Dîk (dıyk):
Darlık, sıkıntı. Gam. Kalbe sıkıntı veren.
Dîk-ı maişet:
Geçim darlığı,rızık müzayakası.Maişet sıkıntısı.Refah mahrumiyeti.
(Rızk-ı helâl iktidar ile alınmadığına, belki iftikara binaen verildiğine delil-i kat’î,iktidarsız yavruların hüsn-ü maişeti ve muktedir canavarların dıyk-ı maişeti hemzekâvetsiz balıkların semizliği ve zekâvetli, hileli tilki ve maymunun derd-i maişetle vücutça zayıflığıdır. Demek rızık, iktidar ve ihtiyar ile mâkûsen mütenasiptir. Ne derece iktidar ve ihtiyarına güvense, o derece derd-i maişete müptelâ olur.)
Dîk-ul elfâz:
İfade zorluğu. Gayet ince ve derin ve ruhen hissedilen bazı mânaların ifade edilemeyişi.
Dîk-un nefes:
Nefes darlığı.
K:Yeni Lûgat
Darlık, sıkıntı. Gam. Kalbe sıkıntı veren.
Dîk-ı maişet:
Geçim darlığı,rızık müzayakası.Maişet sıkıntısı.Refah mahrumiyeti.
(Rızk-ı helâl iktidar ile alınmadığına, belki iftikara binaen verildiğine delil-i kat’î,iktidarsız yavruların hüsn-ü maişeti ve muktedir canavarların dıyk-ı maişeti hemzekâvetsiz balıkların semizliği ve zekâvetli, hileli tilki ve maymunun derd-i maişetle vücutça zayıflığıdır. Demek rızık, iktidar ve ihtiyar ile mâkûsen mütenasiptir. Ne derece iktidar ve ihtiyarına güvense, o derece derd-i maişete müptelâ olur.)
Dîk-ul elfâz:
İfade zorluğu. Gayet ince ve derin ve ruhen hissedilen bazı mânaların ifade edilemeyişi.
Dîk-un nefes:
Nefes darlığı.
K:Yeni Lûgat