Çözüldü Ankara ilimizin giyimi yöresel kıyafetleri

Ödevci

Kıdemli Üye
Üye
Türkiye'nin başkenti olan Ankara'nın eski tarihten bu yana yöresel olarak giydiği kıyafetleri hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Ankara'nın giyimi nasıldır?
 

okuryazar

Uzman Üye
Ankara deyince seğmenler geldi aklıma, aşağıda kadın ve erkek için ayrıntılı yöresel kıyafetler maddeler halinde yazılmış.

.ERKEK
1- Kaleve
2- Çorap
3- Zıkpa-Zevga-Potur-Dirdik
4- Kuşak – Çarşaf – Şal
5- Yelek
6- Osmaniye işlik
7- Dizlik
8- Cepken
9- Camedan – Cevadan
10- Kefiye
11– Poşu
12- Fes – Takke
13- Ayakkabı-Yemeni-Cimcime
14- Gümüş Köstek
15- Hamail *
16-Silahlık
17- Pazvant
18- Bozubant


KADIN (BİNDALLI)
1- Oyalı Yazma
2- İçlik – Göynek
3- Bindallı
4- Gümüş Kemer
5- Çorap (Nakışlı)
6- Mest pabuç

1- Poşuğ
2- Yemeni (Oyalı)
3- Kofi
4- Üç etek
5- Kuşak
6- Şalvar
7 – İçlik – Göynek
8- Çorap (Nakışlı)
9- Kalloş potin

SEYMENLERİN KIYAFET VE TERTİBATI

Seymen alayının kenarları sırmalı bir bayrağı vardır. Bu camiin avlusuna dikilir, dua okunduktan ve kurban kesildikten sonra alay şu suretle harekete geçerdi. Alayın ününde davulcular ve zurnacılar geçerdi. Bu davulcular birer Şamana benzemektedir. Bunlar beyaz şalvar giyerler. Üzerlerinde de sırmalı camadan ları vardır. Bellerinde geniş bir meşin silâhlık ve bunun içinde tel sırmalı bir mendil sarkar. Göğüslerinde bir takım paralar ve boynuzlar ve yada taşı gibi ufak ufak taşlar asılıdır. Bunlar Seymen alayının önünde bulunurlar. Zurna çaldığı zaman, bunlar davullarını havaya kaldırırlar, davul havada iken tokmak vurarak, helezonlar çizerek, yere yatarlar, kalkarlar, bir ayaklan üzerinde dönerler, davullarını havaya kaldırırlar, sonra omuzlarını kımıldatırlar, ayaklarıyla Zeybek oynar gibi rakslar yaparlar, davulu yere doğru çalarlar, tekrar havaya kaldırırlar, sıçrarlar, yere diz çökerlerdi.

Çok kere de iki davulcu karşılıklı oynarlar. İki davulcu değneklerini davulların kasnağına vurarak dokuz adım yürürler. Tekrar geri dönerler. Üçüncü defa davulu hızlı çalarak ilerler, sonra rakslara başlarlardı.Davulcuların arkasında iri yapılı bir efe, Seymen alayı nın bayrağını taşır. Bayrağın iki tarafında meşhur kabadayılardan iki efe de ellerinde Tekepala dedikleri, iri palaların uçlarını yukarı tutmuş bir vaziyetle ilerlerdi. Bunlara bölükbaşı denilirdi. Bunların önünde on veya ondört yaşlarında bulunan millî kıyafetli çocuklar da ellerinde som saplı bıçaklar yürümekte idi. Davulcularla Efe sancağının arasında iki tane gür sakallı ve gayet iri adamlar omuzlarında balta önlerinde birer meşin önlük ağır ağır yürümekle olup âdeta seyredene dehşet verirlerdi. Bunlara Seymen baltacıları derlerdi. Alaya iştirak eden Seymenler sağlı ve sollu iki dizi teşkil ederlerdi.

Seymenler birer adım ara ile birinci ve ikinci diziyi meydana getirirlerdi, bütün Seymenlerin elinde Tekepalalar bulunmakta idi. Seymen başı bu dizinin bıraktığı boşluk arasında yürür. Yanında ikinci efe vardır. Bunların elinde birer Osmanlı kılıcı bulunmakladır. Altın kakmalı ve üzerinde bir takım âyetler yazılıdır. Bu kılıç yalnız efelerin evinde asılı durur. Seymen başı arasıra bu kılıcı havaya kaldırıp :- Doh, doh... Diye bağırır.

Bu defa bütün Seymenler gür ve kalın bir sesle "Doh Doh"... derler, bir ağızdan çıkan bu sesler, duyulmaya değer, heyecanlı bir sahnedir. Bu alay pek ağır yürür. Doh Doh dan sonra davul ve zurna Zeybek çalar. Bu zaman efeler kılıçlarıyla Zeybek oynayarak ilerler. Bunlar pek heybetli bir manzara insanlara dehşet ve korku saçardı.
 
Üst