Bir hatırlatma.

kalpteniman

KF Ailesinden
Özel Üye
BİR HATIRLATMA.
Zaten gömülmenizle birlikte bedeniniz hem içten hem de dıştan gelen etkilerle hızlı bir parçalanma sürecine girecek.

Vücutta oksijen kalmayacağından, bir süre sonra mikroplar faaliyete geçerek bedene yayılacaklar.

Karında toplanan gazlar cesedi şişirecek ve bu şişlik vücudun her tarafına yayılarak, bedeni tanınmaz hale getirecek.

Bundan sonra gazın diyaframa yaptığı basınçtan dolayı ağızdan ve burundan kanlı köpükler gelmeye başlayacak.

Çürüme ilerledikçe kıllar, tırnaklar, avuç içleri ve tabanlar yerlerinden ayrılacaklar.
Bu dışdeğişmeyle beraber, iç organlarda da (akciğer, kalp ve karaciğerde) çürüme başlayacak.
En korkunç olay ise bu noktada gerçekleşecek;
karın bölgesinde toplanan gazlar deriyi zayıf noktasından patlatacaklar ve bedenden tahammül edilmez derecede pis kokular yayılacak

(Ölü insan kokusu, dünyanın en iğrenç kokularındandır)
Bu süre içinde kafadan başlamak üzere, adaleler de yerlerinden ayrılacak Cilt ve yumuşak kısımlar tamamen dökülecek ve iskelet gözükmeye başlayacak.
Beyin tamamen çürüyecek ve kil görünümünü alacak, kemikler bağlantılarından ayrılacak ve iskelet dağılmaya başlayacak.

Bu olay, ceset bir toprak ve kemik yığını haline gelene kadar böylece devam edecek.
Ben" sandığınız bedeniniz böylelikle korkunç ve iğrenç bir şekilde yok olacak.
Geride kalanlar sizden söz ederken, topraktaki tüm kurtlar, böcekler ve bakteriler sizin etlerinizi kemirecekler.

Eğer bir kaza sonucunda ölür de, gömülmezseniz, o zaman çok daha feci bir manzara ortaya çıkacak.
Bedeniniz, sıcak havada açıkta kalmışbir et gibi, kurtlanacak, birkaç gün içinde bir kurt yumağı haline dönüşecek.

Kurtlar, son et parçasını da yiyene kadar iskeletin kıvrımları arasında dolaşacaklar.
Böylece "en güzel bir biçimde" yaratılmışolan insan hayatı, olabilecek en korkunç biçimde sona erecek.
Peki neden? İnsan vücudunun öldükten sonra bu hale getirilmesi Allah'ın dilemesiyledir.
Ve bunun çok büyük bir hikmeti vardır İnsan, kendisinin aslında bedenden ibaret olmadığını, bedeninin yalnızca kendisine giydirilmiş geçici bir kılıf olduğunu, bu korkunç sonu görerek anlamalı, bedenin ötesinde bir varlığı olduğunu hissetmelidir.

İnsan, sadece bedenden ibaret olamayacağını, bedenin ötesinde onu bir araç olarak kullanan ruhun var olduğunu anlamalıdır.

Allah kendini "et ve kemikten" ibaret sanan insana, belki de bunun bir aldanış olduğunu kavratmak için böyle ibret verici bir son hazırlamıştır.

İnsan, bedeninin ölümüne bakmalı, bu geçici dünyada adeta sonsuza kadar kalacakmış gibi sahiplendiği ve bütün arzularına boyun eğdiği bedeninin akıbeti hakkında düşünmelidir.

O beden toprağın altında çürüyecek, kurtlanacak ve iskelete dönüşecektir.

Alıntıdır.
 

nazile

Çalışkan Üye
Kademeli
Teşekkürler..
Bile bile, o an yaklaşmakta iken, yemeden içmeden kesilmemiz lâzımken nasıl böyle rahat yaşabiliyoruz düşününce akıl almıyor.
 

ma'vera

Emektar
Özel Üye
BİR HATIRLATMA.
Zaten gömülmenizle birlikte bedeniniz hem içten hem de dıştan gelen etkilerle hızlı bir parçalanma sürecine girecek.

Vücutta oksijen kalmayacağından, bir süre sonra mikroplar faaliyete geçerek bedene yayılacaklar.

Karında toplanan gazlar cesedi şişirecek ve bu şişlik vücudun her tarafına yayılarak, bedeni tanınmaz hale getirecek.

Bundan sonra gazın diyaframa yaptığı basınçtan dolayı ağızdan ve burundan kanlı köpükler gelmeye başlayacak.

Çürüme ilerledikçe kıllar, tırnaklar, avuç içleri ve tabanlar yerlerinden ayrılacaklar.
Bu dışdeğişmeyle beraber, iç organlarda da (akciğer, kalp ve karaciğerde) çürüme başlayacak.
En korkunç olay ise bu noktada gerçekleşecek;
karın bölgesinde toplanan gazlar deriyi zayıf noktasından patlatacaklar ve bedenden tahammül edilmez derecede pis kokular yayılacak

(Ölü insan kokusu, dünyanın en iğrenç kokularındandır)
Bu süre içinde kafadan başlamak üzere, adaleler de yerlerinden ayrılacak Cilt ve yumuşak kısımlar tamamen dökülecek ve iskelet gözükmeye başlayacak.
Beyin tamamen çürüyecek ve kil görünümünü alacak, kemikler bağlantılarından ayrılacak ve iskelet dağılmaya başlayacak.

Bu olay, ceset bir toprak ve kemik yığını haline gelene kadar böylece devam edecek.
Ben" sandığınız bedeniniz böylelikle korkunç ve iğrenç bir şekilde yok olacak.
Geride kalanlar sizden söz ederken, topraktaki tüm kurtlar, böcekler ve bakteriler sizin etlerinizi kemirecekler.

Eğer bir kaza sonucunda ölür de, gömülmezseniz, o zaman çok daha feci bir manzara ortaya çıkacak.
Bedeniniz, sıcak havada açıkta kalmışbir et gibi, kurtlanacak, birkaç gün içinde bir kurt yumağı haline dönüşecek.

Kurtlar, son et parçasını da yiyene kadar iskeletin kıvrımları arasında dolaşacaklar.
Böylece "en güzel bir biçimde" yaratılmışolan insan hayatı, olabilecek en korkunç biçimde sona erecek.
Peki neden? İnsan vücudunun öldükten sonra bu hale getirilmesi Allah'ın dilemesiyledir.
Ve bunun çok büyük bir hikmeti vardır İnsan, kendisinin aslında bedenden ibaret olmadığını, bedeninin yalnızca kendisine giydirilmiş geçici bir kılıf olduğunu, bu korkunç sonu görerek anlamalı, bedenin ötesinde bir varlığı olduğunu hissetmelidir.

İnsan, sadece bedenden ibaret olamayacağını, bedenin ötesinde onu bir araç olarak kullanan ruhun var olduğunu anlamalıdır.

Allah kendini "et ve kemikten" ibaret sanan insana, belki de bunun bir aldanış olduğunu kavratmak için böyle ibret verici bir son hazırlamıştır.

İnsan, bedeninin ölümüne bakmalı, bu geçici dünyada adeta sonsuza kadar kalacakmış gibi sahiplendiği ve bütün arzularına boyun eğdiği bedeninin akıbeti hakkında düşünmelidir.

O beden toprağın altında çürüyecek, kurtlanacak ve iskelete dönüşecektir.

Alıntıdır.


Gayretleriniz için takdir ve teşekküre şayan. Lâkin şahsım adına , ölümün hikmetini bilmeyen , ibadet külfetinden dolayı bu dünyaya gelip, imtihana tâbi tutulmaktan dolayı rahatsız olan, açıktan olmasa da gizliden gizliye Yüce Allah'a karşı duyduğu rahatsız edici hislerden dolayı huzursuz olan ve bunun için dinden uzaklaşan insanlar için bu tarz yazıların onların daha çok maneviyattan uzaklaşmalarına sebep olduğu görüşündeyim. Öyle ki, kabir,ölüm,ahiret ,cehennem vs. gibi kelimeleri duymak ve tartışmak dahi istemiyorlar.İnsanlar, (hâşâ) kendilerini istemedikleri bir imtihana mecbur eden ve böyle bir sonu revâ gören yaratıcıyı anmak ve tanımak istemiyorlar.
Tanımadıkları için de sevmek zaten mümkün olmuyor. Hadiste dendiği gibi:
"Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz!"

sözü bir düstur olmalı, önce korkutmak yerine sevdirmek esas maksat olmalıdır. Risâle-i Nûr'dan buna güzel bir misal:

İşte, şu kelime, bütün müjdelerin fevkinde şöyle müjde eder ve der ki:Ey insan! Bilir misin nereye gidiyorsun ve nereye sevk olunuyorsun? Otuz İkinci Sözün âhirinde denildiği gibi, dünyanın bin sene mes’udâne hayatı, bir saat hayatına mukàbil gelmeyen Cennet hayatının; ve o Cennet hayatının dahi bin senesi, bir saatrüyet-i cemâline mukàbil gelmeyen bir Cemîl-i Zülcelâlin daire-i rahmetine ve mertebe-i huzuruna gidiyorsun. Müptelâ ve meftun ve müştak olduğunuz mecazî mahbuplarda ve bütün mevcudat-ı dünyeviyedeki hüsün ve cemâl, Onun cilve-i cemâlinin ve hüsn-ü esmâsının bir nevi gölgesi; ve bütün Cennet, bütün letâfetiyle, bir cilve-i rahmeti; ve bütün iştiyaklar ve muhabbetler ve incizaplar ve câzibeler, birlem’a-i muhabbeti olan bir Mâbud-u Lemyezelin, bir Mahbub-u Lâyezâlin daire-i huzuruna gidiyorsunuz. Ve ziyafetgâh-ı ebedîsi olan Cennete çağırılıyorsunuz. Öyle ise, kabir kapısına ağlayarak değil, gülerek giriniz.Hem şu kelime şöyle müjde veriyor, diyor ki:Ey insan! Fenâya, ademe, hiçliğe, zulümata, nisyana, çürümeye, dağılmaya ve kesrette boğulmaya gittiğinizi tevehhüm edip düşünmeyiniz. Siz fenâya değil, bekàya gidiyorsunuz. Ademe değil, vücud-u daimîye sevk olunuyorsunuz. Zulümata değil,âlem-i nura giriyorsunuz. Sahip ve Mâlik-i Hakikînin tarafına gidiyorsunuz. Ve Sultan-ı Ezelînin payitahtına dönüyorsunuz. Kesrette boğulmaya değil, vahdet dairesinde teneffüs edeceksiniz. Firaka değil, visale müteveccihsiniz.(Mek. S:326)


 

kalpteniman

KF Ailesinden
Özel Üye
Mavera43 düşüncenize katılıyorum fakat nefsine kul köle olmuş bir kardeşimiz okursa biraz olsun hakikatleri görür de ahirete yönelir diye umut ediyorum.Gerçekler acıdır bilince ruh hürriyete kavuşur.
 
Üst