Fî sebîlillah

Münzevi

KF Ailesinden
Özel Üye
Âyette zekât verilecek yedinci grup için fî sebîlillâh terimi zikredilmektedir.Kelime anlamı "Allah yolunda" demek olan fî sebîlillâh tabirinin -biridar diğeri geniş- iki anlamı vardır:1. Allah Teâlâ'nın rızâsına uygun ve O'na yaklaşmak amacıyla yapılanher türlü hayırlı işte çalışan.2. İslâm'ı yüceltmek uğruna bilfiil cihadda (sıcak harp) bulunan."Allah yolunda" tabirinin, zekât gelirinden Allah yolunda cihad için debir fon ayrılması gerektiğini bildirdiği açıktır. Ancak cihad kavramının İslâmkültüründe geniş bir anlam yelpazesine sahip olması sebebiyle, âyetin buifadesinin kimleri ve ne tür faaliyetleri kapsadığı hususu İslâm bilginleriarasında geniş tartışmalara konu olmuştur."Allah yolunda" tabirinin ilk planda "Allah yolunda savaşanlar (gaziler)"şeklinde anlaşılmış olması, âyetin ifade tarzından ziyade İslâm'ın yayılışdönemindeki sosyopolitik şartlarla ve uluslararası ilişkilerle ilgili olmalıdır. Odönemde cihadın en yaygın ve etkili yolu akınlar ve sıcak savaşlar olduğundan fakihler de din ve vatan yolunda savaşanlara zekât gelirinden fonayrılmasını elzem görmüşler, bu yorum âdeta bütün fakihlerce benimsenmiştir.Bazı fakihler bu fondan hac ve umre yapanlara, ilim tahsil edenlere zekâtverilebileceğini, hatta cami, okul, hastahane yapımı gibi işleri üstlenmişher türlü hayır kurumuna da bu fondan ödenek ayrılabileceğini söylerler.Çağımızda bazı âlimler "Allah yolunda" tabirine geniş bir anlam yükleyerekmüslümanların yararına olan her türlü faaliyeti bu kapsamda görmektedir.Onlara göre günümüzde bütçe gelirlerinden büyük bir kısmın ülkelerinsavunma giderlerine ayrılmakta olduğu bilinmektedir. İslâm dinitebliği, yani kendisini duyurmayı ve tanıtmayı hem kendisine inananlara birborç olarak yüklemiş, hem de bunu toplumun başta gelen görevlerindensaymıştır. Ayrıca müslümanların dış saldırı ve tehlikelere karşı korunmasıda devletin görevlerindendir. Öyle ise zekât gelirlerinden bir fonun İslâm'ıntebliğine ve ülke savunma giderlerine ayrılması yerindedir.
 
Üst