Abdullah Bin Selam Kimdir?

out of whack

© ◄ Ayarsız..! ►
Forum Administrator
Medine Yahudîlerinin ileri gelen âlimlerinden biri olan Abdullah bin Selâm nasıl Müslüman olmuştur, Yahudilerin buna tepkisi ne olmuştur?

Hz. Yusuf'un (a.s.) sülâlesinden olan Abdullah bin Selâm, Medine Yahudîlerinin ileri gelen âlimlerinden biri idi.

Büyük bir âlim olan babası Selâm'dan birçok şeylerle birlikte, Tevrât'ı ve tefsirini öğrenmişti. Ayrıca babası âhirzamanda gelecek peygamberin sıfat ve alâmetleriyle yapacağı işleri de kendisine anlatmış ve "Eğer, o Hârun neslinden gelirse, ona tâbi olurum. Yoksa tâbi olmam" demişti. Selâm, Efendimiz henüz Medine'ye gelmeden önce vefât etmişti.
Resûl-i Kibriyâ Efendimizin Medine'ye gelişini Müslümanlara müjdeleyen Yahudinin sesini Abdullah bin Selâm da işitmiş ve kendisini tutamayarak, "Allahü Ekber" deyip tekbir getirmişti.Bunu duyan halası, "Allah seni umduğuna erdirmesin! Vallahi, Mûsa Peygamberin geleceğini duymuş olsaydın bundan fazlasını yapmazdın" diyerek ona çıkışmıştı.
Abdullah ise, "Ey hala! Vallahi, gelen onun kardeşidir. O da onun gibi bir peygamberdir!" demişti.Bunun üzerine halası, "Yoksa kıyâmete yakın gönderileceği bize haber verilen peygamber bu mudur?" diye sormuştu. Abdullah, "Evet" cevabını verince de, "Öyle ise davranışında haklısın" demişti.1

Resûl-i Kibriyâ Efendimiz Medine'ye teşrif buyurdukları zaman, Abdullah bin Selâm da onu görmek için gitmiş ve Efendimizin nûrlar saçan mübârek simasını görünce, "Şu simâda yalan yok! Şu yüzde hile olamaz" diye kendi kendine söylenmişti.2

Peygamberimiz (s.a.v.)’e Soru Sorması ve İslâmı Kabulü

Resûl-i Ekrem Efendimiz henüz Ebû Eyyûb el-Ensarî Hazretlerinin evinde misafir kaldığı bir sıradaydı. Abdullah bin Selâm da Efendimizi ziyarete geldi ve ona bir takım suâller sordu. Tevrat'tan sorduğu suâllerine yine Tevrat'a uygun cevaplar alınca şehâdet getirerek Müslüman oldu.3

Sonra da şöyle dedi:

"Yâ Resûlallah! Yahudî milleti iftiracı, yalancı bir millettir. Yarın benim Müslüman olduğumu duyunca türlü yalanlar uydurup iftirâda bulunurlar. Müslümanlığım duyulmazdan önce beni onlardan sorup mevkiimi tasdik ettiriniz!"

Peygamber Efendimiz, onu bir tarafa gizleyip Yahudî ileri gelenlerinden bazılarını dâvet etti ve onlara, "Ey Yahudî cemaâtı, siz benim Allah tarafından gönderilmiş bir peygamber olduğumu pek iyi bilirsiniz. Ben hak dinle geldim, Müslüman olunuz" dedi.

Yahudîler, "Biz, senin peygamber olduğunu bilmiyoruz" diye karşılık verdiler ve bu sözlerini üç sefer tekrarladılar.Bundan sonra Resûl-i Ekrem, "Sizin içinizde Abdullah bin Selâm adında birisi var, o nasıl bir kişidir?" diye sordu.

Yahudîler, "O, bizim içimizde hayırlı bir babanın oğludur. Kendisi de, babası da en faziletlimiz, en âlimimizdir" diye şehâdet ettiler.

Resûlullah, "Abdullah bin Selâm Müslüman olursa siz ne dersiniz?" diye sordu.
Yahudîler, "Hâşâ! Abdullah İbn-i Selâm, hiç bir vakit Müslüman olamaz" dediler. Efendimiz suâlini üç sefer tekrarladı. Onlar, her seferinde de aynı inkârî cevabı verdiler.Bunun üzerine Resûl-i Kibriyâ Abdullah İbn-i Selâm'ı yanına çağırdı, "Yâ İbn-i Selâm, gel!" buyurdu.
Abdullah saklı bulunduğu yerden çıktı ve kelime-i şehâdet getirerek Müslüman olduğunu ilân etti.

Yahudilere de, "Ey Yahudî cemâatı! Allah'dan korkunuz! Size geleni kabul ediniz. Vallahi, siz de bilirsiniz ki; o yanınızdaki Tevrat'ta ismini ve sıfatını bulduğunuz Resûlullahdır" diyerek onları İslâma dâvet etti.4
Fakat Yahudîler, "Sen yalan söylüyorsun! Sen şerir oğlu şerîrimizsin" dediler ve onu, kıymetini düşürmek için türlü türlü kusur ve kabahatlar isnad ederek kötülediler.Abdullah bin Selâm, "Yâ Resûlallah! Korktuğum işte bu idi. Ben, sana onların gaddar, yalancı, fâcir ve müfteri bir millet olduğunu haber vermemiş miydim? İşte dediğim çıktı!" dedi.5
Resûl-i Ekrem, Yahudîleri huzurundan çıkardı. Abdullah bin Selâm ise evine gitti. Onun dâveti ile bütün ev halkı ve halası da Müslüman oldu.6
Yahudîlerin bazı ileri gelenleri Abdullah bin Selâm'ı türlü türlü desise ve sözlerle Müslümanlıktan vazgeçirmeye çalıştılarsa da muvaffak olmadılar.
Abdullah bin Selâm'la birlikte bir çok Yahudî âlimi de samimi olarak İslâmı kabul edip Müslümanlıkta sebât gösterdiler. İman etmeyen diğer Yahudî âlimleri ise, "Muhammed'e bizim şerlilerimiz tâbi oldu. Eğer hayırlı olsalardı atalarının dinini terketmezlerdi" diye ileri geri konuşmaya başladılar.
Bunun üzerine Cenâb-ı Hak indirdiği âyet-i kerimede meâlen şöyle buyurdu:
"Ancak onların hepsi bir değildir. Kitap ehlinden dosdoğru bir topluluk vardır ki, geceler boyu Allah'ın âyetlerini okurlar ve namaz kılıp secde ederler."7

1. Sîre, 2/163; Belâzuri, 1/266
2. Tabakât, 1/235; İstiâb, 3/922; Mektubat, 92
3. Buharî, 2/335; Müsned, 3/108
4. Sîre, 2/164; Buhari, 2/335
5. Sîre, 2/164
6. A.g.e., 2/164
7. Âl-i İmrân Sûresi, 113
Yazar : Salih Suruç
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
Üst