Cami Adabı

out of whack

© ◄ Ayarsız..! ►
Forum Administrator
Cami Adabı

Rahmet, birlik ve kardeşlik gibi toplum hayatını güçlendiren manevi unsurların bulunduğu cemaate ve bu cemaatin toplandığı yer olan camiye giderken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bunlar cami ve cemaat adabı dediğimiz bazı dini-ahlaki esaslardır. Bu adaplara saygılı, hürmetli olmak aynı zamanda mescidin sahibine hürmet manasına geleceği de pek tabiidir. Bunun için her Müslüman’ın bunları bilmesi ve bunlara uyması şarttır.

Allah'ın evi diye nitelendirilerek yüceltilen camilere girecek kimselerin maddî pisliklerden temizlenmiş olmaları yanında cünüplük gibi hükmî ve küfür gibi manevî kirliliklerden de arınmış olmaları gerekir. Bu sebeple cünüp, hayız ve nifas halinde bulunan kimselerin gusül abdesti almadan camiye girmeleri haramdır. Caminin üstü ile camiye dâhil alt ve üst katlar da aynı hükme tabidir. Ancak Hanefî ve Malikî mezheplerine göre mecburi hallerde böylelerinin teyemmüm ederek camiye girmeleri mümkündür.

Hz. Peygamber'in camiye girerken okuduğu çeşitli dualar hadis kaynaklarında yer almaktadır. Resul-i Ekrem bir hadisinde, camiye girerken salatü selamdan sonra “Allahım, bana rahmet kapılarını aç!", çıkarken de yine salatü selamdan sonra. "Allahım, senin lütuf ve keremini dilerim!” şeklinde dua edilmesini tavsiye etmiştir.

Camiye sağ ayakla girmek, sol ayakla çıkmak sünnettir. Giren kimsenin tahiyyetü'l-mescid niyetiyle iki rek'at namaz kılması da sünnettir. Mescide girince farz veya başka bir namaz kılınınca tahiyyetü'l-mescid namazı dakılınmış olur.

Camiye
ağır adımlarla, vakar ve sükûnet içinde gitmeli ve içeriye sağ adımla "eüzü besmele" çekerek girmelidir. Ayakkabılar dışarıda elden geldiğince temizlenmeli, içeride de tabanları birbirine gelecek şekilde tutularak ayakkabılığa konulmalıdır.

İbadet yerleri olan camilerde cemaati rahatsız eden, onların huzurunu bozan her türlü davranıştan uzak durmak gerekir. Başkalarını inciterek öne geçmek, rahatsızlık verecek şekilde safları sıkıştırmak ve namaz kılanın önünden geçmek de sakınılması gereken dav*ranışlardır. Kırda ve büyük Camide ayaklar ile secde arasından, küçük mescidde ve odada ise, ayaklar ile kıble duvarı arasından geçmemelidir(Eni, boyu 20 metreden az olan mescide, küçük mescid denir.)

Hz. Peygamber, "Sarımsak veya soğan yiyen kimse bizden ve mescitlerimizden uzak olsun, evinde otursun" (Buhari, edeb,76) buyuruyor. Aslında soğan ve sarımsak helal ve faydalı yiyeceklerdir. Fakat kokuları kimsenin hoşuna gitmez. Bu sebeple Peygamberimiz bu fena koku ile mescitlerde Müslümanların rahatsız edilmelerini istememiştir. Konuyu bu kadar dar çerçevede ele almak da doğru değildir. Müslümanların pis kokularla rahatsız edilmemeleri esas olduğuna göre, sigara ve ter kokusu gibi hoşa gitmeyen kokuları üstlerinde bulunduranların Resulullah'ın bu ikazını nazar-ı itibara almaları gerekir. Aksine camiye giderken güzel kokular sürünmek ise teşvik edilmiştir.

Cami içinde, orada bulunanları rahatsız etmeyecek şekilde konuşmanın birsakıncası yoktur. Bununla birlikte sırf sohbet etmek maksadıyla camiye gitmek, yüksek sesle konuşmak, hatta başkalarını rahatsız edecek şekilde yüksek sesle zikir yapmak tasvip edilmemiştir. Ancak Cami ve mescitler Allah'ın evleridir. Oraya bu şuur ile girilmeli, içeride gürültü yapılmamalı, boş ve faydasız şeyler konuşulmamalı, sessizce oturup vaaz veya Kur'an dinlenmelidir.

Camiyi kirletmemek şartıyla orada uyumakta ve bir şeyler yemekte mahzur görmeyen fakihler bulunmakla birlikte Hanefî ve Maliki âlimleri i'tikaf, yolculuk veya misafirlik gibi özel durumlar dışında bunu mekruh saymıştır.

Bilindiği gibi dinimiz, cemaatle namaz kılmayı teşvik etmiş, bunu, birlik ve beraberliğin sembolü olarak görmüştür. Hz. Peygamber'in bu konuda pek çok hadis-i şerifi vardır. Bu Hadislerden birinde:
"Cemaatle kılınan namaz, yalnız kılınan namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir" (Müslim, mesacid, 42)buyurmuştur. Namazlarda sünnet ile farz arasında konuşulmamalıdır. Her namazdan sonra müsafeha etmek doğru değildir yalnız bayram namazlarından sonra müsafeha ile bayramlaşmak ve adet etmeden ara sıra müsafeha etmek caizdir.

Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: "Ey Ademoğulları! Her mescide güzel elbiselerinizi giyerek gidin, yiyin, için fakat israf etmeyin, çünkü Allah israf edenleri sevmez" (Araf/31) Öyleyse cami ve mescitlere giderken her şeyden önce kıyafetimize dikkat etmeli ve mümkünse yeni, ama mutlaka temiz bir elbise giymeliyiz. Bu konuda en çok dikkat edilecek şey çorap temizliği olmalıdır. Sıcak yaz günlerinde ayakları terleyen Müslümanlar camiye gittiklerinde hiç olmazsa çoraplarını çıkarıp ayakkabılarının içine koymak suretiyle Müslüman kardeşlerinin rahatsız olmalarını önlemelidirler.

Ön safta namaz kılmanın daha sevaplı olduğunu her Müslüman bilir. Yalnız, camiye geç gelenlerin cemaati yara yara ön safa geçmeye çalışmaları cami adabına uymaz. Ayrıca saflar düz ve sık olmalıdır.
Safların sık olması, rahmetin gelmesine sebep olur. Saflar sıklaştırılıp omuzlar birbirine sıkıca değmelidir! Eshab-ı kiram safta çok sık durduğundan elbiselerinin omuzları eskirdi. Hadis-i şerifte, “Hak teâlâ safı sıklaştırana rahmet eder, safta boşluk bırakana gazap eder.” buyuruldu.

Camide herkes eşittir. Allah'ın huzurunda hiç kimsenin bir başkasına üstünlüğü yoktur. Kimse diğerine göre imtiyazlı değildir. Ancak imamın arkasında namaza duranların Kuran’ın tamamını veya bir kısmını ezberlemiş, dini bilgileri iyi olan kimseler olması yine cami adabındandır. Bunun sebebi imam yanıldığında hatasını düzeltmek veya herhangi bir sebeple imam namaza devam edemezse namazın kalan kısmını kıldırmaktır.

Ezan okunduğu sırada camide bulunan bir kişinin meşru mazereti olmaksızın namaz kılmadan çıkıp gitmesi mekruhtur.

Camiden Allah Teâlâ’nın huzurundan kaçıyormuş gibi itişip kakışarak dışarı çıkmak, ayakkabıları başkalarının üstüne başına sürmek hiç de hoş olmayan davranışlardır. Burada da İslami nezaket bize rehber olmalıdır.

Camilerde taraflara karşılıklı menfaat sağlayan alım, satım, kira vb. akidler veya gelir getirici diğer işler yapılmasının hükmü mezheplere göre mekruh veya haram sayılmış, hibe akdi ise caiz görülmüştür.
 
Moderatörün son düzenlenenleri:

FERASETLİ

KF Ailesinden
Özel Üye
Camilerde taraflara karşılıklı menfaat sağlayan alım, satım, kira vb. akidler veya gelir getirici diğer işler yapılmasının hükmü mezheplere göre mekruh veya haram sayılmış, hibe akdi ise caiz görülmüştür.
:tşk:
 
Üst