"Dünya madem fanidir, değmiyor alaka-i kalbe." Bu ifadeye göre, dünyayı terk edip sadece ahirete mi çalışmak gerekir?
Dünyanın üç yüzü vardır:
Birisi mektep yüzü ki, bu mektepte Allah’ın isim ve sıfatları talim edilir. Bu yüzüne küsmek ve darılmak olmaz. İnsanın en mühim gayesi Allah’ın isim ve sıfatlarını talim edip hayatına tatbik etmektir. İşte dünyanın bu yüzünde bu mana hakimdir, küsülmez ve yüz çevrilmez.
Dünyanın ikinci yüzü mezradır. Yani ahiret hayatının tarlası hükmündedir. Bu yüzde insan ahiret alemi için gerekli olan azık ve mahsulü temin eder. Burada eker, orada biçer. Dünyanın bu yüzünü de terk edip küsmek olmaz. Zira bu yüzde dünya ahiretin vasıtası ve direğidir.
Üçüncü yüzü ise mel’abegahtır (oyun ve eglence yeri). Yani dünyanın bu yüzü nefis ve heva için bir oyun yeridir. Bu yüz tehlikeli ve küsülmesi gereken bir yüzdür. Zira insanları gaflet ve dalalete atan hep bu yüzüdür. Allah ve ahireti unutturan yüz bu yüzdür. İşte insan bu yüze var gücü ile küsmesi ve onu terk etmesi gerekir. Şayet insan terk etmez ise, Allah bazı musibet ve hastalıklarla küstürür ki, bu, dünyanın insana küsmesi demektir. Dünyanın insana küsmesi, kaderden atılan ikaz ve ihtar taşlarıdır. Allah sevdiği kullarına dünyayı zindan ederek küstürür.
Mümin dünyanın üçüncü yüzüne hiç bakmamalıdır. Bakarsa da iman hesabına ve onu ilgilendiren bölümüne bakmalıdır. Yoksa diğer iki yüzüne ne kadar bakılsa iyidir. Burada önemli olan nokta, dünyanın lüzumsuz, malayani işlerinin iman hizmetine set çekmemesidir. Yoksa zühd ve takva bütün bütün dünyayı ve sebepleri terk etmek demek değildir.
Özet olarak, dünyayı kesben(çalışma olarak) değil, kalben terk etmeliyiz. Gönlümüz Allah’ta iken, elimiz dünyada olabilir. Sahabeler dünyanın ilk iki yüzünde çok ileri gidip terakki etmişler. Dünyayı ahiretin mezrası gibi çok güzel işleyip öbür dünya için büyük mahsulatlar hazırlamışlar. Dünyanın önemsiz ve değersiz oluşu üçüncü yüzü itibarı iledir. Yoksa İslam dünyayı bütünü ile terk edin mağarada sürekli zikir çekin demiyor.
kaynak: sorularlaislamiyet.com
Dünyanın üç yüzü vardır:
Birisi mektep yüzü ki, bu mektepte Allah’ın isim ve sıfatları talim edilir. Bu yüzüne küsmek ve darılmak olmaz. İnsanın en mühim gayesi Allah’ın isim ve sıfatlarını talim edip hayatına tatbik etmektir. İşte dünyanın bu yüzünde bu mana hakimdir, küsülmez ve yüz çevrilmez.
Dünyanın ikinci yüzü mezradır. Yani ahiret hayatının tarlası hükmündedir. Bu yüzde insan ahiret alemi için gerekli olan azık ve mahsulü temin eder. Burada eker, orada biçer. Dünyanın bu yüzünü de terk edip küsmek olmaz. Zira bu yüzde dünya ahiretin vasıtası ve direğidir.
Üçüncü yüzü ise mel’abegahtır (oyun ve eglence yeri). Yani dünyanın bu yüzü nefis ve heva için bir oyun yeridir. Bu yüz tehlikeli ve küsülmesi gereken bir yüzdür. Zira insanları gaflet ve dalalete atan hep bu yüzüdür. Allah ve ahireti unutturan yüz bu yüzdür. İşte insan bu yüze var gücü ile küsmesi ve onu terk etmesi gerekir. Şayet insan terk etmez ise, Allah bazı musibet ve hastalıklarla küstürür ki, bu, dünyanın insana küsmesi demektir. Dünyanın insana küsmesi, kaderden atılan ikaz ve ihtar taşlarıdır. Allah sevdiği kullarına dünyayı zindan ederek küstürür.
Mümin dünyanın üçüncü yüzüne hiç bakmamalıdır. Bakarsa da iman hesabına ve onu ilgilendiren bölümüne bakmalıdır. Yoksa diğer iki yüzüne ne kadar bakılsa iyidir. Burada önemli olan nokta, dünyanın lüzumsuz, malayani işlerinin iman hizmetine set çekmemesidir. Yoksa zühd ve takva bütün bütün dünyayı ve sebepleri terk etmek demek değildir.
Özet olarak, dünyayı kesben(çalışma olarak) değil, kalben terk etmeliyiz. Gönlümüz Allah’ta iken, elimiz dünyada olabilir. Sahabeler dünyanın ilk iki yüzünde çok ileri gidip terakki etmişler. Dünyayı ahiretin mezrası gibi çok güzel işleyip öbür dünya için büyük mahsulatlar hazırlamışlar. Dünyanın önemsiz ve değersiz oluşu üçüncü yüzü itibarı iledir. Yoksa İslam dünyayı bütünü ile terk edin mağarada sürekli zikir çekin demiyor.
kaynak: sorularlaislamiyet.com