T
Takva
Ziyaretçi
FiRaK DüŞTüĞü YeRi YaKaR
Bir annenin yavrusundan ayrılmasıdır firak...
Nefesinin kesilmesidir...boğulacak gibi yaşaması...
Her gün bağrının yanmasıdır firak,
Etin tırnaktan ayrılması,
Her gün gözlerinin kan çanağı olması...
Bir yetimin göz yaşıdır firak...
Bir öksüzün sancısı.
Anne ve baba hasreti yetmezmiş gibi
Tüm dünyanın üzerine yüklenmesidir firak...
Mazlumdur firak...Mazlumun ezilişidir.
Yoksundur ve bir okadar yorgundur....
Gariptir...Uzaklarda hasretle kucaklaşan garip...
Ne ana ne baba ne kardaş ne sırdaş,
Dostun olmadığı,Herkesin yabancı olduğu,
Bir toprakta yaşamaktır...
Yabancılaşmış hayatlar,aşina olmayan yüzler,
Buruk bir acı hissettirir...Herşey ağır,herşey tatsız gelir
Garibe sürgün evidir firak...
Zalime zulmun haberidir...
Çiledir firak...
Çekilen binlerce çile....
Sıkıntıların bitmediği,durmadan koşturan,
Dinlenmeye müsade etmeyen,
Bedenin takasizliğidir...
Yoklukta yokluğun çilesi varlıkta varlığın,
Uzakta hasretin,yakınında dertlerin...
Yaşadığın müddetçe acıdır firak...
Filistindir firak... Iraktır,Afkanistandır...
Bombaların yağmasıdır,kanın gövdeyi götürmesi...
Çoluk çocuk demeden can almaktır..
Acımasız sahnelere şahit olmaktır...
Yürektir firak
Parçalanmış bir yürek...
Yaradır...yaradan akan kandır...
Ve...
Yaraya basılan tuzdur firak...
Bezan sukuttur..sessizce feryaddır...
İçten içe hıçkırmaktır,Kuytulara haykırmak...
Çaresizliği haykırmak...Sabır taşıdır...
Sabır taşının çatlamasıdır...
Firakın sonu yokmu die soruların oluşmasıdır...
Ve cevaba yaklaşmak...
Firakı Bitiren bir hazinedir... cevap;"Vuslat'tır."
Düşünceler alır aklı...Düşünceler...
Gözden ferahlığı anlatan damlalar akar birden...
Vuslatın özlemi sarar tüm hücreleri,
Vuslat için verilir yaşam mücadelesi...
Demek İnsanlığın ağlayan hali Firakın narıdır...
Cennetten ayrılığın sancısıdır...
Bu ayrılıktan dünya derde müpteladır...
Bu ayrılıktan Alem hep kan revandır...
Taki gönül bağlanmasın,kurak bahçelere...
Cennete ekin eksin sonsuzluk yeşersin diye...
Bir annenin yavrusundan ayrılmasıdır firak...
Nefesinin kesilmesidir...boğulacak gibi yaşaması...
Her gün bağrının yanmasıdır firak,
Etin tırnaktan ayrılması,
Her gün gözlerinin kan çanağı olması...
Bir yetimin göz yaşıdır firak...
Bir öksüzün sancısı.
Anne ve baba hasreti yetmezmiş gibi
Tüm dünyanın üzerine yüklenmesidir firak...
Mazlumdur firak...Mazlumun ezilişidir.
Yoksundur ve bir okadar yorgundur....
Gariptir...Uzaklarda hasretle kucaklaşan garip...
Ne ana ne baba ne kardaş ne sırdaş,
Dostun olmadığı,Herkesin yabancı olduğu,
Bir toprakta yaşamaktır...
Yabancılaşmış hayatlar,aşina olmayan yüzler,
Buruk bir acı hissettirir...Herşey ağır,herşey tatsız gelir
Garibe sürgün evidir firak...
Zalime zulmun haberidir...
Çiledir firak...
Çekilen binlerce çile....
Sıkıntıların bitmediği,durmadan koşturan,
Dinlenmeye müsade etmeyen,
Bedenin takasizliğidir...
Yoklukta yokluğun çilesi varlıkta varlığın,
Uzakta hasretin,yakınında dertlerin...
Yaşadığın müddetçe acıdır firak...
Filistindir firak... Iraktır,Afkanistandır...
Bombaların yağmasıdır,kanın gövdeyi götürmesi...
Çoluk çocuk demeden can almaktır..
Acımasız sahnelere şahit olmaktır...
Yürektir firak
Parçalanmış bir yürek...
Yaradır...yaradan akan kandır...
Ve...
Yaraya basılan tuzdur firak...
Bezan sukuttur..sessizce feryaddır...
İçten içe hıçkırmaktır,Kuytulara haykırmak...
Çaresizliği haykırmak...Sabır taşıdır...
Sabır taşının çatlamasıdır...
Firakın sonu yokmu die soruların oluşmasıdır...
Ve cevaba yaklaşmak...
Firakı Bitiren bir hazinedir... cevap;"Vuslat'tır."
Düşünceler alır aklı...Düşünceler...
Gözden ferahlığı anlatan damlalar akar birden...
Vuslatın özlemi sarar tüm hücreleri,
Vuslat için verilir yaşam mücadelesi...
Demek İnsanlığın ağlayan hali Firakın narıdır...
Cennetten ayrılığın sancısıdır...
Bu ayrılıktan dünya derde müpteladır...
Bu ayrılıktan Alem hep kan revandır...
Taki gönül bağlanmasın,kurak bahçelere...
Cennete ekin eksin sonsuzluk yeşersin diye...
...Takva...
* * *
DiNLe NeY'DeN!
Dinle, bu ney nasıl şikâyet ediyor; ayrılıkları nasıl anlatıyor.
Diyor ki: Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryadımla erkek de ağlayıp inlemiştir, kadın da.
Ayrılıktan parça parça olmuş bir gönül isterim ki iştiyak derdini anlatayım ona.
Aslından uzak kalan kişi, buluşma zamanını arar durur.
Ben her toplulukta ağladım, inledim; iyi hallilerle de eş oldum, kötü hallilerle de.
Herkes kendi zannınca dost oldu bana; İçimdeki sırlarımı ise kimse aramadı.
Benim sırrım, feryâdımdan uzak değil; fakat gözde, kulakta o ışık yok.
Beden candan, can da bedenden gizli değil; fakat kimseye Cânı görmeye izin yok.
Ateştir neyin bu sesi, yel değil. Kimde bu ateş yok ise, yok olsun o kişi.
Aşk ateşidir ki neye düştü; aşk coşkunluğudur ki şaraba düştü.
Ney, bir dosttan ayrılana eştir, dosttur; perdeleri, perdemizi yırttı-gitti.
Ney, kanlarla dolu bir yolun sözünü etmede; Mecnun'un aşk hikâyelerini anlatmada.
Ney gibi bir zehri, ney gibi bir panzehri kim gördü? Ney gibi bir solukdaşı, bir iştiyak çekeni kim gördü?
Bu aklın mahremi, akılsızdan başkası değildir; dile de kulaktan başka müşteri yoktur.
Gamımızla günler geçti, akşamlar oldu; günler yanışlarla yoldaş kesildi de yandı-gitti.
Günler geçip gittiyse, de ki: Geçin gidin, pervamız yok. Sen kal ey dost, temizlikte sana benzer yok.
Balıktan başka herkes suya kandı, rızkı olmayanın da günü uzadıkça uzadı.
Ham, pişkin, olgun kişinin hâlini hiç mi, hiç anlayamaz; Öyleyse sözü kısa kesmek gerek vesselâm.
Mevlana Celaleddin Rumi "Mesnevi"den ...
* * *
Allah'ın selamı,rahmeti,bereketi üzerinize olsun inş.
Uzun süredir pek giremiyordum.Arada uğruyordum.Bu sefer bayağı uzun bir süre olamayacağım.Burada olamasamda dualarım sizinle olacak inş.
Burada tanıdığım,tanımadığım tüm kardeşlerimden haklarını helal etmelerini mümkünse dualarını eksik etmemelerini rica ediyorum.Rabbim hepinize hayırlar versin.Hepinizden razı olsun inş.
En güzele emanet kalın...Dualarda buluşmak ümidi ile...
* * *
DiNLe NeY'DeN!
Dinle, bu ney nasıl şikâyet ediyor; ayrılıkları nasıl anlatıyor.
Diyor ki: Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryadımla erkek de ağlayıp inlemiştir, kadın da.
Ayrılıktan parça parça olmuş bir gönül isterim ki iştiyak derdini anlatayım ona.
Aslından uzak kalan kişi, buluşma zamanını arar durur.
Ben her toplulukta ağladım, inledim; iyi hallilerle de eş oldum, kötü hallilerle de.
Herkes kendi zannınca dost oldu bana; İçimdeki sırlarımı ise kimse aramadı.
Benim sırrım, feryâdımdan uzak değil; fakat gözde, kulakta o ışık yok.
Beden candan, can da bedenden gizli değil; fakat kimseye Cânı görmeye izin yok.
Ateştir neyin bu sesi, yel değil. Kimde bu ateş yok ise, yok olsun o kişi.
Aşk ateşidir ki neye düştü; aşk coşkunluğudur ki şaraba düştü.
Ney, bir dosttan ayrılana eştir, dosttur; perdeleri, perdemizi yırttı-gitti.
Ney, kanlarla dolu bir yolun sözünü etmede; Mecnun'un aşk hikâyelerini anlatmada.
Ney gibi bir zehri, ney gibi bir panzehri kim gördü? Ney gibi bir solukdaşı, bir iştiyak çekeni kim gördü?
Bu aklın mahremi, akılsızdan başkası değildir; dile de kulaktan başka müşteri yoktur.
Gamımızla günler geçti, akşamlar oldu; günler yanışlarla yoldaş kesildi de yandı-gitti.
Günler geçip gittiyse, de ki: Geçin gidin, pervamız yok. Sen kal ey dost, temizlikte sana benzer yok.
Balıktan başka herkes suya kandı, rızkı olmayanın da günü uzadıkça uzadı.
Ham, pişkin, olgun kişinin hâlini hiç mi, hiç anlayamaz; Öyleyse sözü kısa kesmek gerek vesselâm.
Mevlana Celaleddin Rumi "Mesnevi"den ...
* * *
Allah'ın selamı,rahmeti,bereketi üzerinize olsun inş.
Uzun süredir pek giremiyordum.Arada uğruyordum.Bu sefer bayağı uzun bir süre olamayacağım.Burada olamasamda dualarım sizinle olacak inş.
Burada tanıdığım,tanımadığım tüm kardeşlerimden haklarını helal etmelerini mümkünse dualarını eksik etmemelerini rica ediyorum.Rabbim hepinize hayırlar versin.Hepinizden razı olsun inş.
En güzele emanet kalın...Dualarda buluşmak ümidi ile...
* * *