Bir Beyit

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Kelamın fizza ise sükût eyle olsun zeheb

Kemal ehli kemâlâtı sükût ile buldu hep. (Lâ edri)

Fizza: Gümüş. Zeheb: Altın
 
Ahir yine hâk olur bu tenler Bilmem neye kibreder edenler (Vassâf)

İnsan topraktan yaratılmış olduğunu ve tekrar toprak olacağını bilip dururken nasıl kibirlenir.
 
İlim ki bir lücce-i bîsâhildür. Anda âlim geçinen cahildür. (Nâbî)

(İlim sahili olmayan bir deryadır. Kendini âlim sanan cahildir.)
 
Bişnev in ney çün hikâyet mîküned
Ez cüdâyîhâ şikâyet mîküned

Dinle, bu ney neler hikâyet eder,
Ayrılıklardan nasıl şikâyet eder.


mevlana
 
Kış geldi firâk açmadadır sîneme yâre,
Vuslat yine mi kaldı güzel fasl-ı bahâre.
Lâ Edrî

Kış geldi ayrılık açmaktadır sineme yara
Kavuşmak yine mi kaldı başka güzel bahara
 
Neşv ü nemâ bulamaz düşmeyicek hâke nebât
Mütevâzı olanı rahmet-i Rahmân büyütür

Laedrî

Bir tohum, toprağa düşmeyince asla büyüyüp gelişme gösteremez.
Çünkü mütevazı olup başını yere indireni Allah’ın rahmeti büyütür
 
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi
 
Kâ'be olmasa kapun ay ile gün leyl ü nehâr
Eylemezlerdi tavaf ol güzeri döne döne


*Eğer kapın Kabe olmasaydı, ay ve güneş gece gündüz
O uğrağı döne döne tavaf etmezlerdi


Necâti
 
Câhilin fahri cem’-i mâl iledir

Ârifin izzeti kemâl iledir.

Şeyhülislâm Abdülkadîr Hamîdî

(Câhil şerefi malda arar. Ârif ise şerefi kemâlde; ilim ve edep ile olgunlaşmakta arar.)
 
Âşık u ma’şûka benzer âsmân ile zemîn

Kim biri ağlayınca birisi handân olur

Ahmed Paşa

Yer ile gök; seven ile sevilene benziyorlar.

Çünkü ne zaman biri ağlasa, diğeri gülüyor
 
Ahir yine hâk olur bu tenler Bilmem neye kibreder edenler (Vassâf)

İnsan topraktan yaratılmış olduğunu ve tekrar toprak olacağını bilip dururken nasıl kibirlenir.
 
Geri
Üst