Dâire ne demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Dâire:
Resmi hükümet makamlarından her biri.
* Yazıhane.
* Büyük bir idare adamının makamı.
* Ev veya apartman katı.
* Bir manevi te'sirin hükmü geçtiği mahal.
* Sınır içi. * Büro, büyük ev, konak.
* Çember, düz yuvarlak şekil.
* Mat: Merkezden aynı uzaklıktaki noktaların çevirdiği düzlük parçası.
* Hezimet ve musibet. Beliye-i muhita.
* Dönüp dolaşıp meydana gelen hâdise ve inkılâb.


Dâire-i âfâk:
Ufuklar dairesi. Çok geniş ve büyük dâire, kâinat.


Dâire-i ehadiyet:
Allah'ın ehadiyetle tecelli ettiği dâire. (Bak: Ehadiyet)


Dâire-i esbab:
Sebepler dâiresi. Sebep ve kanunların bulunduğu yer olan maddi âlem.


Dâire-i esmâ:
Cenab-ı Hakk'ın isimlerinin sahası ve dairesi.


Dâire-i imkân:
Kâinat. İmkân âlemi. Mükevvenat. Mümkün olan, şartların müsait olduğu âlem.
(Daire-i mümkinat da aynı mânada kullanılır.)


Dâire-i mümkinat:
(Bak: Daire-i imkân)


Dâire-i resmiye:
Hükûmet dairesi, resmi daire.


Dâire-i vücub:
Tebeddül ve tagayyür etmeyen ve mümkinat âleminden olmayan âlemler. Esmâ ve Sıfât-ı İlâhiyye gibi.
(Bak: Vücub âlemi)


Dâire-i vücud:
Vücud ve varlık dairesi ve sahası.


Dâirevî:
Daire şeklinde. Daire gibi.


K:Yeni Lûgat
 
Üst