Malum bugün Pazar.. İnsanlar öğlene kadar yatar, haftanın yorgunluğunu atar, bi şekilde dinlnir falan filan.. Heleki benim gibi haftası son derece can sıkıcı geçtiyse L
Sen bilmezsin, o ara yazmamıştım, ama çok hastaydım. (Farenjit olmuşum, insanlar "amannn klasik öğretmen hastalığı” diyip ciddiye almasa da burnum ve musluk arasındaki akrabalığı keşfetmiş bulundum). Hatta Pazartesi günü rapor aldım ve bütün hafta neden tek gün rapor aldığımı düşünüp kendime kızdım. Perşembe ve Cuma sabahtan bakanlıkta görevliydim. Perşembe akşamı da okulumuzda seminer vardı. Yani haftasonu dinlenir azcık toparlanırım diyordum. Ancak bakanlıktaki işler yetişmeyince dün de (yani Cumartesi) okula gitmek durumunda kaldım :S
Akşam da komşumuzun kızının düğünü vardı, tüm hafta için tek güzel şeydi J Uzun zamandır görmediğim arkadaşlarımı, dostlarımı gördüm. Hasret giderdim yani ;)
Ve bugün dinlendiğimi sandın dimi ?
Hayır tabiki yine sabahın hayrında kalktım artık rutin haline gelen haftalık ev işlerini hallettim, geçen haftadan kalan (açık sözlü davranayım-yığılan) çamaşırları ütüledim.
Ve akşam ablamlar geldi J
Yeğenlerimle ilgilendim. Bir de ablamın eltisinin oğlu gelmiş. Nazif Mert bilgisayar oyunu oynamak istedi ama izin vermedim. Üçü oturup resim çizdiler.. J
Güzel, yoğun ama bir o kadar da yorucu bir gündü. Ablamları beklerken tuhaf bir öyküsü olan Benjamin Button’u izledim. Çook uzun ve yer yer sıkıcı bir filmdi. Halbuki ben izleyebilmek için aylardır filmi bilgisayarımda bekletip yavaşlamasına sebebiyet vermiştim. Hakkını yemeyelim ama sonu güzeldi J
Haa unutmadan bugün bebeklik arkadaşlarımdan birinin sözü vardı ve ben gitmedim. Davetli olduğum halde gitmediğim için sonradan pişmanlık duyabilirim, arkadaşım bana gönül koyabilir biliyorum ama haklı gerekçelerim vardı kendimce. Düğüne inşaAllah giderim :P
Sözlerime son verirken, Benjamin’in filmini daha izlemeden defalarca seyrettiğim bir bölümünü seninle paylaşmak istiyorum.
“Hayatta yaşamak zorunda olduğumuz şeyler vardır ve bunları önceden bilemeyiz. Rastlantı da olsa bizim seçimimizle de çıksa yapabileceğimiz bir şey yoktur.”
İşte bu kader dir.. ;)
Başka bir gün görüşmek üzere önce Allah’a, sonra konu/bölüm moderatörüne ve yöneticiye emanetsin..
Esen kal…:ççk:
Sen bilmezsin, o ara yazmamıştım, ama çok hastaydım. (Farenjit olmuşum, insanlar "amannn klasik öğretmen hastalığı” diyip ciddiye almasa da burnum ve musluk arasındaki akrabalığı keşfetmiş bulundum). Hatta Pazartesi günü rapor aldım ve bütün hafta neden tek gün rapor aldığımı düşünüp kendime kızdım. Perşembe ve Cuma sabahtan bakanlıkta görevliydim. Perşembe akşamı da okulumuzda seminer vardı. Yani haftasonu dinlenir azcık toparlanırım diyordum. Ancak bakanlıktaki işler yetişmeyince dün de (yani Cumartesi) okula gitmek durumunda kaldım :S
Akşam da komşumuzun kızının düğünü vardı, tüm hafta için tek güzel şeydi J Uzun zamandır görmediğim arkadaşlarımı, dostlarımı gördüm. Hasret giderdim yani ;)
Ve bugün dinlendiğimi sandın dimi ?
Hayır tabiki yine sabahın hayrında kalktım artık rutin haline gelen haftalık ev işlerini hallettim, geçen haftadan kalan (açık sözlü davranayım-yığılan) çamaşırları ütüledim.
Ve akşam ablamlar geldi J
Yeğenlerimle ilgilendim. Bir de ablamın eltisinin oğlu gelmiş. Nazif Mert bilgisayar oyunu oynamak istedi ama izin vermedim. Üçü oturup resim çizdiler.. J
Güzel, yoğun ama bir o kadar da yorucu bir gündü. Ablamları beklerken tuhaf bir öyküsü olan Benjamin Button’u izledim. Çook uzun ve yer yer sıkıcı bir filmdi. Halbuki ben izleyebilmek için aylardır filmi bilgisayarımda bekletip yavaşlamasına sebebiyet vermiştim. Hakkını yemeyelim ama sonu güzeldi J
Haa unutmadan bugün bebeklik arkadaşlarımdan birinin sözü vardı ve ben gitmedim. Davetli olduğum halde gitmediğim için sonradan pişmanlık duyabilirim, arkadaşım bana gönül koyabilir biliyorum ama haklı gerekçelerim vardı kendimce. Düğüne inşaAllah giderim :P
Sözlerime son verirken, Benjamin’in filmini daha izlemeden defalarca seyrettiğim bir bölümünü seninle paylaşmak istiyorum.
“Hayatta yaşamak zorunda olduğumuz şeyler vardır ve bunları önceden bilemeyiz. Rastlantı da olsa bizim seçimimizle de çıksa yapabileceğimiz bir şey yoktur.”
İşte bu kader dir.. ;)
Başka bir gün görüşmek üzere önce Allah’a, sonra konu/bölüm moderatörüne ve yöneticiye emanetsin..
Esen kal…:ççk: