Cennetler Sekizdir
Cennetler Sekizdir
Sonra (bil ki) cennetler sekizdir.
(Birincisi) Darü’I-Celâl: İçinde olan her şey nurdandır. Şehirleri, sarayları, evleri, avluları, balkonları, kapıları, merdiveleri, odaları, tavanı, tabanı, (altı üstü), çadırları, süsleri ve içinde bulunan her şey nûr’dandır.
(İkincisi) Dârü’l-Karâr: Hepsi mercân’dandır.
(Üçüncüsü) Dârü’s-Selâm: Hepsi kırmızı yakuttandır.
(Dördüncüsü) Adn Cennetidir. Hepsi zeberced’dendir. Adn cenneti, cennetin köşk, saray ve kuyularıdır. 0 diğer cennetler üzerine daha parlaktır. Adn cennetinin kapısının iki kanadı vardır (ortadan iki tarafa açılmaktadır.) Kapıları zümrüt ve yakuttandır. Her iki tarafın arası doğu ile batı kadar geniştir.
(Beşincisi) Me’vâ Cennetidir: Hepsi kırmızı altındandır.
(Altıncısı) Huld Cennetidir: Hepsi gümüştendir.
(Yedincisi) Firdevs Cennetidir. Hepsi incidendir. Duvarlarının tuğla ve kerpici altın, gümüş, yakut ve zebercettendir. Ve sıvaları, yine altın, gümüş, yakut ve zebercettendir. İki kerpicin arasına harç olarak misk konulmuştur. Sarayları yakuttandır. Odaları incidendir. Kapılarının kanatlan altındandır. Toprağı gümüştür.
Çakıl taşlan mercandandır. Toprağı misk, nebatatı (otları) za’fe-ran ve anber’dendir.
(Sekizincisi) Naîm Cennetidir: Her şeyi zümrüttendir.
Haberde (şöyle bir rivayet vardır):
“Muhakkak, mü’min cennete girdiği zaman, yetmiş bin bahçe görür. Her bahçede yetmiş ağaç vardır. Her ağacın üzerinde yetmiş bin yaprak vardır. Her yaprağın üzerinde “Allah’dan başka ilah yoktur. Muhammed (s.a.v.) Allah’ın peygamberidir. Günahkâr bir ümmet ve halbuki Rabbü’l-âlemin gafurdur (yazılıdır). Her yaprağın eni doğudan tâ batıya kadardır.”
“Altından nehirler akar,“Cennetler” kelimesinin sıfatıdır.”Nehirler” kelimesi, “nehr“in cemiidir. “nehr” kelimesi (u ) he harfinin fetha ve sukûnüyle okunur. Nehir, Mısr’ın Nîl nehri gibi, çay ve dereden büyük, denizden küçük olan geniş su yatağına denir. Burada “Nehirlerden” murad; nehirlerin sularıdır.
Cennette Herkesin Bir Makamı Vardır
Mü’min ve kâfir hiç kimse yok ki onun mutlaka cennette bir makamı, ehli ve hizmetçisi vardır. Eğer o kişi Allah’a itaat ederse, cennette onun makamı, ehli ve hizmetçisi kendisine verilir. Eğer kişi, Allah’a asî olursa, ona mü’minler varis olur. Âsi, ehli, hizmetçisi ve makamından zarar etmiş olur.
Kaynak : İsmail Hakkı Bursevi, Rûhu’l-Beyan Tefsiri Tercümesi