oku. 4 mezhebi + hadis + sünnet kıyasla analiz et gel ondan sonra buraya bu konuyu tartış ve bizlere birşeyler anlatmaya çalış. anlaştık mı?
 

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
Birde bütün mezhep kitaplarını okumuş tefsir hadis su gibi bilen adamların sohbetini dinledim. Okuyanla okumayan hemen anlaşılıyor.
 

Vuslat 71

Çalışkan Üye
Kademeli
kardeş ne yapacağımı senden öğrenecek değilim bende senin hadis hakkında kıt bilgiye sahip olduğunu düşünüyorum
 
Üst