At Ağzından Onu! CENNET ATEŞ YERİ DEĞİL

visal

Deneyimli Üye
Kademeli
Gerçekleşmesi tarihen mümkün olmasa da Şeyhülislâm Ebussuud Efendi ile Şeyh Altıparmak arasında geçtiği rivayet olunan şu hikâye dilden dile günümüze kadar gelmiştir. Belki de hâdise gerçek, şahıslar farklı idi. Önemli olan içindeki hisseyi almak diyerek bu kıssayı anlatalım Şeyhülislâm Ebussuud Efendi, Amerika kıtasının keşfinden sonra keşfolunup bütün dünyayı saran tütün iptilâsı üzerine şu sözleri söylemiş:

Bir acayip bid’at gelmiş cihana,
Aman ha değmesin ehl-i îmana!
Duhan diye isim vermişler ona,
Tütsü verir çıksın diye îmana!

Bazı imamlar nûş edip içerler,
İçip de mihraba niçin geçerler?
Melekler istikrâh edip kaçarlar,
Şikâyet ederler varıp Rahmân’a

Enbiyâdan hiçbir kimse içmedi
İçin diye tembih dahî etmedi
Seleften hiç kimse alıp-satmadı
Ticareti haramdır bezirgâna

Kötülüğü, sıhhate zararı henüz yeterince bilinmeyip, hükmü verilmediğinden sigaraya alışmış hem de çok sigara içen bir zat olan Şeyh Altıparmak’ın eline bu manzûme ulaşınca, manzûmenin yazılı olduğu kâğıdı çevirmiş o da şunu yazmış:

Ey tütüne haramdır diyen ahmak,
Niçin haram olsun bir yeşil yaprak?
Tütün yetiştirmedi mi bu mukaddes toprak?
Haram olsaydı içer miydi Şeyh Altıparmak!

ve bunu özel bir postayla göndermiş. O gece Şeyh Altıparmak bir rüya görmüş:

Rüyasında kıyâmet kopmuş, hesaplar görülmüş, Şeyh Altıparmak da cennete girmeye hak kazananlar arasında cennete girmiş. Kendisine yerini göstermişler, mükemmel ikramlar, serirler, koltuklar hazır... Geçmiş oturmuş.

Tiryakilerin canı iki yerde çok sigara istermiş. Biri; çok sıkıntılı anlarda. Diğeri; çok huzurlu anlarda. Altıparmak’ın da cennete varıp oturunca canı sigara istemiş. Hemen cebinden tabakasını çıkarmış, sigarayı sarmış, ağzına götürmüş, fakat yakmak için ateş yok. Etraftaki hizmetkârlara sormuş:

“–Bunu yakacağım, ateş yok mu?”

Demişler ki:
“–Yâ Şeyh! Biliyorsun burası cennet, cennette ateş olmaz. Bunu tutuşturmak istiyorsan, bir yol cehenneme gidiver!”

O an sigara içme arzusu öyle bastırmış ki, Altıparmak elinde sigarası cennetten çıkmış ve cehennemde sigarayı yakıp tekrar cennetin kapısına yönelmiş. Yine o çok özlediği dumanlar içerisinde cennetin kapısına varmış, bakmış ki, kapı kapanmış. Kapıyı vurmuş. İçeriden seslenmişler:

“–Kim o?”

“–Ben Şeyh Altıparmak! Ben cennetlikler arasındayım! Açın kapıyı!”

“–Ne istiyorsun?”

“–Yerime geçmek istiyorum.”

“–Yâ Şeyh eğer cennete girmek istiyorsan, at ağzındaki ateşi, çünkü cennet ateş yeri değil!”

Şeyh Altıparmak bu cevabın sıkıntısı ile kan-ter içerisinde uykusundan uyanmış hemen abdest almış. Yetmiş defa tövbe secdesine kapanıp, «Tövbe yâ Rabbi, tövbe yâ Rabbi!..» diye istiğfar etmiş, ondan sonra da;

«Hâlda hâldaşım, sinde sindaşım, tarikatta yoldaşım, dünya ve âhirette kardaşım Ebussuud Efendi’ye» diye başlayan bir mektup yazmış. Mektubunda; «Size gönderdiğim berbat-nâmeden dolayı sizden özür diliyor, affınızı istirham ediyorum.» diye bu büyük âlimden bağışlanmasını dilemiş. Bu hâdiseden sonra Şeyh Altıparmak bir daha sigara içmediği gibi mürîdanını da sigaradan men‘ etmiş..


alıntı: Yüzakı.
 
Üst